- 3 / 3 / 342 entry
- 34 başlık
- 1 trend
- 1,401.47 incipuan
atarcanyurekyemis dokununcu nesil normal
-
0
27 yaşındayım ve yeni bir güne merhaba dedim
23 yaşımdayım, 27'de durumlar nasıl ona göre gelicem bak -
+3
ölümden değil de
öldükten sonra ya tekrardan başlarsak şu kodumun hayatına ? ben bundan korkuyorum, ölümden çok.
siz de durumlar nasıl -
0
trafikte yediğim amigo orhan tadındaki dayak
geçtiğimiz aralıkta ehliyeti almıştım. o zamandan beri de istanbul trafiğinde girmediğim yer kalmadı diyebilirim. meşhur istanbul trafiğini anlatmama gerek yok sanırım. zaman zaman ufak sürtüşmeler yaşadığım insanlar da olmuştu fakat bugün başıma gelen olay bambaşkaydı amuna koyim.
okuldan dönüyorum tek başıma kasımpaşa piyalepaşa yolundayım. kasımpaşa sapağına geldiğimde sağ taraftan yanıma bir nakliyat firmasına ait hyundai kamyonet yanaştı. ben de sağdan kasımpaşaya girmem gerektiği için sinyal verip yol istedim. baktım adam hiç yavaşlamadan geliyo.
hemen kulaklarımda see you again şarkısı canlandı ve gazı kökleyip adamı sıfıra sıfır sağlayıp sapağa giriş yaptım. keşke yapmaz olaydım...
önce yaklaşık bi 10 saniye kornaya bastı ardından önüme geçip yolu kesti. bununla da kalmayıp arabadan indi ve camıma doğru geldi.
ben de beynimi gibeyim camı açtım. ben camı açar açmaz amigo orhan gibi içeri atıldı pekekentin evladı. dur noluyo aq demeden 5-10 tane ardarda tokat yediğimi hatırlıyorum sadece. aylardır buzdolabı taşımış olmalı ki fırıncı küreği gibi elleriyle vurduğu her darbede beynimde filler gibişiyodu. ben pa- rrrdon- dur-abbb-iii -özz-zzzürrr-dii -lerrimmm diye gevelerken bi anda taksici abilerin yardımıma koşmasıyla kendime geldi.
siz siz olun istanbul trafiğinde böyle çılgın haraketler yapmayın. geri dönüşü çok ağır oluyo beyler.
kamu spotu tadında enrtydir. -
+4 -3
izmirli laik aileyle çeşmede yaşadıklarım
amk ergen bebesi aşırı dinci ortamda yetişmiş ve baskıyla içinde can çekişen duygularını buraya bu şekilde yazıyorsun, sırf yorum atmak için 6 aydır girmedim hesaba şimdi girdim bu başlığı görünce. laiklik ne git önce öğren etrafındaki çomarlardan duyduklarınla gelip burda mizah yapmaya çalışma senin özgürlüğünü giberim -
+2 -2
olması muhtemel marmara depremi
17 agustos 1999 tarihini korkuyla hatirlamakla birlikte aradan 17 sene gecti ve yeniden bir 17 agustos tarihine daha yaklasmaktayiz
Marmara Denizi'nde gecen yil, fay hattiyla ilgili ilk calismayi yapan Fransiz Le Suroit gemisinin kesin rapor sonuclari Fransa'nin uluslararası bilimsel dergisi Elsevier'de yayimlandi
Bu çalismaya göre,
Marmara içinde tek hat halinde iki fay hatti tespit edildi. Ilki Körfez'den cikip Çinarcik'in kuzeyinden Büyükçekmece - Yesilköy açiklarina kadar geliyor. Ikincisi ise, Büyükçekmece'den başlıyor ve Mürefte'ye kadar devam ediyor.
Araştırmada, bu fayın "yıkıcı" ve "aktif" olduğu belirtiliyor.
Marmara fayının özellikle de imralı fayı en canlı bölümlerden biri olduğu tespit edilirken, Marmara'nin batısında Çinarcik'a kadar uzanan fay uzunluğunun tam 110 kilometre, ikinci fayin ise 85 kilometre uzunluğunda olduğu ve her iki fayında aktif olduğu belirtildi. Marmara'da oluşacak depremin, ya tek ya da iki kırılma seklinde gerçeklesecebileceğini belirten uzmanlara göre, tek kırılma durumunda depremin büyüklüğü Richter Ölçeği'ne göre 8'e yakın, fayin iki parçada kırılması durumunda ise en az 7 veya 7'den biraz büyük bir deprem olacak. Fransiz Le Suroit gemisinin Marmara'da yaptığı arastirmaya katilan uzmanlar, Marmara Denizi'ndeki çukurlukları da meydana getirdiği belirlenen bu uzun fayin Kuzey Anadolu Fayı'nın devamı olduğu konusunda ayni görüşteler. Bu fay hattında, özellikle Yeşilköy çevresinde sıkışma olduğu belirtiliyor. Le Suroit gemisiyle yapılan incelemelerden sonra hazırlanan raporu degrlendiren ITÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardimcisi Prof. Dr.
Okan Tüysüz: "Marmara içinde tek hat halinde iki fay görülüyor. Ilki Körfez'den çikip Çinarcik'in kuzeyinden Büyükçekmece - Yesilköy açiklarina geliyor. Ikincisi Büyükçekmece'den basliyor, Mürefte'ye kadar devam ediyor. Tahmin edilenden uzun. Faylar riskli, ciddi sorun var. Dogudaki fay en son Adalar'dan itibaren 1894'te, batidaki 1766'da Mürefte'de kirilmis. 110
kilometre uzunluk ciddi risktir. Gölcük fayi 130 kilometre, 7.4 büyüklügünde deprem üretti. Düzce 45 kilometre, 7.1 büyüklügünde deprem üretti."
Bu arastirmada görev alan uzmanlar, olasi bir Istanbul depremiyle
ilgili son zamanlarda yapilan açiklamalarin gerçegi yansitmadigini, özellikle de Prof.Dr. Aykut Barka'nin öne sürdügü gibi, kirilmalarin birden fazla olmadigini, Marmara fayinda iki kirilma olacagini belirtiyor ve bu nedenle kirilmalarin siddetli olacagini söylüyor. Prof. Xavier Le Pichon baskanliginda yapilan arastirmanin sonuçlarina göre, Istanbul'da olasi bir
depremin bölgelere göre büyüklügü söyle saptaniyor:
-Kadiköy (Merkez üssüne uzakligi 26 km): 6 siddetinde sarsilacak.
-Eminönü (Merkez üssüne uzakligi 16 km): 9 siddetinde sarsilacak.
-Fatih (Merkez üssüne uzakligi 14-15 km): 9 siddetinde sarsilacak.
-Zeytinburnu (Merkez üssüne olan uzakligi 12 km): 9 siddetinde
sarsilacak.
-Bakirköy (Merkez üssüne olan uzakligi 10 km): 9 siddetinde
sarsilacak. (Bazi yerler 10 siddetine maruz kalabilir)
-Avcilar (Merkez üssüne olan uzakligi 12 km): 9 siddetinde sarsilacak.
(Bazi alanlar 10 siddetine maruz kalabilir)
-Küçükçekmece (Merkez üssüne olan uzakligi 14 km): 8 siddetinde
sarsilacak.
-Büyükçekmece (Merkez üssüne olan uzakligi 15.5 km): 8-9 siddetinde
sarsilacak.
-Silivri ve Çatalca: 7 siddetinde sarsilacak.
ozetle b.cekmece, avcılar ve beylikduzu ki ben burada yasiyorum 1999 depremini de gordum fena halde gibinti yasayacagiz..
allah sevdiklerimizi ve sevenlerimizi bize bagislasin. allah hepimizi birbirimize bagislasin dostlarım.
not: yarısını internetten alintiladim bi kismi da telefondan yazdigim icin sesli harfler ve yazimda yanlisim varsa affola kendinize iyi bakin.. -
+27 -2
martin lutherin tarihi ayarı
kilisenin para karşılığı cennetin anahtarını dağıttığı vakitler martin lutherin çıkıp cehennemin anahtarını istemesi, buna bir anlam veremeyen rahiplerin " deli galiba bulaşmamak lazım " diyerek bir anahtar da ona vermesi üzerine martin lutherin şehir meydanına çıkıp " cehennemin anahtarı artık bende. artık kiliseye para vermenize gerek yok, kapıyı kilitledim. " demesi...
öyle böyle bir ayar değil hem, adamdaki kafaya bak.. -
+1 -1
burnum kırıldı hayatım değişti
panpa burnum yok gibi bişey öyle hissediyorum yani, sadece dokununca hissediyorum -
0
burnum kırıldı hayatım değişti
panpa sadece burunla olmuyo, benim yüzümde faul duran tek yer burnumdu sanırım değişince de böyle bi sonuc cıktı, umarım dalga geciyorsundur -
+12 -1
karşı apartmanımıza taşınan kızı
bari kandil gecesi yapma mübarek.
bu arada hepinizin kandili mübarek olsun -
+34
burnum kırıldı hayatım değişti
geçtiğimiz hafta metrobüste kendimden kalıpca ufak birinden yediğim john cenamsı yumruk sonucunda burnum kırılmıştı. bildiğin yay gibi büküldü amk.
gittik doktora apar topar, 1000 tl ye sana yeni bir burun yaparız dedi. ben de dedim yeni burun istemiyorum ben eskisi gibi olmak istiyorum. çok zor kemik kalmamış burnunda dedi(metrobüsteki tutunma demirinden gerilerek 619 yapıyo sanki pekekent öyle vurdu) ben de o zaman kalsın dedim. böyle bırakamayız en azından kırılan kıkırdak ve kemik parçalarını almalıyız falan filan konuştu ibine doktor. neyse gerekli müdahaleyi yaptıktan sonra kemiksiz bir şekilde diktiler burnumu.
yaklaşık 4 gündür bu şekilde geziyorum ve kızlar tarafından soyutlanan ben bu 4 günde kesiştiğim kızın haddi hesabı yok beyler. meğerse ben yıllardır bu kodumun burnu yüzünden kızlarla iletişim kuramıyormuşum.. -
+12 -4
iki tane kadro yazıyorum hangisi yener sizce
farkettiysen entry de EN iYi yazıyo ondandır belki kardeşim -
+2 -1
iki tane kadro yazıyorum hangisi yener sizce
bir allahın kulu da demiyor ki Luganonun ne işi var orada ?? -
+3
ruhsal çöküntümü anlatıyorum
biraz da karşı cinsten bahsetmek istiyorum.. sayısız başlık açıldı sözlükte biliyorum tekrara girecek bu yazacaklarım fakat karşı cinsle iletişim de hayatın önemli bir bölümünü kapsıyor..
ben zamanında çok sevdim.. kendimden 4 yaş büyük bir kızdı.. babamın çalıştığı şirkette sekreterlik yapıyordu. o kadar güzeldi ki şuanda buraya güzellik ile ilişkili ne kadar sıfat yazsam boşa gidecektir..
bana bakışları, hal hareket ve tavırları.. tamam ya bu demiştim o zamanlar.. ilk aşkımdı, ilk defa aşık olma duygusunu, aidiyet duygusun o zamanlar hissetmiştim.. ama olmadı, kızın benle yaşıt kardeşi bile vardı.. bana olan hal ve tavırlarının kardeşçe olduğunu yüzüme alenen söylediği anda film kopmuştu.. daha o zamandan boşa kürek çekmiştim.. o zamandan aşka karşı, sevgiye karşı beslediğim duygularım çürümüştü.. zaten ondan sonra hiçbir kıza gönül gözü bakmadım, bakamadım. halen de hayatımı paylaşabileceğim, her ne kadar amaçsız da olsam hayatıma bi anlam yüklememe vesile olacak bir kadınım yok..
zihnim yoruldu biraz, uyku iyi gelebilir.. gündüz devam ederim. okuduğunuz için teşekkürler. -
+5
ruhsal çöküntümü anlatıyorum
biraz da insanlardan bahsetmek istiyorum.. bi nebze de olsa gözlem yapmışlığım var dışarıdan bakarak.. dışarıda olduğum vakitler bakıyorum, inceliyorum.. çoğu insanda da kendime benzer ifadeler buluyorum.. belki de sadece ben böyle değilimdir diye düşünüyorum.. ama dönüp kendime baktığımda 23 yaşında ve amaçsız bir insan görüyorum.. oysa ki yaşıtlarım gezip tozarken, arkadaşları ile eğlenirken, imkanı iyi olanların çok güzel bir hayat sürüp, tam tersi yoksul olanların onlara bakıp imrenmesi ya da yoksulluk içinde bile hayata tutunacak bir umut dalı bir ışık görmeleri.. işte ben bunların tam ortasında bi yerlerdeyim.. fakat bulamıyorum, kendimi sonu olmayan bir boşlukta oradan oraya savrulan bir kağıt parçası gibi hissediyorum.. bir kısmı karalanmış, bir kısmı halen bembeyaz.. köşelerinden biraz yıpranmış fakat hala bir şekilde benliğini korumayı başarmış bir kağıt..
insanlar demiştim.. insanlara güven, insanlara bir şans ver ve onlar da sana hayal kırıklığı olarak geri dönsün.. ben çok insana güvendim, çok kişiye kardeşim dedim.. onları bana soranlara hep kendimi kefil ilan ettim.. zamanı geldi kazık da yedim, zamanı geldi mahçup oldum.. fakat ben her zaman bendim ve kişiliğimden hiçbir zaman ödün vermedim.. ne kadar aptalım ki sevdiğim kişileri menfaatsiz sevdim, ama onlar menfaat karşılığı harcadılar beni.. öyle çok drama katmak istemiyorum ama belki de bu yalnızlığım, bu umutsuzluğumun altında yatan ana sebeplerden birisi veya birkaçı da bunlardır..
yazdıkça yazasım geliyor, o kadar dolu olduğumu bilmiyordum.. fazla uzatmayı da sevmiyorum gerçi.. ama herşeye rağmen
devam edeceğim. - daha çok