- 2 / 2 / 729 entry
- 59 başlık
- 636.45 incipuan
ankarahukuklu dokununcu nesil normal
-
+2
bugün için maç vericem
sözlüğün seviyesinin düşüşü ne kadar bariz artık amk , şu hale bak
isteyen olursa pm çaksın * -
+4
bugün için maç vericem
bilmiyorum , hatırlayan var mı 2-3 sene önce bir başlık açmıştım
o başlıkta güzel paralar kazanmıştık *
bugün de kazanalım istedim tam bizlik maçlar var
var mı bekleyen ?
(sürpriz ve banko kuponum var) -
+3
size birkaç şey anlatıcam
Yıldırım/Bursa Fatma Ana Camii
ikindi namazı
pm atarsanız , telefon numaramı verebilirim gelecek arkadaşlara
her zamankinden çok daha kötü gece
iyi geceler -
+5
size birkaç şey anlatıcam
en gerçeği ölümdü işte , bitmişti her şey.
belki hiç olmamıştık , biz yoktu hiç
ama o olmalıydı , o olmazsa ben de olamazdım ki
belki hiç bakmadı bana , benim ona baktığım gibi
gözleri olmalıydı , bakmasa da bana
kuşlar vardı , ağaçlar
daha hava vardı , soluyabileceği ne kadar kirlenmiş olsa da
kötüyüm , ağlıyorum
yazıyorum , hiçbir şey değişmeyecek.
son bir kez görebilmek için
nefesi ısıtmayacak yüzümü
keşke gözleri açık uyusaydı insanlar -
+9
size birkaç şey anlatıcam
beyler seri yaz diyorsunuz ama hala atlatamadım ki bitmedi benim için.
gülerek mi giriyorum bu entryleri ben , lütfen beyler biraz anlayış gösterin amk -
+12
size birkaç şey anlatıcam
insanları hayat telaşesi sarmıştı. herkes koşturuyordu , herkesin acelesi vardı
hepsi bir yerlere yetişmek zorundaydı.
yanımdan geçtiler birer birer , etrafı seyrettim. benim yapacak hiçbir şeyim yoktu , yetişmem gereken bir randevum yoktu mesela. elinde çiçeklerle , heyecanı yüzünden belli olan ufak yaşlarda bir erkek çocuğu geçti yanımdan. o da seviyordu birini , belki ergenlik çağı aşklarının sağlamlığı tartışılırdı ama sevmişti en nihayetinde.
gülümsedim onu görünce , bizim bitkimiz gül olmalıydı. papatya olmalıydı , güzel kokan çiçekler olmalıydı.
ben de isterdim ona sürpriz yapmayı , çiçekleri arkamda saklayıp bana yaklaşınca hoop önüne sermeyi hepsini. mutluluk gözyaşlarını izlemeyi isterdim.
gerçekten severek sarılmasını isterdim beyler , öpmesini isterdim.
yanlış insandı belki , sevmek böyle bir şey zaten. aklın araya girdiği sevgi sevgi olmuyor ki.
onu görmek istiyordum yine , belki tekrar üzülecektim. ama gormem lazımdı , bağımlıydım sonuçta
en azından azaltarak bırakmalıydım boyle bitmemeliydi -
+9
size birkaç şey anlatıcam
uyandığımda yoktu , gitmişti
bir not da yoktu ortalıkta , mesaj da çekilmemişti. onun için , güzel geçen bir geceydi ve bitti.
bu kadar kolaydı her şey onun için , bilmiyordu ki asıl yanan bendim.
ağladım tekrar , bu kaçıncıydı bilmiyordum beyler.
beni bir günlük eğlence aracı olarak kullanmıştı resmen , uygun bir ev bulabilmişti sayemde o zıkkımı içmek için.
Yeşil bitince ben de bitmiştim onun için , o zula eriyene kadardım ben.
sabah ayıldığında yoktum amk
çok seviyordum , tarifi imkansız acılar içindeydim beyler. nefret edemiyordum yaptığı bunca şeye rağmen , yine müsait misin diye sorsa yine müsait olurdum. hep çevrimiçiydim ona karşı.
ne yapıcaktım peki şimdi amk , yine yalnızlığımla , o koltukla ve duvarlara sinen esrar kokusuyla başbaşaydım
parlement yetişti imdadıma , yardımı dokunmuyordu hiç ama
yanımdaydı en azından , sonra içimde.
rüzgar esmişti , silinmiştim.
küllerim de kalmamıştı artık.
çıktım sokaklara -
+8
size birkaç şey anlatıcam
dudaklarının yumuşaklığını hissettim , bu sefer yanaklarımda veya gözlerimde değil. ıslaktı , yanık yaprak kokuyordu.
bu durumda , böyle bir şeyin olmasına izin vermemeliydim. kendi istememişti ki , içtiği şey istiyordu bunu yapmasını.
geri çekildim , ışıkları söndürdüm.
battaniye getirdim tekrar , yanına koydum.
balkona çıktım , soğuk Bursa ayazında yanıyordum. keşke ayıkken yapmak isteseydi. dudaklarını hissettikten sonra geri çekilmek o kadar zordu ki beyler...
sigara yaktım , sessizliği dinledim.
bu kadar basit miydi , istediğim bu muydu benim ? sevilmek istemiştim ben , öpülmek bu işin ikinci aşamasıydı
evet çok seviyordum onu , evet hoşuma gitmişti o yaptığı
ama bu çok bencilceydi beyler , beni memnun etmek için yapmıştı sadece.
hiçbir şey hissetmiyordu bana karşı , hiçbir şey amk
neden öyle baktı ki bana , neden yakınlaştı bu kadar ?
sevilmek mi istemişti o da ? e sevgilisi yok muydu zaten ?
girdim içeri , salona göz atıp odama geçtim. uyuyamadım onun gibi , basit şeyler değildi ki bu yaşadıklarımız
hele son yaptığı , uyuyamazdım tabii
ama o uyumuştu beyler , belki rüyasında görüyordur sevdiğini.
sabaha karşı uyuyakalmışım. -
+6
size birkaç şey anlatıcam
bir açıklama beklemiyordum , hiçbir şey söylemesine gerek yoktu. gitmesin yeterdi beyler , bira içseydik sabaha kadar. çalan müzikler eşliğinde dans etseydik.
-ankarahukuklu , evin arka taraftaydı di mi ?
kalktım ayağa , hesap işini hallettim
masaya dönüp elinden tuttum , sımsıkı
ve çıktık dışarı
sigara içmem gerekiyordu , ellerini bırakmak istemedim beyler.
sigaraya bağımlıydım doğru ama ellerine daha çok bağımlıydım.
içmedim , koşar adımlarla eve yürüdük
tekrar o koltuğa uzandı , onu seyrediyordum yine
elini cebine attı , yeşili çıkardı
hiç garipsemedim , uzun ve narin parmaklarıyla üçlüye dizdi.
sigara istedi verdim , tütünü koydu.
içine çekti ilk dumanı , bana uzattı.
bu işin raconunu biliyordu beyler.
aldım elinden , bir de ben çektim
onu seyretmesi daha çok başımı döndürüyordu.
çekildim , onu izledim. soğuması için beklerken , gözlerimin içine bakıyordu
gülümsüyordu ama mâlum bitkinin etkisiyleydi sanırım
kallavi bir esrar kokusu sarınca salonu , o da bitmişti artık.
ellerini uzattı , sımsıkı kavradım
kendine çekti beni , nefesini dudaklarımda hissettim beyler. -
+9
size birkaç şey anlatıcam
beyler , bu gece bi rakıya düşsek ?
sorulan sorulara cevap versem , pmden mesajlar geldi. konuşsak sohbet etsek , zaten uzun sürecek bir hikaye. -
+8
size birkaç şey anlatıcam
çıktım evden , sigaramı yaktım. ağır ağır yürümeye başladım mekâna doğru.
oturdum bir masaya , celladımı beklemeye koyuldum. bu sefer tuborg aldım kendime , bir mesaj vermek için.
bitmemişti benim için ama güçlü görünmek istiyordum ona. sen yokken de yaşayabiliyorum imajı vermek istedim beyler. bana acımasını , üzülmesini istemiyordum. sürekli girişi kolluyorum hah geldi hah gelecek diye.
sonunda girdi gül yüzlüm. nutkum tutuldu , ellerim kitlendi. gözlerim yaşardı beyler. ayağa kalktım , sarılıcaktım
ne olursa olsun sarılıcaktım beyler. hatta belki öpücektim. vereceği tepki umrumda değildi.
bana yaklaştıkça yüzünde bir tebessüm oluştu. sarıldım , sımsıkı hem de
saçlarının kokusunu çektim içime.
ben ne kadar duygusal bir tip olmuştum amk , ağladım omzunda. çocuk gibi ağladım , titreyen kafamdan anlamış olacak ki ayırdı kendinden beni
gözlerime baktı
yine öptü beyler , gözlerimden öptü
belki yanlış bir şey yapıyordum ama o an hiç aklıma bile gelmedi o gördüklerim
oturduk , ellerini tuttum o herif gibi
ellerimize baktı , ağlayarak özür diledi benden.
onu öyle görmeye dayanamıyordum , ağlamasına , uzulmesine. ellerini öptüm
avuç içlerini , parmaklarının her bir boğumunu öptüm. gülerek tuborg şişesini uzattım. elimle de işaret ettim , o da içten bir yaa çekerek gülümsedi.
yine başlamıştım , bırakamıyordum. bağımlısıydım işte. -
+10
size birkaç şey anlatıcam
bölük pörçük uykuların , saatlerce göz yaşı dökmenin , kendime sövmelerim , ardarda 5 sigara yakmanın ardından gelen bir cumartesi günüydü. artık yılmıştım beyler , ayakta duracak gücüm yoktu. herkes acıyarak bakıyordu bana , ne hale gelmiştim ben amk.
erimiştim lan , kaybolmuştum , yoktum sanki artık. kahvaltı yaparken , telefonumun mesaj sesiyle irkildim.
ondandı mesaj , açmaya korktum.
onu unutamamıştım ama onsuzluğa alışıyordum. tekrar bağımlı olmaktan korkuyordum beyler. mesajı açarak tekrar o dumanı ciğerlerime çektim
-ankarahukuklu , nasıl olduğunu bilmiyorum. umarım iyisindir. seni özledim ben , bu akşam müsait misin ?
bu tarz bir sms'ti beyler. beni özlemiş , sevmediğin birini özler misin ki ?
sevmediğin birisinin gözlerinden opebilir misin , gözlerinin içine bakarak ağlayabilir misin ?
tahmin ettiğiniz gibi , müsait olmasam bile müsait olucaktım beyler. onu görmek istiyordum , ben de ozlemiştim.
o gün kafede gördüklerimi umursamadan , sadece onu özledim.
her ne olursa olsun , görücektim onu. Belki beraber sigara içicektik. belki bomonti filtresiz. ne biliyim amk sesini duyucaktım işte beyler. kokusunu çekebilicektim içime tekrar
+müsaitim , aynı yer aynı zaman
yazıp yolladım.
tıraş oldum , hıyara dönmüştüm iyice amk. aklandım paklandım. buluşma vaktini beklemeye başladım -
+6
size birkaç şey anlatıcam
uyandım , karanlık çökmüştü.
banyoya gittim , elimi yüzümü yıkadım
aynada kendime baktım , keşke dedim keşke hiç gitmeseydim o kafeye.
ne olurdu sanki içmeseydim o birayı.
ne olurdu gözleri bu kadar güzel olmasaydı ?
telefonuma baktım , hiçbir mesaj yoktu.
bir açıklama beklemiştim en azından amk , bir şey söylemeliydi beyler.
mesela yaptıklarımız hataydı diyebilirdi , hicbir şey dememişti.
sigara yaktım , onun çay içtiği bardakta çay içtim. yine eskisi gibi oluyordu hayat , hem de çok daha kötüsü.
çünkü güzel şeyler olabileceğini düşünmüştüm. hala bazı insanların çok sevilmeyi hak ettiğini hissetmiştim amk.
10-15 gün boyunca depresif halden kurtulamadım , işe git eve gel.
sigara iç , yemek ye.
asıl buhran içimdeydi , yanmıştım küllerim kalmıştı. üfleseler bitecektim sanki.
bir gün geldi , bir cumartesi günüydü
belki tekrar doğacaktım küllerimden , belki bir rüzgar esecekti , tamamen silinecektim bu dünyadan. -
+10
size birkaç şey anlatıcam
memnun oldum , deyip çıkış kapısına doğru hızla ilerledim. Ayşeye hiçbir şey söylemeden. büyük ihtimalle , bu gidişim üzmedi onları. aksine sevinmiş olabilirler , iki sevgilinin yalnız kalmasından daha güzel ne olabilirdi ki?
eve doğru koşar adımlarla yürümeye başladım , ağlamadım.
ağlayamadım , hala üzerimde olayın şoku. el ele tutuşmuşlardı ve Ayşe çok güzel gülüyordu ona. bana hiç gülmediği kadar güzel
eve girdim , gözlerim ıslanmaya başladı.
kalbim ağrımıştı beyler
salondaki koltuğa oturdum , onun yattığı koltuğa. yastığa yüz üstü gömdüm kafamı , hala o kokuyordu.
saçları kokuyordu , hepsi hayaldi diyelim
bu da mı hayaldi ? çok güzel kokuyordu beyler. ağlaya ağlaya uyuyakalmışım -
+10
size birkaç şey anlatıcam
erken vakitler olduğu için seyrekti içerisi. Onu görmem çok geç olmadı. daha iki gün önce benim oturduğum sandalyede başka birisi vardı , hem de hemcinsim.
oturdukları masaya doğru ilerledim , beni görünce şaşırmış gibi yaparak eliyle diğer sandalyeyi işaret etti
oturdum.
-bak seni erkek arkadaşımla tanıştırayım
içim yandı , ne demekti bu şimdi ?
hem de bu kadar kolay söyleyebilmesi ?
biraz duraksadım. arkadaş dedi , sevgili demedi ki. o herife dönerek , merhaba dedim.
kafasıyla selam verdi. çok gerildim beyler. bunlar havadan sudan konuşurken , masanın üzerinden el ele tutuştular. kan beynime sıçradı.
sizce Ayşeyle yaşadıklarımız normal şeyler miydi ? iki arkadaş bunları yaşayabilir miydi ?
beni ne diye tanıtmıştı o huur çocuğuna ?
anlatmamış mıydı yoksa olanları , bu kadar geniş bir mezhep var mıydı hakikaten ?
benim tuttuğum eldi o el ve bu sefer başka birisi tutuyordu. hem de gözlerimin önünde. ve Ayşe gülüyordu , benimleyken pek az yaptığı şeyi o herifin suratına her saniye yapıyordu. bu sefer dudaklarına bakamadım gülerken , benim değildi artık. belki hiç olmamıştı ama gözlerimden öptü.
nasıl unutabilirdim ki ?
ve neden her şey normalmiş gibi davranıyordu amk. neden anasını gibiyim.
masadan kalktım -
+10
size birkaç şey anlatıcam
bazı vakitler vardır , hiçbir şey düşünemezsin. öyleydi o gün işte.
büyük bir hengâme içinde savruluyorum , olanları idrak edemiyorum. sadece çok sevdiğimi biliyordum beyler , birisi vardı kafenin birinde görmüştüm onu.
evde durmak çok zor olucaktı , öğle vakti çıktım dışarı. arkadaşları aradım , bir yerde batak atalım dedim amk
yeri zamanı kararlaştırdık , ben gelemiyorum beyler dedim.
gidemezdim , çok doluydum. ve beni gerçekten tanıyan insanların içinde gizleyemezdim içimdekileri
bi ton laf yedik , keşke gitseydim.
keşke batak oynasaydım , elim gitmeseydi telefona
aradım 'klişe'yi
-nerdesin , iyi misin ?
+iyiyim , sen nasılsın
-ben de iyiyim. hala diğer soruma cevap alamadım klişe hanım
+bir arkadaşımlayım
-hala alamadım (gülerek)
+leman kafedeyim (bizim kafemiz(!))
-bi bomonti filtresiz alabilir miyim
+(sahte bi gülümseme) yarım kalan çayımı içiyorum
-ben içtim onu
+hahah , neyse görüşürüz ankarahukuklu
Görüşürüz demişti , görüşücektik demek ki. belki de bu 'kafeye gel' demekti.
yarım saat düşündükten sonra , yine kafenin yolunu tuttum.
Alice gibi koşuyordum sokaklarda , sevdiğimi görücektim. belki yine sarhoş olurduk , yine benim eve giderdik.
yine onu seyrederdim uyurken.
ve girdim mekana -
+11
size birkaç şey anlatıcam
çay demledim , masayı hazırladık. oturduk , sevgililer gibi. narin elleriyle çay bardağını tutuşunu seyrettim. bir yudum aldı , bana bakıp gülümsedi. ayağa kalktı , korktum. gidicek diye çok korktum beyler , hem daha çay bitmemişti. bir dilim ekmek bile yememiştik amk.
yanıma geldi , ağlamaya başladı. birini gerçekten seviyorsanız ve onu ağlarken görmüşseniz dayanamıyorsunuz beyler.
Hüngür hüngür ağladım karşısında. dizlerinin üstüne çöktü. yanaklarımı öptü , ıslaktı dudakları. gözyaşı , tükürük ve çay
gözlerimi öptü , kalbimin ritmini bozdu. ayaklarım üşüdü , meshanem doldu.
yanaklarım kızardı. yaklaştım yüzüne , nefesi suratıma çarptı. sıcacıktı beyler , içimi ısıttı.
yanağını öptüm , yumuşacıktı amk
-gitmem gerek ankarahukuklu
+e daha yapmadık ki kahvaltı
-özür dilerim , işim vardı aklımdan çıkmış
kaderime boyun eğdim , ellerini tuttum
+nereye gideceksin beraber gidelim ?
-yok hiç gerek yok
ısrarlarıma rağmen istemedi. e o giderse ne yapıcaktım ben beyler ?
saçlarının üzerinde gezindiği yastık , dudaklarının değdiği bardak.
daha zor olucaktı benim için , ondan kalan şeyler vardı. ama o yoktu ki amk
gidicekti işte
ve gitti de beyler , el salladı giderken
görüşürüz demedi , ben de diyemedim
umarım görüşürüz diye geçirdim içimden. çünkü bağımlılık gibiydi. sigara gibi
yanaklarını öptüm ve bırakılacak gibi değildi. bağımlıydım artık ona beyler
yalnızdım tekrar , bardagında kalan yarım çayı içtim. dudaklarını hissedebilmek için
her şey çok belirsizdi amk , istiyor da istemiyor gibi
seviyor ama sevmiyor gibiydi. -
+11
size birkaç şey anlatıcam
gözlerimi açtığımda fark ettim ki elinde sigara ile beni izliyordu. gözlerinde yaş vardı , gözlerinin akı kızıldı. yorgun görünüyordu. doğruldum koltukta , sigara pakedine uzandım. ağzıma koydum. etrafa göz gezdirdim , ateş aradığımı anlamış olacak ki bitmek üzere olan sigarasını uzattı.
hala beni seyrediyordu beyler , her hareketimi dikkatle inceliyordu. gözlerindeki yaşın sebebini sormadım , öyle bir hakkım yoktu sonuçta di mi ?
ama dayanamadım onu öyle görmeye. ayağa kalktım , elimle gözyaşını sildim.
hala bana bakıyordu , ağlak bir şekilde.
-günaydın
+günaydın ankarahukuklu
-kahvaltı hazırlasam , gitmesen hemen ? kalsan benimle biraz daha
+yardım edeyim o zaman *
kalsan hep benimle , hiç gitmesen ? konuşmasak da olur , gözlerine baksam uzun uzun. ama ağlamasan olur mu ? ya da beraber ağlaşalım , yalnız ağlama sen. gözlerimiz şişene kadar hatta. hem öyle daha iyi görürüm gözlerini , kaçırma hiç benden. derin bir okyanus gibi , gökyüzü gibi
bir çift gözün bu denli anlam yüklü olması ne kadar garip di mi beyler ? -
+9 -1
size birkaç şey anlatıcam
beyler büroda yemek arasında yazdım , akşama devam edicem. yarıda bırakmak yok söz amk -
+7
size birkaç şey anlatıcam
mutfakta boşa vakit harcadığımı düşünüp salona geçtim. karşısındaki tekli koltuğa oturdum. karnının inip kalkmasını seyrettim , dudaklarını izledim. keşke insanlar gözleri açık uyusaydı diye geçirdim içimden. kirpikleriyle yetinmek zorunda kaldım.
bir süre sonra ben de sızmışım zaten.
uyku işte , çok vakitsiz geldi. sabaha kadar izlemek isterdim oysaki. -
+4
size birkaç şey anlatıcam
ceplerimi yokladım titreyen ellerimle. anahtarı çıkardım cekedimin iç cebinden. elimden aldı , kendisi açtı kapıyı. sendeledi içeri girerken , kolumu beline sardım. salona geçtik. ne yapacak diye onu seyrediyordum , koltuğa yayıldı. üşüyorum dedi , çok üşüyorum.
kombiyi açtım , battaniye getirdim.
üzerine örttüm , titrek sesiyle tesekkur etti. hala anlayamıyordum ne olduğunu beyler , olaylar gelişmişti ama hala çok uzaktık birbirimizden. hala yabancıydık biz , sadece aynı evde olmaktı tek ortak noktamız.
kafamı musluğa dayadım , soğuk su ayılttı biraz. çay demlemek için mutfağa geçerken salona göz attım. uyumuştu galiba , ya da gözlerini dinlendiriyordu amk -
+8
size birkaç şey anlatıcam
kafede çalan slow parça eşliğinde sallanıyordu kafası. ben de eşlik ettim ona , ağır ağır sallanarak. gözlerimin içine bakıyordu , gülüyordu beyler. el ele tutuşup sallanmaya başladık. dışarıdan bakılsa bu salaklar napıyo amk denilebilirdi ama hicbir şey umrumuzda değildi. goguslerinden yüzüme çarpan koku , çok hoştu. terle birleşmiş mayhoş bir koku. evet beyler sabaha yaklaşmıştık artık , onun teklifiyle çıktık mekandan. teklif etmeseydi günlerce onunla o şekilde dans edebilirdim amk.
şimdi ne yapıcaktık ? evine mi bıraksam ? ikimiz de kötü durumdayız , benim evim yakın. aklımda bir soru işareti , hadi bize gidelim desem garip mi kaçar acaba ?
-ayşe
+efendim
-iyi misin
+hiç olmadığım kadar
-ben de iyiyim teşekkürler
+mazur görün beyefendi (hafif sırıttı)
-ya benim ev de şu arka tarafta işte
+hahaha eee
-ee'si uyumak istemez misin ?
hiç düşünmedi , koluma girdi beyler. ağır ağır eve doğru yuruyoruz. elimizde sigara , etrafta birbirine küfreden travestiler , sarhoşlar , korkulu gözlerle etrafına bakınan kediler ve kolkola yürüyen iki insan. birbirinden habersiz , yürümekte zorlanan iki insan.
ve geldik apartmanın kapısına - daha çok