- 1 / 1 / 13 entry
- 2 başlık
- 53.63 incipuan
ahmet123ahmet oybirinci nesil normal
-
0
lise hayatımı anlatıyorum
Selamun aleykum panpalar. Ben lise 4e gececek bir panpanızım. Simdiye kadarki lise hayatımı anlatayım belki dinlemek istersiniz diye bu başlığı açıyorum. Dinlemek isteyen varsa kendini belli etsin uzun bir yazı olcak sizi sıkmayacağım merak etmeyin. -
+2 -1
abaza hocamızı gibtik
Neyse devam edim . Arabada gidiyoruz . Biz çarşıda inecektik. Ama bir planımız vardı. Madem bu hocanın arabasındaydık bunu gibmeden olmazdı. Hocanın evi çarşıya yakındı hocaya dedik hocam bizi evinizin orda indirin de in bin olmasın araba mazot yakmasın dedik. O da tamam dedi. Neyse eve geldik. Evde kocası yoktu. Ali direk gibelim bunu nolcak aq dedi. Ben hadi ordan aq dedim. Hava yavaş yavaş kararıyordu. Hoca dedi çarşida isiniz bitince ben bırakırım sizi yurda dedi. Bız yok mok dedik ama ısrar etti her neyse kabul etiik . Çarşıda giderken kallavi bi plan yaptık çay sigara eşliğinde. Çarşıdan da prezervatif aldık bimden aq. Hava iyice karardı. Hocamızın evine geldik. Kapıyı çaldık. Gelin gençler dedi. Eve girdik. Hocam biz gidelim artık dedik. Ama aklımızdaki plan bir bir işliyordu. Tahminlerimize göre hoca ısrar edecek bizi bırakmayacaktı. Ve de öyle oldu. Bize çay ve bisküvi getirdi. Okuyosanız belli edin. -
+5 -3
abaza hocamızı gibtik
Evet panpalar. Fen lisesinde okuyan panapanızım ben. Benim bi ark var ali diye bu bin her gece otuz bir çeker. Lan dedim buna kimi dusunuyon amk diye. Dedi bizim sınıfta bi hoca var amk bi ciksi bi ciksi . Bu her gün bize azardı abaza abaza muhabbetler kurardı bizle. Bir gün derste ingilizceci bu arada bu bize paragraf okutuyodu . Parçada sex kelimesi vardı amk. Ama cinsiyet anlamındaki. Bu sex derken bize baktı amk biz kudurduk. Bizim zevk suyu felan şelale . Yok amk o kadar da değil. Hafif bi kıprasma oldu. Neyse zil çaldı. Ben her zaman derim hocalara iyi aksamlar diye. Ali gavatı da yanimdaydi. Buna dedim ben B hoca C
B : iyi aksamlar hocam
C: iyi aksamlar selim
B: hocam çarşiya gidecekseniz bizi de bırakır mısınız
C : tabi ne demek atlayın.
Sonra bindik aliyle arabaya . Okuyosanız devam edim. -
0
kekoya verdiğim ayar
Selamun aleyküm pnplar. Ben lise 3 te fen lisesinde okuyan bir panpanızım. Neyse direk konuya geçeyim. Yine hafta içi okuldayız öğle arası yemek yiyoz. Yemekler yemekhanede veriliyor tabağını alan masaya oturur yemeğini yer. Neyse ben de oturdum bir yere. Bir de ne göreyim karsımda o keko. Bu keko her gün 2 paket sigara içer tesbih sallar felan. Ne zaman yanıma gelse leş gibi kokar . Kopya çekmeyi bi tak sanar her yazılıdan kopya çeker amk salağı. ferre izler durmadan huur. Geçen yan banyodaydım . Amk şap şap ses geliyodu boşalmış bi de yıkamadı huur. Suyun üstünde yüzüyodu bu alagavatı dölleri. Her neyse bu bin yemeğe tuz atıyordu . Ama nasıl bi atış . Amk yemeğe tuz değil tuza yemek attı. Benim arkadaş var bi tane o sağlam çocuktur dedi o kardeş napıyon sen bu kadar tuz atılır mı yemeğe vücuduna zararlı dedi bu bine. Bu da ağzü dan salya aka aka dedi. Sanane amk can benim değil mi diye. Bi 5 sn geçti şu alagavata cevabıni verim dedim . Dedim : Kardeşim can senin değil , o can sana emanet . Herkes ooo dedi bende pic gülüşu bu biseler dedi anlamadım amk kekosu. Yerin dibine soktum amk salağını. Bu da böyle bir anımdır. -
0
lan böyle işin ben
Lan böyle iş olmaz beyler. Bugün okuldan 5. arkadaşımı yolladık . Üzülüyoruz hepimiz. Çocuklar sırf eğitim kötü diye memleketlerine gitti. Fen lisesi burası ama hocalar 60 yasında amk. Bi tek biyolojicimz iyi. Cocuklar özel okula gitti. imkanım olsa ben de gidecem , herkes gider. Amk boyle okulun . Az mı vakit gecirdik cocuklarla. -
0
bu hikayedeki benzetme size neyi hatırlatıyor
Anne rahmine düsen ikiz kardeşler önceleri herşeyden habersizmiş.
Haftalar birbirini izledikçe onlar da gelişmişler.
Elleriayaklarıiç organları oluşmaya başlamış.
Bu aradaetraflarında olup biteni farketmeye başlamışlar.
Bulundukları rahatgüvenli yeri tanıdıkça mutlulukları artmış.
Birbirlerine hep ayni şeyi söylüyorlarmış:
"Anne rahmine düşmemizburada yaşamamız ne harika değil mi?
Hayat ne güzel şey be kardeşim!"
Büyüdükçeiçinde yaşadıkları dünyayı keşfe koyulmuşlar.
Öyle yahayatın kaynağı neymiş?
işte bunu araştırırken
karşılarına anneleriyle onları
birbirine bağlayan kordon çıkmış.
Bu kordon sayesindehiçbir zahmet
çekmedengüven içinde beslenip
büyütüldüklerini tesbit etmişler.
"Annemizin şefkati ne kadar büyük! Bize bu
kordonla ihtiyacımız olan herşeyi gönderiyor."
Artık aylar birbiri ardınca geçiyor
ikizler hızla büyüyordiğer bir deyişle
"yolun sonu"na yaklaşıyormuş.
Bu değişiklikleri hayretle gözlemlerken
bir gün gelip bu güzelim dünyayı terk
edeceklerinin işaretlerini almaya başlamışlar.
Dokuzuncu aya yaklaştıklarında
bu işaretleri daha kuvvetli hissetmeye başlamışlar.
Durumdan telaşlanan ikizlerden birisi diğerine sormuş:
"Neler oluyor? Bütün bunların anlamı nedir"
Öteki daha sakin ve aklı basındaymış.
Üstelikbulundukları bu dünya çoğu zaman ona yetmiyor;
duyguları daha geniş bir âlemi arzuluyormuş.
O cevap vermiş:
"Bütün bunlarbu dünyada daha fazla
kalamayacağız anldıbına geliyor."
Ve eklemiş: "Buradaki hayatimizin sonuna yaklaşıyoruz."
"Ama ben gitmek istemiyorum" diye haykırmış kardeşi.
"Hep burada kalmak istiyorum."
"Elimizden gelen birşey yok. Hembelki
doğumdan sonra hayat vardır."
"Bize hayat veren o kordon kesildikten sonra bu
nasıl mümkün olabilir ki?"
diye cevaplamış öteki.
"Bize hayat veren kordon kesilirse nasıl hayatta kalabiliriz
söyler misin bana?
Hembak bizden önce başkaları da
buraya gelmiş ve sonra da gitmişler.
Hiçbirisi geri gelmemiş ki bize doğumdan
sonra hayat olduğunu söylesin.
Hayırbu herşeyin sonu olacak."
Bütün bunları söyledikten sonra eklemiş:
"Hembelki de anne diye birşey de yok!"
"Olmak zorunda" diye itiraz etmiş kardeşi.
"Buraya başka türlü nasıl gelmiş olabiliriz
nasıl hayatta kalabiliriz ki?"
"Sen hiç anneni gördün mü?" diye üstelemiş öteki.
"O belki de sadece zihinlerimizde var.
Bir annemiz olduğu düşüncesi bizi rahatlattığı için
onu belki de biz uydurduk."
Böyleceanne rahmindeki son günleri derin
sorgulamalar ve tartışmalarla geçmiş.
Sonunda doğum ani gelmiş çatmış.
ikizler dünyalarını terk ettiklerinde
gözlerini başka bir dünyaya açmışlar
ve sevinçten ağlamaya başlamışlar.
Çünkü gördükleri manzara hayallerinin bile
ötesindeymiş. -
+2 -1
bu hikayedeki benzetme size neyi hatırlatıyor
Anne rahmine düsen ikiz kardeşler önceleri herşeyden habersizmiş.
Haftalar birbirini izledikçe onlar da gelişmişler.
Elleriayaklarıiç organları oluşmaya başlamış.
Bu aradaetraflarında olup biteni farketmeye başlamışlar.
Bulundukları rahatgüvenli yeri tanıdıkça mutlulukları artmış.
Birbirlerine hep ayni şeyi söylüyorlarmış:
"Anne rahmine düşmemizburada yaşamamız ne harika değil mi?
Hayat ne güzel şey be kardeşim!"
Büyüdükçeiçinde yaşadıkları dünyayı keşfe koyulmuşlar.
Öyle yahayatın kaynağı neymiş?
işte bunu araştırırken
karşılarına anneleriyle onları
birbirine bağlayan kordon çıkmış.
Bu kordon sayesindehiçbir zahmet
çekmedengüven içinde beslenip
büyütüldüklerini tesbit etmişler.
"Annemizin şefkati ne kadar büyük! Bize bu
kordonla ihtiyacımız olan herşeyi gönderiyor."
Artık aylar birbiri ardınca geçiyor
ikizler hızla büyüyordiğer bir deyişle
"yolun sonu"na yaklaşıyormuş.
Bu değişiklikleri hayretle gözlemlerken
bir gün gelip bu güzelim dünyayı terk
edeceklerinin işaretlerini almaya başlamışlar.
Dokuzuncu aya yaklaştıklarında
bu işaretleri daha kuvvetli hissetmeye başlamışlar.
Durumdan telaşlanan ikizlerden birisi diğerine sormuş:
"Neler oluyor? Bütün bunların anlamı nedir"
Öteki daha sakin ve aklı basındaymış.
Üstelikbulundukları bu dünya çoğu zaman ona yetmiyor;
duyguları daha geniş bir âlemi arzuluyormuş.
O cevap vermiş:
"Bütün bunlarbu dünyada daha fazla
kalamayacağız anldıbına geliyor."
Ve eklemiş: "Buradaki hayatimizin sonuna yaklaşıyoruz."
"Ama ben gitmek istemiyorum" diye haykırmış kardeşi.
"Hep burada kalmak istiyorum."
"Elimizden gelen birşey yok. Hembelki
doğumdan sonra hayat vardır."
"Bize hayat veren o kordon kesildikten sonra bu
nasıl mümkün olabilir ki?"
diye cevaplamış öteki.
"Bize hayat veren kordon kesilirse nasıl hayatta kalabiliriz
söyler misin bana?
Hembak bizden önce başkaları da
buraya gelmiş ve sonra da gitmişler.
Hiçbirisi geri gelmemiş ki bize doğumdan
sonra hayat olduğunu söylesin.
Hayırbu herşeyin sonu olacak."
Bütün bunları söyledikten sonra eklemiş:
"Hembelki de anne diye birşey de yok!"
"Olmak zorunda" diye itiraz etmiş kardeşi.
"Buraya başka türlü nasıl gelmiş olabiliriz
nasıl hayatta kalabiliriz ki?"
"Sen hiç anneni gördün mü?" diye üstelemiş öteki.
"O belki de sadece zihinlerimizde var.
Bir annemiz olduğu düşüncesi bizi rahatlattığı için
onu belki de biz uydurduk."
Böyleceanne rahmindeki son günleri derin
sorgulamalar ve tartışmalarla geçmiş.
Sonunda doğum ani gelmiş çatmış.
ikizler dünyalarını terk ettiklerinde
gözlerini başka bir dünyaya açmışlar
ve sevinçten ağlamaya başlamışlar.
Çünkü gördükleri manzara hayallerinin bile
ötesindeymiş.