Konu daha önce açıldı güzel kardeşim

iyi forumlar
_____________________________________________________________
işlemci : intel core i5 660 3.33 ghz 4 mb cache lga1156
anakart : asus p7p55d deluxe p55 ddr3 2133 mhz (o.c.) core i5 soket lga1156
ram : kingston 4gb ddr3 kvr1333d3n9k2/4g
ekran kartı : sapphireradeon hd5450 1gb ddr2
hdd : seagate 250gb st3250410as 7200.10 16mb cache sata 3-gb/s (sata ii)
kasa : zalman gs1000b-700tower atx kasa siyah + xilence xp700 700w 80+powersupply
dvd-rw : sony optiarc dvd-rw 24x

Ne kadar zaman olduğunu hatırlamıyorum ancak uzun yıllardır inci sözlüğe üyeyim. eski antika dinazorlardan birisi sayılabilirim.
yeni formata geçildiğinden itibaren girmemeye başlamıştım. Uzun süredir uzaktan takip ediyorum ve girmeme konusunda verdiğim karar çok isabetliymiş.

bir zamanlar türkiye'de pek çok konuda söz sahibi olacak kadar ilginç işlere imza atan inci sözlük artık çoluk çocuğun elinde oyuncak olmuş vaziyette.

geçenlerde bir sahafta inci sözlük insanlığa lanet kitabı ile karşılaştım. tekrar okudum. ve farkettim ki yazılan şeyler ile bugün arasında milyonlarca fark var.

kendini iktidara satmış ve züt yalamaktan bıkmayan bir yönetici kadrosu ki başında serkan inci gelmekte. ardından caps kültürünün içine sıçılması. ziyaretlerin sıçması. sözlüğün yeni modeli ile iyice pavyon ışıklı otobüse dönmesi ve akabinde huurdan beter yazarların alınması.
sözlüğün yaş seviyesinin 10'a kadar düştüğü konusunda herkes hemfikir.

neyse yazacaklarımı zaten hepiniz biliyorsunuz. trend için zütünü gibtirmeye hazır bir avuç bin kurusu nerede, sabahtan akşama anasına sövdüğümüz tahta yarak nerede.

tahta yarak denilen huur çocuğunu bile özlettiğinizi farkettim.

çok üzüldüm, eskiden trend olma yoktu. başlığın önemi altında dönen muhabbetlerden @2'lerden belli olurdu.
benim gibi nice insan hakikaten sözlük için üzülüyor.

bu yazıyı okuyan modlar varsa hepsini tebrik ederim. başta serkan inciyi.
gibtiniz attınız sözlüğü. sağda solda duyar kasıp iktidar yalakalığı yapan, sözümona kanaat önderi vazifesi güden, bir tak bilmeyen bir avuç asalağa dönüştünüz.

tebrikler. laf ettiğiniz ekşiciler bile bu kadarını beceremezdi.

helal olsun.

bu yazıyı gören modlar beni acilen silsinler.

gibtirin gidin.

eski inci ve eski tayfalar, reyizler; sizler anılarımızla kalbimizde yaşayacaksınız.

updullah

beyler, bilen bilir, senelerdir sözlükteyim fakat yeni tasarımdan sonra uğramaz oldum. ta ki mahmut macit denilen muallak ile tanışana kadar. tanıyanınız yoksa şuradan bakın öncelikle:
https://twitter.com/macitmahmut?lang=tr

siyasi görüşü ortada, diyecek lafımız yok, fakat bu bin hakkında sizi sinirlendirecek birkaç bilgi paylaşımında bulunacağım.

bu bin zamanında ateistlere şöyle bir hakarette bulunmuştu:

http://bianet.org/bianet/...tler-yok-edilmeli-cagrisi

bu adamın ne mal olduğuna dair elimde pek çok delil var.

gibertme yapacak olanlar adını yazdırsın, eğer çoğunluğu sağlarsak bu inanç ve özgürlük düşmanı, tecavüz şakşakcısı, cinsiyetci ve sapık bini twitterdan bombalayalım.

hoş, ne eski inci kalmış ne bir şey ama hadi hayırlısı, şansımızı deneyelim.

Panpalar, bilinçaltımdaki hadise şöyle başladı;

3 ya da 4 yaşlarındayım. Köydeyim. Akşam karanlığı çökmüş. Dayım köy otobüsü sürüyor. Akşam geldiğinde içeriye geçiyor ve kuzenime otobüsün içerisinde siyah poşette kemik olduğunu bunu köpeğimiz olan Ateşe getirdiğini söylüyor.
Beraber evden çıkıp otobüsün yanına varıyoruz.
Ben ateşi çok sevdiğimi, bu defa ben beslemek istediğimi söylüyorum. Kuzenim de benden 4 yaş anca büyük. O da sevineyim diye tamam diyor.
Daha sonra ikimiz otobüse biniyoruz ve bir değil iki siyah poşet görüyoruz. Bana "hehehe ateş bugün yemelere doymayacak" diyor. Poşetin birini bana veriyor, kucağımda zor tasıyorum. Poşetin simsiyah olduğunu, ağzının düğümlendiğini ve içinin sıcak, akışkan olduğunu anımsıyorum. Poşeti ateşin yanına gidene kadar ellerimde sıktığım için hissediyorum bunları.
Ateş, bizi görünce kuyruk sallamaya, kendi etrafında dönmeye başlarken bir yandan da havlamaya başlıyor. Ben poşedi yere bırakıyorum. Kuzenim de kendi poşedini açıyor. Ateş kokluyor. Daha sonra benim poşedin başında deli gibi havlamaya başlıyor.
Poşedi açmamla beraber kuzenimin kusmaya başladığını, eve koştuğunu, benim ise poşedin içindekini ellerime alıp baktığımı, dayım, babam ve annemin yanıma doğru koştuğunu annemin çığlıklar attığını hatta bayıldığını hatırlıyorum. Babam sürekli bakma diye bağırıyordu.
Ben ise ellerinde tuttuğum şeyin gözünün içine bakıyordum.
Bu bir insan kafası idi.
Kahverengi gözleri soluklaşmış ve dili dışarıya çıkmıştı.
Dayımın kegib başı elimden aldığını ve beni uzaklaştırdığını hatırlıyorum.
Sonrası yok.
Önce bununla ilgili fikirlerinizi yazın panpalar. Sonra olayla ilgili detayları anlatacağım.

Beyler. Dün bu sahneyi 3 kere yaşadım. Ve sabaha kadar 3 kere uyandım.
Sizce bu olay gerçek midir? izlediğim dizilerle mi alakalıdır, nedir?
Her şeyi her detayı hatırlamak mümkün müdür?
Bilinçaltı detaylara kadar her şeyi kaydedip bir kenara koyabilir mi?
Acil yardım lütfen.

gerizekalı. lumai tai doğu türkleri çin arşivleri var. orada henüz bizim atalarımız (seninkiler değil) takılırlar iken, çin ile ipek ve at ticareti yapıyordu. diktir git şim di o.çç

iğrençlik tavan :-D

Hahahaha fransızın ve bizansın kışkırtması mı ahhahahaja :-D biri şu salağa timurun zafernamelerini mektuplarını timuru yazan osmanlı kaynaklarını okutsun.
Ulan rum dölü, osmanlı kaynaklarında timurla ilgili kimse kötü bir sey yazmadı. 2 murad dönemine kadar osmanlı timurlulara vergi ödedi hahahha
Salak ya hahahahah

Hmmmm güzel gidiyor. Hangi kaynak bu?

gibik kafalı.
Kendisine Kayzer-i Rum diyen adam mı çok iyi? Adam kendine romalıların kayzeri diyor.
Diğer taraftan "emir-i türkistan" diyor timur kendine.
Bir tarafta türkmen ananesi örfünü savunan, kardesini katleden adami dişlayan, kocaman bir imparatorluk kurmuş timur, diger taraftan başı bozuk sahipsiz balkanları fetheden osmanlı. Hangisi büyük devlet yarrrraaaam.
Adam 1 ayda 20 savaş yapıp kazandı. Senin osmanlın giriti 24 senede alamadı.

Güzel. Devam. Bekliyorum. Yanlış yaptığın anda giberim.

dıbına koduğumun aveli. Dünyanın en büyük 10 komutanı arasındaki adamı tartısmak senin haddine mi.
Senin gibi arap köpeklerini gibti diye mi bu hakaretin?
Timur olmasa idi türkistan ve anadolunun türk hareketi bozulurdu.
Senin osmanlın 100 sene izmiri alamadı da Timur geldi 1 haftada oradaki haçlı kontluğunda ne kadar adam varsa kafalarından kule yaptı.
Ağzı olan konuşuyor dıbına soktuğumun önüncüsü.

Burda bekliyorum o.ç timur hakkında kötü yazarsan acilen ordularımı toplayıp elimdeki kaynaklarla ananı gibecem.
Not: tarihçiyim bilen bilir.

Prezervatif?

H.g harun abi

Ananı çok eskittik karsim. Helal et xD

Hani qardeştik xd

.

Up up

Eski sözlük adabını bilmediğinden gib gib konuşursun böyle.

Bu konu daha önce açılmıştır. Lütfen diğer açılan konu üzerinden yazalım.
iyi forumlar.
---
işlemci : intel core i5 660 3.33 ghz 4 mb cache lga1156
anakart : asus p7p55d deluxe p55 ddr3 2133 mhz (o.c.) core i5 soket lga1156
ram : kingston 4gb ddr3 kvr1333d3n9k2/4g
ekran kartı : sapphireradeon hd5450 1gb ddr2
hdd : seagate 250gb st3250410as 7200.10 16mb cache sata 3-gb/s (sata ii)
kasa : zalman gs1000b-700tower atx kasa siyah + xilence xp700 700w 80+powersupply
dvd-rw : sony optiarc dvd-rw 24x

Yaramın başi

dıbına koduğumun salağı, rusya geçen hafta Hazar Denizi üzerinden suriyeyi bombalarken koral nerdeydi. Tam bir yannan kafalı

Geç kalmadın. Ben mezun olduğumda en yakın arkadaşım 31 yaşındaydı.

Her sabah 7.00da alarm çalıyor gözlerimi aralıyorum. 7.05'te bir daha. bu defa hazırlanıyorum. 7.10da uyanıyorum. uzunca bir süre klozetin başında çükümü sıvazlayarak işiyorum. inanılmaz bir rahatlama.
diş fırçalama, giyinme, hazırlanma, çıkma. 7.44'te gelen otobüse biniyorum.
uzunca zamandır bu ritüelleri yerine getirdikten sonra şunu farkettim.
Türkiye'nin en kötü şehirlerinden birinin, en kötü mahallelerinden birine gidiyorum. yanımda ne zaman tanıştığımı bilmediğim, adını merak etmediğim OTDÜ mezunu bir makine mühendisi var.
Ailemin baskısı sonucu geldiğim memleketimde saçma sapan bir yerde çalışıyorum.
Düsünsenize, bir bilim adamı ve bir makine mühendisi. Entelektüel birikimi olan iki insan otobüste siyaset konuşuyor.
ikimiz de pespaye giyinmişiz.
Toplumu eleştiriyoruz. Sürekli "Toplumu gibeyim" diyoruz. gülüyoruz. belli ki aynı dizileri de izliyoruz.
sonra her durağa gelince el sıkışıp, gözlerimizle yarın için gizlice anlaşıyoruz. ben iniyorum, çalıştığım yere giriyorum. o ise sanayiye doğru gidiyor.
Sigortalı işler için kafamızı, hayatımızı, gençliğimizi heba ediyoruz.
Her sabah aynı şey.
Her akşam aynı şey.
Devlet dev bir portakal sıkacağıdır.
Önce siz küçük çiçekleri sular.
tomurcuklanırsınız. sonra besler. büyürsünüz. tadınız yerine gelir. sizi kendi makinesine koyar.
en olgun, en taze, en verimli çağınızda suyunuzu sıkmaya başlar.
dev bir portakal sıkacağı içerisinde hapsolduğunuzu, sıkıldığınızı bilmeden kendinizi özgür sanırsınız.
eskiden köleler köle olduğunu biliyordu. efendisi kırbaç ile onu terbiye ediyordu. köleler isyan edip özgür olmak istiyordu. şimdi ise özgürler köle. köle olduğumuzu bilmeden yaşıyoruz.
sonra yaşlanırsınız. devlet sizin suyunuzu iyice sıktığı için artık posanızdan başka bir şey kalmaz.
sizi emekli eder.
bir tarafa atar. posanız ile birlikte ölmeye hazır halde zaman doldurursunuz.
yaşarken herkesin yaşama ihtimalı 1/2dir. ya yaşarsın ya ölürsün.
Biz özgür köleleriz.
Efendi ne kadar isterse veriyoruz. Sağlık, emek, güç, kan, can her ne ise.
onun belirlediği sınırlar içerisinde seçim yaparsınız. almasını istediklerini alırsınız.
bu da böyle sürüp gidecektir.
gerçek özgürlük kölelerin köle olduğunu bildiği zamanlardır. özgür olmak istediklerinde böbrekleri ve sırtında patlayan kırbaçlar onlara köle olduklarını hatırlatır.
Biz tarihin gibik çocuklarıyız.
etrafı çitlerle çevrili hayvanlar ne kadar özgürse biz de o kadar özgürüz.
bugünlük bu kadar.
şimdi gibtirin gidin.

Hahahdhsgafafaf