cem toker reyizin pazar günkü efsane trt konuşmasından sonra tüm gençliğin dikkatini üzerine çekince ekşici binlerin sol kısımdan kaldırdığı, hakkında deli gibi entry girilen parti. çünkü chp, ekşi'ye paralı reklam vermesine rağmen ldp kadar reyting yapamadı. halen ldp ile ilgili deli gibi gibi entry giriliyor.

14 yaşındaki kızı gözünü kırpmadan gibebilecek olduğunu kendi ağzıyla itiraf eden pid0fili (sübyancı) dede geberdi.

kap şukunu @1

oluyor panpa.

zulmün karşısında eşitlikçi mantıkla durulur. yani, zulmü yapanın karşısına dikilmeden önce türk mü, çinli mi, yahudi mi diye bakılmaz. ancak öncelikler vardır. bizim önceliğimiz, dünyanın her yerindeki türkler'dir. bu bir namus meselesidir. sonra arap, acem, afrikalı... ama önce türkler. dünyanın her yerinde bizden yardım bekleyen türkler var. bunların başında ırak, uygur ve kırım türkler'i var.

ekmeteddin ihsanoğlu. akp'ye bu kadar güç verilmemeli. bir pkk'lıya hiç oy verilmemeli.

saygımın halen devam etmesi bir yana, bölünmeleri beni dumur etti. dünyada sosyalizm bitti, sol da genel olarak bitmek üzere. türkiye'de halen sol partiler ortak bir program altında toplanamadılar, ben ona yanıyorum. solcu olduğumdan değil, dünya alem liberal demokrat partili olduğumu bilir; türkiye'nin ciddi bir sol muhalefete ve iktidar alternatifine ihtiyacı var. ya ben çok avrupai düşünüyorum ya da türkiye'nin tüm solcuları, tüm sağcıları gibi koltuk delisi, -küçük olsun, benim olsun- derdindeler. bir partinin iktidar olması değil, fikir ve birliğinde devamlılık gerekir ki; bir partiyi saygın yapan da budur. çok klişe olacak ama 'amip' benzetmesi halen geçerli. etnikçi partileri gibtiret, tüm sol (gerçek solu kastediyorum) partiler birleşse ülkenin kaderi değişir diye halen ısrar ediyorum. ama koltuk güzel şey tabi. guccuh ossun, benim ossun.

panpa, xda-davelopers'ta telefonunun modeline göre nasıl yükleneceği yazıyordur.

rusça çizdim: http://sketchtoy.com/62190010

şuku bin

liberal demokrat.

hpd, pkk imajından kurtulamaz. çünkü hdp, pkk'lıdır. sokaklara güzel mor-yeşil tonlarında flamalar asınca terörist olmuyorsun diye bir şey yok.

hiç ölmeyecek vasfı askerlik olan bir milletin (ilber ortaylı deyimidir) yurdunu "megali idea" ile işgal etmeyi düşünürsen, seni denize döküp uyanmanı sağlayan adama hayran olursun tabi aq. yazık... gibik bir ideal uğruna harcamışlar yunan gençlerini. general metaksas'ın "küçük ve onurlu bir yunanistan bize yeter" fikrini benimseselerdi, onlar da, biz de en az zararla çıkardık işin içinden.

ırkçılık ve faşizm, iki ayrı kavramdır. ırkçılıkta, bir ırkın diğer ırklara üstünlüğüne ve/veya o ırkın tarihine, geleneklerine ve devletine aşırı bağlılık vardır. ancak, bazı ırkları aşağılasa da yok edilmesini, köleleştirilmesini savunmaz. tam tersine, modernist ve pozitivisttir. çünkü ırkın yükselişini arzular. faşizm, italyan milliyetçiliğinin resmi adı olup, bir ırkın diğer ırklara üstünlüğünü savunmakla birlikte, diğer ırkların kendine köle ve/veya yok edilmesi gereğini savunur. hatta diğer ırkları insandan bile saymaz. kendi ırkının kalitesini bozacak sakat, hasta, yaşlı, dilenci gibi insanları yok etmeye eğilimlidir. faşistler için kendi ırkları dışındaki ırklar nesnedir. bununla birlikte, ideolojiye ve devlete sadakat, farklı düşünceye yasak getirir. faşizmde asimilasyon yoktur. kölelik ya da yok etmek vardır. türklüğün son 130-140 senesinde ırkçılık vardır. ancak, faşizm hiç olmamıştır. öyle ki; atatürk, avrupa'daki elçilerimize gönderdiği genelgede, naziler ile aynı masada yemek yemeyi bile yasaklamıştır. hatta istisnasız herkesin faşist sandığı nihal atsız bile şiirlerinde, mussolini ve hitler'i yerden yere vurmuştur. (bkz. Davetiye şiiri)

ideolojik ırkçılığın geçmişi hemen hemen ulusçuluğun geçmişiyle aynıdır. ancak ulus kavramı, ırkçılık kavramından daha öte bir kavramdır. çünkü ulus devletin temeli eşitlik ve hukuktur. ırkçılık, bunları pek takmaz. faşizm, ulus kavramından daha sonra ortaya çıkmıştır. italya ve almanya sayesinde...

kavramlar, cahil solcu ve azgın demokratlar yüzünden o kadar karıştı ki; sağcıyı solcu, solcuyu sağcı sanan bir duruma geldik. ırkçıyla faşistin arasındaki farkı anlamayıp, mal mal konuşmaların nedeni bundandır.

sezai usta ve kartal, en güldüğüm karakterler.

Pentagram ile birlikte Türkiye'nin en iyi heavy metal grubudur. Beste ve komposizyon kabiliyetleri, enstrüman kabiliyetlerinden daha da yüksektir. harika şarkılar yaparlar. Türkiye'nin en tehlikeli basçısı sevan amiroğlu da bu grupta çalmış, ülkenin tüm basçılarının eline vermiştir. gilhamesh ve civil terror verses goverment şarkıları aşmıştır. en farklı yanları da heavy metal'e keman tınısını iyi bir şekilde adapte edebilmeleridir.

mevcut hukuki, mali düzen ve siyasi partiler kanunu, türkiye'nin en büyük düşmanıdır panpalar. gericilik, etnik milliyetçilik filan palavra.

ta beylikler döneminde romalıların anadolu'ya 'türkiye' dediğini varsayarsak osman gazi'dir diyebiliriz.

"Burası istanbul oğlum! Sivas'ın başkenti!" - Sivas'ın Cem Yılmaz'ı Emrah / Kardeş Payı

bence türkiye'de sadece iki doktirinel parti var; ldp ve tkp. ben 18 yaşımdan beri oyumu hep ldp'ye veririm. ldp toplantılarına gittim, genel başkanıyla sohbet ettim. bu benim inancım tabi, kimseyi ilgilendirmez. benim siyasal görüşümün tam zıttı olmasına rağmen en saygı duyduğum siyasi partidir tkp. adanmışlık ve çalışkanlıklarına son derece saygı duyuyorum, onlar bana duymasalar da. (genelde bir tkp'liye ldp'ye oy verdiğimi söyleyince yüzü kireç gibi oluyor niyeyse) insani değerleri son derece yüksek insanlar. gezi direnişindeki tutumları, özellikle de sloganlarının altına parti logosu koymayıp tüm halka mal etmeleri son derece saygın bir tutumdu. bir tkp'li olmadığım için ideolojilerini ve siyasal tutumlarını eleştirmek bana düşmez ancak türkiye solunun temel partisi olduklarının farkına varır, tabana yayılma stratejilerini daha gerçekçi kurgular iseler, türkiye'nin kaderi değişebilir.

çok ağlattı aq.

artık bir belediyeleri var. 2014 yerel seçimlerinde Muş'un Malazgirt ilçesine bağlı Konakkuran beldesini kazanmışlardır. enteresan; bir batı ideolojisi olan liberalizm, ilk kazanımını türkiye'nin doğusunda geçekleştirdi. internetten görüğüm kadarıyla, konakkuran'ın bdp'li bir önceki belediye başkanı, diğer bdp belediyeleri gibi dört yıl boyunca sıfır hizmet zütürmüş, ldp'ye yıkık, dökük ve fakir bir belediye bırakmış. yeni belediye başkanıın partinin simgesi balık olduğu için tercih ettim haberleriyle dikkatimi çekmişti. oysaki cımbızla çekilip hazırlanmış bir haber. röportajın tamdıbını okuduğumda başkanın ldp'yi seçmesinin nedeninin yolsuzluk ve kutuplaşmaya bulaşmayan, sağcı ya da solcu olmayan, temiz bir parti olduğu için seçmiş olduğunu gördüm. muallak medya, bunları yazmıyor tabi. şimdi belediyede güzel gelişmeler oluyormuş. zorlukla da olsa hizmet gelmeye başlamış. çünkü önceki başkan belediyenin parasını hortumlamış.

ek: malazgirt belediyesini 80 oyla kaybetmiş ldp.

son 5 bölümü hala izleyemedim. vaktim olmadığından filan değil; yoksa internette var. izleyemiyorum aq, çünkü erdal reyiz öyle bir oynuyor ki; on dakika sonra behzat başkomiser ne hissediyorsa aynını hissediyorum, kaptırıyorum kendimi. deli gibi bişey oluyorum seyrederken. bir paket sigarayla dört bira içiyorum. yakında konsantre olup diziyi bitireceğim. spoyler veren huur çocuğudur.

şu an oynayan dizilerden en sevdiğim hatta en iyisi olduğunu düşündüğüm dizi. bir işler güçler değil belki. ama yaratılan karakterler on numara. bence yapılan en iyi mahalle dizisi. 13 bölüm hönkürerek güldüm. 14.bölümde hönkürerek ağladım. adamlar on numara aktör. o kadar iyiler ki; ahmet kural'ın işler güçler'deki oyuncu seçimi sahnesinde "oyuncuya göre rol yoktur, oyuncu verilen rolü oynar" gibisinden ettiği laf geldi aklıma. adamlar oynamış arkadaş. 12 yıl evvel başıma gelenleri bire bir oynamışlar. fazla ağlamamın nedeni ondandır. öyle böyle ağlamadım dıbına koyim. helal lan size ahmet kural, murat cimcir!

Şöyle önlenir: Devlet denen mekanizmanın sağlıklı denetim yapması imkansızdır. Çünkü denetim yapan bürokrat ve memurlar hazır maaşa alışkındır ve rüşvet almaya meyillidir. ancak maden vb. ağır işlere özel sigorta zorunluluğu getirilirse denetim hem devlet, hemde özel sektör tarafından yapılacaktır. devletin bürokratı rüşvet alıp çalışma şartları ölüm getirecek olan madene onay verse de, özel sigorta onay vermeyecektir. çünkü kaza anında özel sigorta adam başı -örneğin- 200.000 lira vermek zorunda kalacağı için şartları uygunsuz madene onay vermez. ve madenin sahibi gibe gibe madenini adam gibi işletir. almanya, amerika gibi ülkelerde maden kazasının inanılmaz derecede az olmasının sebebi budur.