• 13 / 13 / 940 entry
  • 91 başlık
  • 287.28 incipuan

412179373990787920979975534 yemişinci nesil normal

  • 0
    ben artık uyanmak istemiyorum
    (bkz: siz hiç 600 kilometre gidip de)
    ···
  • 0
    beyler kız dediğiniz nedir
    (bkz: siz hiç 600 kilometre gidip de)
    ···
  • +1
    siz hiç 600 kilometre gidip de
    Şu an mı? Neredeyse olayın üstünden 13 ay geçti. O zamanlar okuduğum yere dönünce sınavlara girdim, çıktım Memlekete gittim biraz kendimi toparladım. ikinci dönem geri döndüm okula, ikinci dönem ev arkadaşımın kız arkadaşı başka bir şehirden geçiş yapmıştı. Onları gördükçe, daha çok hatırlıyordum olanları. tak gibi geçiyordu hayatım, toparlayamıyordum. Bir süre sonra Ceylin'i aradım, Mahmut açtı telefonu bir daha arama dedi kapattı. Daha sonrasında numarasını değiştirmiş, şuan hala tam olarak toparlayamadım. Okula devam ediyorum, bir amacım yok. Her şeyi elimden aldılar sanki, boş boş yaşıyorum. Kimseye güvenemiyorum. Hala özlüyorum, hala seviyorum. Bir gün bana ulaşsa, koşar sımsıkı sarılırım yinede.
    ···
  • 0
    siz hiç 600 kilometre gidip de
    Bir kaç saat sonra gece saat iki gibiyken falan Can beni aradı. Yolu yarılamıştım nerdeyse. Telefonu açtım, Can'ın sesi kötü geliyordu. Bana dedi ki, Hatırlıyor musun dün gece sana bakıp iyi misin demiştim, dedi. Evet hatırlıyorum dedim, dedi ki ben senin yerinde kendimi görmüştüm, hissetmiştim dedi. Nasıl yani ne oldu falan diyorum. Beyza beni Emrahla aldatmış, Emrah itiraf etti dedi. Şok oldum, ilk durakta inip döneyim falan dedim. Yok dedi. Sabaha kadar yürücem ben dedi istemedi. Sen beni misafir ettin, gel bende seni misafir edeyim, kafanı dağıt dedim. Bilmiyorum sabaha kadar yürüyeceğım kafamı toparlayacağım dedi kapattık telefonu. Sabaha karşı 6 gibi indim otobüsten derse gittim imza attım eve gittim. 2 gün sonra doğum günümdü Ceylin aradı, uyandım doğum günümü kutladı. Saatlerce konuştuğum insanlar 10 dakika konuşabildik. Halletmeye çalışıyorum falan dedi yine. Ben hala inanıyordum. hala seviyordum hala bekliyordum. Hafta da bir iki kez 5-10 dakika konuşuyorduk. Bu böyle biraz devam etti. En sonunda ise azalarak son buldu. Aradığımda açmaz, oldu. aramaz oldu. Sigarayı bırakır gibi yavaş yavaş bıraktı beni. O an anladım bittiğini. Hiç bir şekilde ulaşamıyordum. Her yerden engellenmiş, silinmiş olarak buldum kendimi. Biraz zaman geçti Can'a ulaşamıyordum ilk başlarda zaten. Can'ı aradım açmadı, mesaj attım konuşmamız lazım diye. Can ile konuştuk, onu sordum. birbirlerini iyi idare ediyorlar falan dedi.
    ···
  • 0
    siz hiç 600 kilometre gidip de
    Çıktım evden ama gidemedim, ayaklarım gitmiyordu resmen, arka sokakta evi gören bir yer vardı gittim oraya oturdum. Boş boş eve bakıyordum. Ben evden çıktıktan bir 10 dakika sonra Ceylin aradı beni, neden gittin, görüşmeden mi gideceksin dedi. böylesi daha iyi kendine iyi bak dedim. nerdesin dedi, taksiye bindim gidiyorum 30 dakikaya da otobüs kalkacak dedim. kapattık telefonu. gözüm hala evdeydi. Yalan söylemiştim daha 3 saat falan vardı otobüse. Evden birisi çıktı, peşinden gittim ama kaybettim. Çıkan Ceylin'di, aradım Ceylin'i nerede olduğunu sordum, tarif etti yanına gittim. Sımsıkı sarıldım ona. Üniversiteye gittik, bir parka oturduk. Yan yana oturduk, elimi omzuna attım. kendime yasladım. gitmek istemiyordum. böyle olsun istemiyordum. Sen şimdi gidince benimle konuşmayacaksın değil mi dedi. Bunu hiç istemiyordum beyler. Böyle olmasını hiç istemiyordum bunların olmasını da hiç istemedim. O an deseydi ki, ben her şeyi düzene koyacağım özür dilerim falan deseydi. O an affederdim onu, gider o Emrahla Mahmutuda giberdim gitmezdim. Kalırdım orada. ama demedi. bende bugün son olur herhalde falan dedim. konuşsak ne olacak sanki dedim. ama istemiyorum beyler istemiyorum. Her şeyi silmek istiyorum yeni bir başlangıç istiyorum sadece... Ceylin ile yeni bir başlangıç istiyorum. Mahmut'u hiç gözüm tutmamıştı, Ceylin'in tamamen zıttıydı. oturduk orada, ona dedim ki, mahmut böyle böyle nasıl olur dedim. Bilmiyorum, böyle tanıştık böyle oldu falan dedi. Ben ona dedim ki, bu çocuk seni üzecek, bu çocuk senin zıttın. Eğer seni üzerse, bir yanlış yaparsa, ki yapacak adım gibi eminim benim kapım sana her zaman açık adresimi biliyorsun, her şeyimi biliyorsun istersen çık yanıma gel. istersen ara ben geleyim dedim. Kafasını salladı, tamam dedi. Bir farklı bakıyordu bana, benim ona baktığım gibi bakıyordu, severek bakıyordu bana. Taksi çağırdım, bindik otogara gittik. 1 saat falan kalmıştı. Otogarda oturduk bir banka, üşüyor gibiydi. Ceketimi çıkartıp verecektim, yok sen üşürsün falan dedi, açtım ceketin fermuarını tuttum ucundan elimi omzuna zütürdüm birbirimize yaklaştık öyle oturduk, o ses hala aklımda Hafif gülerek olley be demişti. yanağından öptüm. Bu yaşadıklarımızı silebilirim dedim. tekrar ettim aynı şeyleri. Ben seni çok seviyorum dedim. Oda bir şekilde halletmeye çalışacağım falan dedi. Söz aldım ondan benim okuduğum yere gelecekti. inandım beyler, inandım. az bir zaman kalmıştı otobüsün kalkmasına perona gittik. Sımsıkı sarıldık bir birimize, pişmanlığını hissettim. Daha bir inandım. Onuda alıp gidesim vardı, hala seviyordum. Ama ölmeden önce bütün tanıdığınız insanlar ziyaret eder size gülümser ya öyle bir şeydi galiba. Muavin kalkıyor falan dedi. Bıraktık birbirimizi o giderken onu izledim, ağlamaklı gitti öyle. Bende otobüse bindim. Yolculuğa başladık. Ceylin'e son son mesaj attım, Seni hep seveceğim dedim. Özleyeceğim dedim. oda Halletmeye çalışacağım falan dedi. bana iyi yolculuklar diledi. Mesajlaşma bitince yolu izlemeye başladım. Öylece uyuya kalmışım.
    ···
  • 0
    siz hiç 600 kilometre gidip de
    Can geldi bana kanepeyi hazırlamaya çalışıyordu. Bırak dedim şu yan oda boş mu dedim evet de orası çok soğuk falan dedi. Dedim ben -23 dereceden geldim burası bana koymaz. Kalem, kağıt bardak, su ve küllük istedim verdi sağolsun hepsini. Sonra iyi geceler dedi gitti. Kulaklığımı taktım, müzik açtım. Gelirken hani tekila alacaktım ya Ceylin'in en sevdiği içki diye, işte öğrenince gidip yüzlük rakı almıştım. Onu çıkardım doldurdum bardağa, suyu döktüm. Yaktım sigaramı başladım içmeye. Bir yandan da yazıyorum. Ben eskiden yazardım beyler, pgibolojimin darmadağın olduğu zamanlar, kağıtla konuşurdum. Ama Ceylin'le konuşmaya başladıkça yazmayı unuttum. Yazar gibi onunla konuşuyordum çünkü. En son ne zaman yemek yemiştim hatırlamıyordum ama yola çıktığımdan beri hiç bir şey yememiştim. Fiziksel olarak vücut olarak da gibilmiştim resmen. Birinci bardak bitti ikinci bardağı doldurdum. biraz daha içtikten sonra midem bulandı bir anda kusasım geldi, lavaboya koştum. kustum rahatladım, odaya geri döndüm Can yazdıklarıma göz atıyordu. Masayı gördü beni gördü, iyi misin dedi iyiyim midem bulandı falan dedim. Uzun uzun baktı bana, biliyordu iyi olmadığımı, yalnız kalmak istediğimi fark etti, iyi geceler deyip gitti. içmeye devam etmeye çalıştım ama bünyem almıyordu. nerdeyse 30 saattir bir şey yememiştim, midem bomboştu, ağzımda sigara tadı vardı kaç paket içmiştim bilmiyordum. Rakıyı içemedim daha fazla sigara müzik eşliğinde yazmaya devam ettim bende. uyuya kalmışım zaten Sabah gözümü açtığımda Ceylin yanımdaydı. Masaya bakıyordu, yanağımdan öptü günaydın dedi, geçti karşıma oturdu. sabah saatleriydi, o mahçup surat ifadesi yoktu bu kez yüzünde biraz umutlu ve neşeliydi, madem geldin güzel zaman geçirelim bir şeyler yapalım oraya gidelim buraya gidelim seni gezdireyim falan muhabbetlerine girdi, istemiyorum dedim. Oda biraz ısrar etti, peki o zaman ben okula gidiyorum gelmek ister misin, işte şöyle hocamız var çok iyi, bir tanısan seversin sana benziyor falan dedi, yok gelmeyeceğim ben dedim. Morali bozuldu, hep beraber çıktılar evden. Perdeyi araladım, öylece izledim. Kendime gelmeye çalıştım biraz, arada bir mesaj atıyordu Ceylin ne yapıyorsun falan diye bende geçiştiriyordum. sonra dışarı çıktım biraz alışveriş falan yaptım, mantı yoğurt ve bir tabak aldım. Bazen yemek yaparken Ceylin ile konuşurduk telefonda, oda bana oo ne kadar iyi bir aşçısın hazır çorba yapıyorsun falan diye takılırdı eğlenirdik. O gelmişti aklıma, döndüm eve mantı yaptım, buz dolabına koydum. Hepsi geldiler eve ben odaya geçtim, Ceylin geldi yanıma ne yaptın falan dedi, Mantı yaptım dolaba koydum acıkınca yersin dedim, gülümsedik aynı anda, o telefon konuşmaları geldi çünkü aklımıza. Ne hissettiğimi bilmiyordum. ne yaptığımı bilmiyordum. biraz sohbet ettik. Ceylin arada bir içeriye arada bir yanıma gelip gidiyordu Mahmut da evdeydi. Rahatsız olmuştu sanırım, bir arkadaşları geldi Emrah diye. içeride oyun oynayacaklardı benide çağırdılar ben istemediğimi söyledim iyi eğlenceler dedim. Biraz zaman geçti Emrah geldi yanıma, Merhaba ben Emrah hoşgeldin dedi, ben 412 hoşbuldum dedim. Oturdu niye gelmiyorsun, oyun oynuyoruz sen buradasın içimiz rahat etmedi, gel beraber oynayalım eğlenelim falan dedi. istemediğimi söyledim. Mahmut biraz senden bahsetti falan dedi, doğrudur dedim. Biliyor muydun falan dedi, hayır bilsem gelmezdim dedim. Öğrenince neden kaldın dedi, bilmiyorum bir şekilde ikna ettiler bende kendime bu soruyu soruyorum zaten dedim. kendinden bahsetti, emrah gittiğim yerin yerlisiydi, orada doğup büyümüş aynı zamanda orada yaşıyordu. Dövmeciydi, bana kendinden bahsetti, 2 kuruşluk adamlar için badigardlık yaptım, 2 kuruşluk adamlar için 3-4 kişinin topuğuna sıktım falan dedi, kötü zamanlar geçirmiş cidden kötü zamanlar geçirmiş hayatı zordu. Üzüldüm onun için, buradakiler benim ne yaptığımı, hayatımı bilmiyorlar arkadaşlarıyım falan dedi. Bunları beni tehdit etmek için söylemedi. Hani ayakkabın yok diye üzülürsün ayağı olmayan birini görürsün falan ya işte onun gibi bir muhabbet. Biraz konuştuk, biraz üstüme geldi sinirlendim elim ayağım titremeye başladı. Emrah benden biraz uzun ve benden iriydi ama gözüme kestirmiştim. Kafamda kurmuştum bile böyle vurup şunu yapıp camdan atacaktım sonrada Mehmet'i öldüresiye dövüp çıkıp gidecektim oradan... ama yapmadım. Emrah odadan çıkarken gel hadi beraber oynayalım dedi size iyi eğlenceler dedim gitti. Hepsi içer de oyun oynarken Ceylin geldi bir ara yine biraz konuştuk, iyice baktım bu kez ona suratını kazıdım beynime. saçı, gözleri, burnu, dudakları, sesi son kez görüyormuşcasına baktım ona. Sonra odadan çıkacaktı Can'a söyler misin buraya gelsin bana bir şey sormuştu onu göstereceğim dedim, tamam dedi gitti, biraz sonra Can geldi bende o arada çantamı topladım, Can'a sarıldım dedim ben gidiyorum. Ceylin farketmesin böylesi daha iyi dedim. kapıyı sessizce kapatır mısın falan dedim arkamdan tamam dedi.
    ···
  • 0
    siz hiç 600 kilometre gidip de
    Hayatımda verdiğim en aptal kararlardandı, eve girdim Beyza'yı gördüm geçmiş olsun dedim ve hangi oda boşsa oraya kaçtım. Mahmut'la denk geldim, daha doğrusu ben Can'la mutfaktayken yanımıza geldi, ben Mahmut Ceylin'in sevgilisiyim dedi, bir süzdüm gözümle yarım kadardı alıp öldüresiye dövmek istedim o an ama elime ne geçecekti ki? bir suçu bile yoktu çocuğun. yutkundum ben 412 dedim. Hoşgeldin dedi, Can kısır yaparken oturuyordum ben, geldi masanın öbür ucuna oturdu sigara yaktı. Ceylin ve Beyza da geldi mutfağa. oturduğum yerde sigaraları birbirine kaynak yapıyordum. Sonra Beyza içerde ki odaya geçti, ben de fırsat bu fırsat kaçtım oradan Beyza'nın yanına gittim. Oturdum kanepeye sanada geçmiş olsun dedi. Gülümsedim sağol dedim. Sonrasında bu kez kısırları koyup bu odaya geldiler. Ben yemek istemedim, iştahım kalmamıştı midem bulanıyordu. Ben kaçmaya çalıştıkça kovaladılar resmen beni. kafamı kaldırmıyordum. o ikisini yan yana görmemek için kafamı kaldırmıyordum. kendime hakim olmaya çalışıyordum. Daha sonra Ceylin ve Mahmut yatmaya gittiler. Can da sen burada yat diğer odalar soğuk üşüme falan diye konuşurken Ceylin geldi odaya Müsade istedi Can ve Beyza'dan benimle konuşacakmış, lan daha ne konuşacağız. gibtin işte beni, hayatımı gibtin, umutlarımı gibtin. Sen bana bunu yapıyorsan başkaları neler yapmazdı ki. Özür dileyip bir şeyler anlatıyordu yine. Mahçup suratı vardı. Bir yandan kalkıp sarılmak isterken, bir yandan nefret ediyordum. O anda Mahmut girdi odaya müsade istedi, Ceylin tereddüt etti sadece konuşacağız dedi Ceylin'e. Ne gibim yapabilirdi ki bana kavga etmekden falan bahsetmiyorum beyler bana karşı bir şansı yok zaten. Bahsettiğim daha ne yapabilirdi ki bana, gelse vursa karşılık vermesem bile canım yanmazdı o anda daha büyük acılarım vardı çünkü. Ceylin hayatımı gibmişti, o bana bir iki tane vursa ne olurdu... Ceylin çıktı odadan, Biliyor muydun dedi, ama bu çocuk canımı sıkmak için gelmişti resmen. Kaldırdım kafamı, gözlerine odaklandım sence bilseydim gelir miydim dedim. Bende seni bu şekilde bilmiyordum. Ceylin bana kötü zamanlar geçiren bir arkadaşım diyordu falan dedi. Güldüm kendisini anlattı, kendini suçlu hissetme kaçıyorsun sanki kaçma başımın üstünde yerin var bir suçun yok misafirimizsin falan dedi eyvallah dedim gitti.
    ···
  • 0
    siz hiç 600 kilometre gidip de
    Ceylin geldi bir 10 dakika sonra, o güzel suratında mahçup bir bakış vardı. Ne zaman söyleyecektin dedim, ben denedim ama yapamadım dedi. Geleceğinden şüphelenmiştim ama gelmezsin sanıyordum dedi. Ne önemi var ki geldim işte bu şekilde böyle daha mı iyi olmuştu? Haklısın özür dilerim dedi. Güldüm, 600 kilometreyi ben bu iki kelimeyi duymak için mi gelmiştim? Özür dilerim bu iki kelimeyi o anda duymak çok acınasıydı. Sustum ve oturdum, bir sigara çıkarıp yaktım oda yaktı, gözümü ayırmadan suratına baktım dakikalarca. Onu son kez inceliyordum, o fındık burnu, kızıl saçları, sesi, kokusu her şeyini beynime kazıyordum. Bir şeyler anlatıyordu, özür diliyordu. Ben yola çıkarken sanmıştım ki, giderken iki çiçek yaptırırım, Birisi geçmiş olsun için birisi Ceylin için, birde Tekila alırım Ceylin'in en sevdiği içki... Çalarım kapısını, sarılırız, güzel zamanlar geçirip bir kaç gün kalıp ayrılırım diye sanıyordum. Keşke öyle olsaydı be. Bir anda o konuşurken gözüm yanda ki hastane tabelasına kaydı, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi... dedim sonum bu herhalde. Tekrar bir combonun içinde kalmıştım yine hayatım gibilecekti ve beni kurtaracak kimse yoktu bu kez. Nasıl oldu bilmiyorum ama bir şekilde beni ikna ettiler ve eve zütürdüler.
    ···
  • 0
    siz hiç 600 kilometre gidip de
    5-10 dakikaya Can geldi yanıma, çok ciddiydi. Şaka olmadığını onu görünce anladım. Ceylin nerede dedim evde dedi, Mahmut nerede dedim oda evde dedi. Ceylin'de şuan Mahmut'la konuşuyor dedi. Güldüm, olayları anlatıyor dedi. Bende tamam ben gidiyorum dedim. Yine ısrar etti biraz dinlen git falan diye o arada çok değişik duygular içerisinde kayboluyordum. Özlemiştim, heyecanlıydım mutluydum geldiğim için ama olayları öğrenince hayat benimle taşşak geçiyordu resmen, öfkeliydim, nefret ediyordum inanmıyordum, ölmek istedim. Ceylin'i arayıp buraya çağırmasını istedim.
    ···
  • 0
    siz hiç 600 kilometre gidip de
    Morali bu olayın öncesinde bile bozuktu sesi kötü geliyordu, üstüne kaç yıllık arkadaşı intihar etmeyi denedi kesinlikle gitmeliydim. Ne olursa olsun yanında olmalıydım. Sabaha kadar zaman zor geçti atladım otobüse gidiyorum, varmama 1 saat falan kala Can'ı aradım dedim böyle böyle ben geliyorum evin adresini biliyorum ama yorgunsunuzdur uyursunuz falan haberin olsun, Can da bana tamam ben ayaktayım gel dedi. Çok heyecanlanmıştım, Bu ziyaretin hem Ceylin'e hemde Bana çok iyi geleceğine emindim. Bundan sonra hayat çok daha güzel olacaktı, hatta belki de ailem ne derse desin onun okuduğu üniversiteye geçerdim. Ben bunları düşünürken Can beni aradı ve bana dedi ki "Kanka sen evde kaç kişi olduğumuzu biliyor musun?" bir anlam veremedim, anlamadım dedim "Yani kaç kişi kaldığımızı biliyor musun?" dedi bende 3 kişisiniz işte sen Beyza ve Ceylin dedim. "Anlaşılan Ceylin sana söylememiş"dedi, hala anlamıyordum ne demek istediğini. Neyi söylememişti bana farkında bile değildim. "Biz 4 kişi kalıyoruz kanka" dedi. Biraz anlamaya başlamıştım korka korka dördüncü kim diye sordum. Mahmut diye bir çocuk, Ceylin'in erkek arkadaşı dedi. Konuşamadım, kekeme gibi nasıl nasıl yani diye takıldım. Şaka olmasını istedim, kendimden emin bir şekilde kanka şaka yapma bak geldim sayılır böyle şaka mı olur diyorum, keşke şaka olsa diyor. Can gayet ciddi bir şekilde aynı şeyleri söyledi. ben hala şaka olup olmadığını soruyorum. inanamıyorum çünkü olamaz böyle bir şey. Ceylin'in haberi var mı geldiğimden dedim, hayır yok dedi tamam ben gelmiyorum o zaman dedim. Geri dönücem ilk arabayla dedim. Oda bana ısrar etti biraz dinlen akşam gidersin falan dedi, yorulmuşsundur ölürsün yolda falan dedi. Isrardan sonra o zaman ben senin misafirinim akşama dönerim dedim. Yarım saatlik bir yol kalmıştı, zaman geçmiyordu 9 saat su gibi geçmişken yarım saat geçmiyordu kafayı yemiştim. Hala şaka olmasını istiyordum. Tek istediğim Ceylin'in beni görünce şaşırıp sarılmasıydı, ama öyle olmadı. indim otobüsten atladım taksiye gittim yaşadıkları semte, Can'ı aradım bulunduğum yeri tarif ettim yalnız gel konuşalım dedim tamam dedi
    ···
  • 0
    siz hiç 600 kilometre gidip de
    Ceylin orta okuldan beri arkadaş olduğu Can ve Beyza ile beraber kalıyordu, Aynı zamanda Can ve Beyza sevgiliydi. 1 hafta sonra tekrar telefonda konuşurken Ceylin'in nedense iyi olmadığını hissettim, bana sürekli alışmam gerektiğini bir düzen kurmam gerektiğini söylüyordu. Ben burada bir düzen kurmaya çalışıyorum sende denemelisin diyordu. Ama böyle hissettiren bunlar değildi, sanki hayatında birisi vardı bilmiyorum öyle hissetmiştim, hayatında birisi mi var diye sorduğumda hayır nereden çıkardın dedi. Konuşma devam ederken Ceylin'in ev arkadaşı Beyza bileklerini kesti, sesinde ki o endişeli Hayır deyişini hala hatırlıyorum. Telefondan Ceylin'in bütün o an hissettiklerini duydum, endişe, korku... Ben de evde kudurdum, elimden hiç bir şey gelmiyordu resmen. Sabah ilk otobüse bilet aldım, Beyza'yı hastaneye zütürdüler, dikiş attılar serum bağladılar. Ceylin'le konuştum, geleyim mi dedim hayır gelmene gerek yok sınavlarımız var ikimizinde dedi, ben iyiyim dedi. Bende ısrar ederek tamam peki falan dedim ama almıştım bileti ve gidecektim.
    ···
  • 0
    siz hiç 600 kilometre gidip de
    Okuduğum şehre alışamamıştım, doğup büyüdüğüm yeri çok özlüyordum.4 ay olmuştu hiç memlekete gitmemiştim, geçiş yapmak istiyordum daha yakın bir yere fakat ailem istemiyordu, okuduğum okulun daha iyi olduğunu söylüyorlardı. Kafayı yemiş gibiydim bütün gün yatakta yatıp zaman geçiriyordum. Bunalmıştım, Ceylin'e yanına gitmek istediğimi biraz kafamı toparlamak istediğimi söyledim telefonla konuşurken, oda bana şu aralar sınavlarının ve ödevlerinin yoğun olduğunu eğer gidersem güzel zaman geçiremeyeceğimizi çok yoğun olduğunu söyledi. Bende tamam dedim aynı şekilde yaşamıma devam ettim, uyanıp bütün gün yatakta sağa sola dönüp akşam da Ceylin ile konuşuyordum.
    ···
  • 0
    siz hiç 600 kilometre gidip de
    hem okuyorum hem çalışıyorum hikaye yarım kaldı kusura bakma kardeşim devam ediyorum
    ···
  • 0
    siz hiç 600 kilometre gidip de
    Üç yıl boyunca bu böyle devam etti, üniversite'ye falan başladık farklı şehirlerdeydik. 600 kilometre falandı ama aramızda ki ölçülebilen uzaklık. Saatler süren telefon konuşmaları yapıyorduk. Ceylin o kadar kültürlü, güzel, ve akıllı bir kızdı ki bu konuşmalar hiç bitmesin istiyordum
    ···
  • +1
    siz hiç 600 kilometre gidip de
    Sanki içimde 2 insan vardı kendi kendimle konuşup kavga eder olmuştum, yaşadığım semtin pek iç açıcı olmaması sebebiyle de uyuşturucu da kullandım(Şu an kullanmıyorum). 5-6 ayım bu şekilde geçti. Sonrasında birisiyle tanıştım, bir insan bu kadar pozitif, enerjik olamazdı. Neden bilmiyorum ama onu kendime çok yakın hissettim(Bu kişiye hikaye boyunca Ceylin diyeceğim). Beni resmen şuan ki ben yaptı, bataklıktan çekti kurtardı adeta. Ne uyuşturucu kaldı ne dert ne tasa. Git gide aşık oldum Ceylin'e.
    ···
  • +1
    siz hiç 600 kilometre gidip de
    Bu tartışmalar devam ederken kız arkadaşım beni aldattı beyler, benim dokunmaya kıyamadığım kız çatur çutur gibtirdi kendini... Bende biraz kendime gelmek ve kafa dinlemek için memleketime gittim. Dayımlar hala memlekette yaşıyordu, onlarda kaldım nerdeyse 1 ay kadar. Tam yaşadığım şehire döndüm ki 3-4 gün sonra dayımın vefat haberi geldi. Yıkıldım resmen, daha bir kaç gün önce yanında olduğum adam ölmüştü, canımdan can gitti resmen. Bu 3 olay birleşince bende bir travma gibi bir şey oldu.
    ···
  • +2
    siz hiç 600 kilometre gidip de
    Vakti zamanında hepimiz zor zamanlar geçirdik, benim ki ise üst üste gelen üzücü olaylardı.
    Genç zamanlarımdı yaşım 17 falandı, bir sevgilim vardı panpalar. Evi şehrin öbür ucunda olmasına rağmen buluşacağımız zaman gider evinden alır evine bırakır 1 saat yol çeker evime giderdim(gidiş dönüş sadece kızı alma bırakma 2 saat). O dönemler ailemin durumu pek iç açıcı değildi, annem ile babam nerdeyse ayrılmanın eşiğine gelmişti, her gün evde tartışmalar oluyordu...
    ···
  • +3
    siz hiç 600 kilometre gidip de
    Ben başlıyorum o zaman, gelen gelir dinler dinlemeyenin sigarası azalmaz...
    ···
  • 0
    siz hiç 600 kilometre gidip de
    nick'e çok takılma dinleyecek misin?
    ···
  • +1
    siz hiç 600 kilometre gidip de
    3 kere uplar kimse gelmezse siler geçerim
    ···
  • +1 -1
    siz hiç 600 kilometre gidip de
    Toplanın beyler 5 reze hayatımı giben hikayeyi anlatıyorum
    ···
  • 0
    uzun gecelerrr
    nick işte la ne olacaktı başka
    ···
  • 0
    yeniden dogsaniz
    Norveç tabiki de aq
    ···
  • +1
    uzun gecelerrr
    Uzun geceler boyunca, düşünü sardım doyunca
    Kurak mevsimler boyunca, nergis düşledim doyunca
    ···
  • 0
    aralık 14
    Teşekkür ederim beyler, iyi ki varsınız
    ···
  • daha çok