Heryerine.. Badeleyeceğim. Gel.

Yok mu badelenmek isteyen? yok mu ermek isteyen?

Kutsal Badeleme Tarikatı kuruluş aşamasındadır. Üyelik başvuruları tarafıma yapılacaktır.

tarikatımızın şeceresi:

1 - Tecavüzcü Coşkun - ilk imam
2- Röpteşambır Nuri - ikinci imam
3- Şeyh Uğur Korunmaz - üçüncü imam
4 - 40 yasindayim - Şu an postta oturan son imam..

Tarikatımıza giriş ritielleri:

Arkadaşlar tarikatımıza girişin ilk şartı tarafımca badelenmektir. Sizi badeleyeceğim. Merak etmeyin sizi badeledikçe keyfe gelip ereceksiniz.
ikinci şart akraba ve tanıdıklarınızı da badelenmeye getirmektir. Tüm sülalenizi getirirseniz daha iyi olur. Sülale boyu badelerim.

Not: Murat ve Entemut için zorlamayacağım. Ama aranızda illa Murat ve Entemut'uda isteriz diyen olursa.. Yapacağız söz..

Sizi erdirmek için her şeye varım.

2. Not: Benden bir önceki şeyhimiz Şeyh Uğur KORUNMAZ hocamız soyadından dolayı korunmuyordu.. Ben korunuyorum.

Tarikatıma girmek isteyen yaz pampa desin..

Özür dilerim. Wordden Copy Yapıştır olunca böyle oldu. üzgünüm. Silmeyi deneyeceğim.

Devam edeceğim arkadaşlar.. Adem Hava ve LiLiTH'eden başladık.. yazacağım günlük bu kadar.. Havva ile Şeytanın tüm gizli kalmış fafafingolarını ve LiLiTH nin Ademi nasıl ayartığını.. izlemede kalın

﴾21﴿ (Şeytan) Onlara, \\\"Ben gerçekten sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim\\\" diye de yemin etti.
Açıklaması tefsirlerde de belirtildiği üzere çok basit.Şeytan Adem ile Havaya yasak ağaca yaklaşmaları konusunda ben sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim diye yemin ediyor. Burada bu yemine ilk inananın ya da yeni sokak diliyle yazayım “ilk düşenin” Hava olduğu konusunda iddialıyım. iddiamın sebebi şu: Yaradan 19. Ayette Adem ile Havaya hitap ederken sadece Adem’ e hitap edip havadan ise eşi olarak bahsediyor. Aynen şöyle: ﴾19﴿ (Buyuruldu ki:) \\\"Ey Âdem! Sen ve eşin cennette yerleşip dilediğiniz şeyden yiyin. .. Yani Adem ile muhatap oluyor ve Havadan 3. Tekil şahıs olarak bahsediyor. Oysa 21. Ayete göre Şeytan onların ikisine eşit hitapta bulunuyor. ﴾21﴿ (Şeytan) Onlara, \\\"Ben gerçekten sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim\\\" .. Bakın.. Ben senin ve eşinin iyiliğini isteyenlerdenim demiyor. Ben SiZiN iyiliğinizi isteyenlerdenim diyor. Arapça bilenler bilecektir ya da bilmeyenler arapça bilenlere sorup kolayca öğreneceklerdir ki; Bu ayette bahsi geçen SiZiN kelimesi Arapçada 1 den çok kişiye yapılan hitap şeklidir. Yani ne oluyor? Şeytan Yaradanın tersine kadına da bir kimlik kazandırıyor. Yaradan kadından 3. Tekil şahıs olarak bahsederken Şeytan onunla tıpkı Ademle olduğu gibi direk muhatap oluyor ve SiZiN diyerek onu da muhatap alıyor. Bu bağlamda zamanımız kadınlarına bakarak iddia edebilirim ki.. Şeytanın bu numarasına ilk düşen mutlaka Havva olmuştur. Şöyle düşünün: Bir erkek ve kadın bir restorana gittiniz. Garson geldi. Siparişinizin ne olduğu konusunda sadece Erkekle muhatap oldu. Ona sordu. Emin olabilirsiniz masadaki kadının gözünde o garson artık bitmiştir. Ağzıyla kuş tutsa kadının bakış açısı değişmez. Ama başka bir garson gelse ve erkeğe ayrı kadına ayrı sorsa.. Örneğin Hanımefendi siz ne arzu edersiniz dese. O garson o kadının gözünde iyi garsondur. Bu bağlamda yukarıdaki ayette bahsedilen şeytanın kandırmacasına ilk düşen iddia ediyorum ki mutlaka Havva’dır. Çünkü dikkate alınmıştır Havva, birey yerine konulmuştur ve direk muhatap alınmıştır. Sokak diliyle yazmak gerekirse “Damardan Girmiştir” Şeytan bey..
﴾22﴿ Böylece ikisini de ayartmış oldu. Ağacın meyvesini tattıklarında ayıp yerleri kendilerine göründü. Ve cennet yapraklarından üzerlerini örtmeye başladılar…
Bu ayette belirtildiği üzere Şeytan ikisini de ayartıyor. ilk insanlar yasak meyveyi tadıyorlar. Ayıp yerleri kendilerine göründü diyor. Burada kesin ve net olan bir şey var: O ana kadar avret yerleri kapalı olduğuna göre, yukarıdaki iddiam doğru ve o ana kadar kesinlikle Hava ile Adem arasında cinsellik yok. Cinsellik olmadığına göre şehvet aşk istek gibi duygularda yok. O meyve avret yerlerini açtıktan sonra ne olursa oluyor. 22. Ayette kafamı karıştıran ve iddialarımın bazılarını askıda bırakan bir konu var. ayıp yerleri kendilerine göründü. Ve cennet yapraklarından üzerlerini örtmeye başladılar… Bu ayeti direk tefsirlerine bakmadan ele alırsak diyebiliriz ki ciddi mana da Penis ve Vajina ortaya çıkınca Adem ile Havva bunlara bakıp utandılar ve Cennet yapraklarından üzerlerini örtmeye başladılar. Ama başka bir açıdan bakarsak bu iddia da fos olur. Cennette ikisinden başka insan olmadığına göre ve onlar eş olduklarına göre.. Neden birbirilerinden utansınlar? Mantık dışı. Bu sebeple ben diğer iddiamın arkasındayım. O meyve Adem ile Havva ya Penis ve Vajinanın dışkı atmak dışında hangi işe yaradığı öğretti. (Muhtemelen bir nevi afrodizyak) Ve cennet yapraklarından üzerlerini örtmeye başladılar… işte bunu anlamlandıramıyorum. Bahsi geçen ciddi organlarını örtmek mi? Yoksa burada başka bir manada mı kullanıldı.. Bilemiyorum.
Ama 26. Ayete bakınca “﴾26﴿ Ey Âdem oğulları! Size mahrem yerlerinizi örtecek giysi, süsleneceğiniz elbise yarattık. Takvâ elbisesi, işte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah’ın âyetlerindendir. Umulur ki düşünüp öğüt alırlar. … Bakın ne diyor yaradan. Takva elbisesi daha hayırlıdır diyor. Yani normal mahrem yerlerinizi kapatmak o kadar önemli değil manası çıkarabiliriz. ..
Bu konuyu sonlandırmadan evvel aklıma takılan 3 – 5 şeyi daha yazmak istiyorum. ﴾14﴿ iblîs, \\\"Bana insanların yeniden diriltilecekleri güne kadar mühlet ver\\\" dedi. Diğer ayetlerde şeytan diye bahsedilirken 14. Ayette iBLiS diye isim veriliyor. Az çok 3 – 5 islami ilmihal okumuş kişi bilirki.. CiN - CiNLER bu taidenin genel adıdır. (Biz insanlara iNSAN – iNSANLAR dendiği gibi..) Şeytanlar ise bu Cin taifesinin bir ırkıdır. (Almanlar Zenciler Türkler Tatarlar Gibi) iBLiS ise bu ırklardan birinin lideridir. Açıklamaya gerek yok sanırım. Bunu 1 saatlik bir araştırmayla hepiniz ayrıntılı öğrenebilirsiniz. Daha da ötesi iBLiS’in cinsiyeti erkektir. Yani CiN taifesinden ŞEYTANLAR ırkı lideri iBLiS isimli lider.. Ama bir erkek … Biliyorsunuz pek çok kaynakta uzun uzun açıklanır. Cinlerin de cinsiyetleri vardır. Onlarda evlenir boşanır sevişir ve çocuk yaparlar.
Burada kafama takılan başka bir soru var. Bu şeytan (yani iBLiS) Havva’nın avret yerleri açıldıktan sonra, ya da Havva Vajinanın başka amaçlarla da kullanıldığını öğrendikten sonra acaba Havva’ya ilişmiş midir? Ya da şansını denemiş midir? Denediyse başarabilmiş midir? Sokak diliyle soralım: Acaba iblis Havva’yı düşürebildi mi? Yahudiler düşürdüğüne inanıyor. Dinleri ve inançları birazcık araştıran herkes bilir ki Yahudi inancı içinde kendilerinin iblis ile Havva’dan türediklerine, diğer tüm insanların ise Adem ile Havva’dan türediklerine inanlar vardır. Hatta bu kültürlerine şöyle yansımıştır. Yahudilere göre bir insanın Yahudi olabilmesi için iki yol vardır. Birincisi Yahudi bir anne ve Yahudi bir babadan dünyaya gelmek. ikincisi Yahudi bir anne ve herhangi bir ırka mensup babadan dünyaya gelmek. Ama baba Yahudi bile olsa Yahudi ırkı dışındaki herhangi bir ırk erkeğinden dünyaya gelen insanı Yahudi saymazlar.
Kuran ayetleri ışında insanlığın başlangıcını ele aldık. Gelelim diğer kaynaklara.. internette pek çok kaynakta bahsi geçen bir başka kadın var. Lilith. Efsaneye göre Havva\\\'dan önceki ilk kadın: Lilith. Efsanelere göre bu kadın Havvadan önce Adem’in ilk eşiydi. O da yaradan tarafından Adem ile eşit şartlarda yani topraktan yaratılmıştı. Yine efsaneye göre Lilith kendisini Adem ile eşit görüyordu ve cennette Ademin kazak tavırlarına baş kaş kaldırmıştı. Mesela cinsel ilişki esnasında hep altta olmak istemiyordu. Yaradanın kendisini de muhatap almasını istiyordu vs. Kısa internette kısa bir araştırma ile pek çok kaynakta bulabileceğiniz afsaneye göre aslında Lilith ilk kadın ve ilk FEMNiST’di. Bu yüzden Ademle sorunlar yaşamışlar, ve Ademden evvel dünyaya sürülmüştür. Hatta efsane odur ki : Lilith dünyaya sürüldükten sonra Adem ile Havva da dünyaya sürülünce onların soyunu öldürmeye yemin etmiş ve Loğusa kadınlara, hamile kadınlara musallat olmuştur. Bu efsaneye göre sebebi bilinmeyen pek çok düşüğün ve çocuk ölümünün sebebi bu kadındır. Yine aynı efsanelere göre geceleri erkeklerin rüyasına girip onları çeşitli rüyalarla boşaltarak onlardan hamile kalır ve kendi soyunu çoğaltırmış. Burada sadece bir detay dikkatimi çekti. Yaradan daha sonra Lilith gibi başkaldırmasın ve Ademe itaat etsin diye yeni bir kadın yaratmıştır. Ama onu Lilith gibi ademle eşit şartlarda /(topraktan) değil, Ademin kaburga kemiğinden yaratmıştır. Havva feminist değildir. Yukarıda ayetlerde de gördüğünüz gibi Yaradan da direk Havva ile muhatap olmamıştır. Ona 3. Tekil şahıs olarak sadece Adem’in eşi olarak hitap etmiştir. Tabi bunların herhangi bir dini kitapta kaynağı yok. Sadece mitolojik efsaneler. Şahsen Kuran ayetleri ve günümüz kadınlarına bakınca bence içi boş bir efsanedir. Çocukları öldürme olayına gelirsek dikkatimi çeken bir şeyi daha yazmadan geçemeyeceğim. :
“””””Babil, Asur ve Sümer kültürlerinde shedu, lamashtu, marilith, succubus, ahhazu, alu, gallu, lamia, ishtar gibi isimlerle de anılmış.””” ( Kaynak: https://cernbilim . blogspot.com/2018/07/ademin-havvadan-onceki-esi-lilith. html ) Buradaki ishtar ismi dikkatinizi çekti mi? ISTIRA ya ne kadar benziyor değil mi? Istıra ne diye soranlar olacaktır. ISTIRA anadoluda bazı kadınların sürekli düşük yapmasına sebep olduğuna inanılan ama doktorların henüz inanmadığı bir gizemli hastalık. Bu vesile ile bizim Anadolu insanının ISTIRA olayına nereden inandıklarını da öğrenmiş olduk.
Devam edelim.. Benim kanaatim Lilith ademin ilk eşi değildir. Kanaatimce iBLiS’in eşidir. iblis yasak meyvayı yedirip Havvanın cinsel organını ortaya çıkarınca Lilith kıskanmış ve dünyaya kaçmıştır. Klagib bir dişi kıskançlığı diyebiliriz.. Elbette devamında şeytan her ne kadar “Hayatım bu sadece bir iş.. Aşk filan yok.. Sadece intikamımızı almak için yaptım.. Aramızda duygusal bir şeyler yok” dese de Lilith’eyi inandıramamış. Lilith de kıskançlığından havvanın çocuklarına musallat olmuştur. Bu bence böyledir. Afsaneler ve dini kaynaklar ne der bilemem.

(DEVAM EDECEK) ..

iNSAN – (1) BAŞLANGIÇ
A\\\'râf Suresi - (11 – 27 ayetler)
(11) “Andolsun sizi yarattık, sonra size şekil verdik.”
﴾12﴿ Allah buyurdu: \\\"Ben sana emretmişken seni secde etmekten alıkoyan nedir?\\\" (iblîs), \\\"Ben ondan daha üstünüm; çünkü beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın\\\" dedi.
﴾13﴿ Allah, \\\"Öyle ise in oradan! Orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık! Artık sen aşağılıklardansın!\\\" buyurdu.
﴾14﴿ iblîs, \\\"Bana insanların yeniden diriltilecekleri güne kadar mühlet ver\\\" dedi.
﴾15﴿ Allah, \\\"Haydi, sen mühlet verilenlerdensin\\\" buyurdu.
﴾16﴿ iblîs dedi ki: \\\"Bundan böyle benim sapmama izin vermene karşılık, ant içerim ki, ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım.
﴾17﴿ Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın.\\\"
﴾18﴿ Allah buyurdu: \\\"Haydi, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık! Andolsun ki, onlardan kim sana uyarsa, sizin hepinizi cehenneme dolduracağım!\\\"
﴾19﴿ (Buyuruldu ki:) \\\"Ey Âdem! Sen ve eşin cennette yerleşip dilediğiniz şeyden yiyin. Ancak şu ağaca yaklaşmayın! Sonra zalimlerden olursunuz.\\\"
﴾20﴿ Derken şeytan, kapalı olan avret yerlerini birbirine göstermek için onlara fısıldayıp kafalarını karıştırdı ve \\\"Rabbiniz size bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedî yaşayanlardan olursunuz diye yasakladı\\\" dedi.
﴾21﴿ Onlara, \\\"Ben gerçekten sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim\\\" diye de yemin etti.
﴾22﴿ Böylece ikisini de ayartmış oldu. Ağacın meyvesini tattıklarında ayıp yerleri kendilerine göründü. Ve cennet yapraklarından üzerlerini örtmeye başladılar. Rableri onlara, \\\"Ben size o ağacı yasaklamadım mı ve şeytanın size apaçık bir düşman olduğunu söylemedim mi?\\\" diye seslendi.
﴾23﴿ Dediler ki: \\\"Ey rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz, bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz!\\\"
﴾24﴿ Allah, \\\"Birbirinize düşman olmak üzere inin! Sizin için yeryüzünde bir süreye kadar yerleşme ve faydalanma vardır\\\" buyurdu;
﴾25﴿ \\\"Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan diriltilip çıkarılacaksınız\\\" dedi.
﴾26﴿ Ey Âdem oğulları! Size mahrem yerlerinizi örtecek giysi, süsleneceğiniz elbise yarattık. Takvâ elbisesi, işte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah’ın âyetlerindendir. Umulur ki düşünüp öğüt alırlar.
﴾27﴿ Ey Âdemoğulları! Şeytan, anne babanızı ayıp yerlerini birbirine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları inanmayanların yoldaşları yaptık.

Yaşadığımız ülkenin %99’una varan çoğunluğunun inandığı din olan islam dinine göre yeryüzünde insan hayatı işte böyle başladı. Gelin beraberce bir irdeleyelim. Elbette yukarıda verdiğim ayetlerin tefsirlerine diyanetin resmi sitesinden de bakabilirsiniz. Zaten bende diyanetin resmi sitesindeki tefsirlere göre, oradan bulamadığımız ayrıntılar için ise diğer tefsirlere, islam dini kaynaklarında bulamadığımız bölümler içi ise diğer dinlerin kaynaklarına ve mitolojiye bakacağım. Öncelikle:
﴾Araf - 19﴿ (Buyuruldu ki:) \\\"Ey Âdem! Sen ve eşin cennette yerleşip dilediğiniz şeyden yiyin. Ancak şu ağaca yaklaşmayın! Sonra zalimlerden olursunuz.\\\"
Ne diyor Yaradan bu ayette? Gayet açık. Adem ve Havva’yı cennet ismi ile bilinen bir yere yerleştiriyor ve Adem’e sesleniyor: “Sen ve eşin yerleşip dilediğiniz şeyden yiyin.” bu ayetin tefsirlerine bakmadan önce ilk dikkatimi çeken noktayı yazmak istiyorum. ilk dikkatimi çeken nokta Yaradan “SiZLER” demiyor. Oysa ortada iki kişi var. Adem ve Havva. Ama Yaradan direk Adem’i muhatap alıyor. Sen ve Eşin diyor. Bu bağlamda Yaradan daha en başından erkekleri kayırmış kanısına varabiliriz. Sonra tekrar buyuruyor: “Ancak şu ağaca yaklaşmayın! “ Dikkatinizi çekti mi? Kavga etmeyin ya da birbirinize kötü söz söylemeyin ya da şu an düşününce bulabileceğiniz iki insanın birbirine yapabileceği pek çok günah ya da kötü hareket varken, bunların hiç birisine değinilmiyor. Sadece “Dilediğiniz şeyden yiyin ancak şu ağaca yaklaşmayın” diyor Yaradan. Buradan şu kanıya varabilir miyiz acaba? : Adem ile Hava ilk yaratıldıklarında tek dertleri ve ihtiyaçları gıda idi. Sadece yemek. Sadece karınlarını doyurmak. Kuran’ın pek çok yerinde bu tür emirler anlatılırken ayrıntıya giren yaradan burada da girebilirdi. Ama girmemiş. Ayrıntı yok ki girmemiş. Sadece dilediğinizden yiyin ama şu ağaca yaklaşmayın demiş. Ne kadar güzel değil mi? ilk insanın karnını doyurmaktan başka ihtiyacı yok. Ne kötü söz biliyor, ne birbirini kıracak hareket biliyor ne de kötü duyguları var. Cinsellik bile yok.. Varsa yoksa sadece karın doyurmak. Ne kadar güzel değil mi?

Geçelim 20. Ayete: “﴾20﴿ Derken şeytan, kapalı olan avret yerlerini birbirine göstermek için onlara fısıldayıp kafalarını karıştırdı ve \\\"Rabbiniz size bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedî yaşayanlardan olursunuz diye yasakladı\\\" dedi.”
Çok açık değil mi? Şeytan insanı daha ilk andan çözmüş. En zayıf noktadan cinsellikten vurmak istemiş. Ama şeytan adına üzücü bir haber var: insanın henüz ayıp yerleri kapalı durumda. Bu “Kapalı Olan Avret Yerleri” cümlesinden pek çok şey çıkarabilir. Çünkü Yaradan Kuranda pek çok yerde ima tekniğini kullanmış. Eğer bu ayette ima tekniği kullanılmamışsa ilk çıkaracağımız sonuç şudur: ilk insan da Penis ve Vajina deri altında bir yerlerde kapalı gizli biçimde duruyordu. Yaradanın yasakladığı o agacın meyveside bu derde şifaydı. Ya da başka bir yorum da getirebiliriz. Penis ve Vajina vardı ama Adem ile Hava bunların cinsel işlevlerini bilmiyorlardı. Kapalı kelimesi burada bilmemek ya da gizli bilgi bağlamında kullanılmış olabilir. Yani Penis ve Vajinaları vardı ama ne için ve nasıl kullanacaklarını bilmiyorlardı, o yasak ağacın meyvesi ise bir tür Afrodizyaktı ve ondan yiyince azıp Penisin ve Vajinanın ne için kullanılacağını keşfettiler. Bu da ihtimal dâhilindedir. Ayrıca ayetin devamında ki cümlede kayda değer: \\\"Rabbiniz size bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedî yaşayanlardan olursunuz diye yasakladı\\\" dedi.” .. Bakar mısınız? Şeytan ne kadar derinden vurmuş.. Hangi kadın güç ve uzun yaşamı reddedebilir. Hatta bunun sadece 100000 de 1 ihtimal olduğunu bilse bile hangi kadın denemez bunu..

alın mı bi

heee çıldırdım amk

Resimdeki bilekliği mat ya da parlak rebiliyorum. Deri el yapımı. 50 liradan talep olur mu sizce?

Seninde dıbına çakarım

dıbına koyduğumun şerefsizleri!

incpn mu ne diyor... Lira olarak 50 lira.. o dediği parabiriminde ne kadar yapıyor?

Harbiden çocuk yalan söylememiş..

https://www.sondakikaturk...__twitter_impression=True

Görürüz..

Olacak Olacak.. Ne Nuroşcular kalacak, Ne Süloşcular.. Ne Menzoşcular.. Ne Nakşoşcular..

Troll değil. Olacak olan bu. Beraber ömrümüz olursa hep birlikte göreceğiz. Menzil, Çarşamba, N. Yıldız, Nuroşcular, Süloşcular, Nakşiler.. Sıradan gidilecek.. 2023'e kadar yaşanacak bu süreç. Başka çare yok.

Alayına dokunacak Recep Tayyip ERDOĞAN. Bunlarla 2023'e girilemeyeceğini, bunların ülkenin sırtında kambur olduğunu biliyor.

Sıradan gidileceği kesin gözüküyor. Sadece tek bilinmeyen var. Şudur: Sıra Çarşambada mı? Menzil de mi?

Sizce?

acıttık mı cicim?

Edit: Ondan değil sevgili güzel kardeşim.. Ondan değil.. Anlamıyor musun? kamalist zihniyetten nefret ediyoruz. şimdi sana uzun uzun anlatırım ama.. Değmeyeceğini düşünüyorum.

hadi sen kumda oyna..

Sol taşşakta başlığı görüp aha bana özel başlık açıp hatır sormuşlar diye başlığa gelecek birde iyidir be ne olsun diyecek çok huur çocuğu var..

beyninin gibtiğimin beyinsizi!

Lan huur Çoçuğu 1!!! 2000 de askeri okula giren adam nasıl albay olabilir? Avradını gibtiğimin çocuğu!! Bilmiyorsun bari oku araştır!

internette benden başka fark eden var mı acaba diye araştırırken sözlükte buldum. Ya türküleri belki şiir olarak okunabilir.. Ama Neşet saz ve sözüyle kendi söyleyince.. Harbi tak gibi.. Daha tek türküsünü sonuna kadar dinleyemedim.. Bir de gıcık olduğum.. hızlı hızlı çalıyor sazı.. Sonra duruyor.. Zannediyon oyun havası gelecek.. Ana o da ne.. Yanık hava..

Türk Bayanları hakkındaki en büyük keşfimi anlatayım size.. :
Türk kadınları her zaman (13 14 yaşlarından ölene dek) hep olmayacak hayallerin peşinden koşarlar. Dizilerdeki aşkları, dizilerdeki işleri, dizilerdeki güzellikleri düşlerler..)
Olmayınca ise bunalıma girerler..
Size bir şey önereyim. Bir hastaneye yolunuz düştüğünde lütfen o hastanenin pgibiyatri servisini sorun ve erinmeyin gidin pgibiyatri servisi kapısında sıra bekleyen hastaları gözlemleyin. Ben kolay kolay hastaneye gitmem. Ama kaynanayı, hanımı yada oğlanı zütürdüğümde sıra beklerken mutlaka giderim bakarım pgibiyatri servisinde sıra bekleyenlere.. Gözlemlerim şunlardır:

1 - 10 hasta bekliyorsa orada 9'u bayandır.
2 - 9 bayandan 7 si mutlaka çirkindir.
3- Bu 7 bayandan 5'i mutlaka kokoştur. Yani kendini kabullenememiş, her tarafını boya küpüne çevirmiş değişik düğüşük kıyafetlere bürünmüş...
4- 2. maddeki arta kalan 2 güzel bayan arada denk gelir.. üstlerine başlarına bakarım. Maddi açıdan zayıf oldukları bellidir. Yada yanında öküz vardır.
5 - 3. Maddedeki arta kalan 2 bayan ise kokoş değildir ama artık hayatla bağlantılarını kesmişler ve neredeyse benim kadar sakala bıyığa bürünmüşlerdir..

Ben yıllardır gözlemlerim bu durumu..
2. Maddeki 2 için: Teşhisim şu: Bu arkadaşların 2'si güzel olduklarını ve zenginliği, zengin olmayı yada yakışıklı zengin kocayı hak ettiklerini hakları olduğu düşünüyorlar ve sahip olamayında bunalıma giriyorlar. (Dayanağım: Kaç kere bunların yanında bekleyen kocalarını görmüşlüğüm vardır. %99 çirkin ve öküz tipler. Ya şu koca göbekli gömlek cebinde uzun marlbora taşıyan sonradan görme öküz zenginlerden, ya da az tipi var ama üstü başı dökülenlerden..

3. maddedeki 5 ise.. Kendilerini olduğu kabul etmek yerine boya ile kıyafet ile olmadıkları ve asla olamayacakları bir duruma sokup ve hala da hayallerini kazanamayınca bunalıma girenler..

5. maddede arta kalan 2 ise öleyimde kurtulayım, ölemiyorsam aileme eziyet olsun ben yaşamıyorum kimse yaşamasın diye bunalıma girmişlerdir. Ne ailelerine huzur verirler nede kendilerine..

Tedavi: kendini olduğu gibi kabullenmek. Allah her yarattığına şahsına münhasır güzellikler ve özellikler vermiştir. Herkes doktor hakim olacak diye bir şart olmadığı gibi her bayan güzel olacak ve yakışıklı zengin efendi koca bulacak diye de bir şart yoktur.