ilk ot içişim ve pişmanlığım

hızlı yaz demeyin, isyan etmeyin diye tek seferde yazdım. başımdan geçen gerçek bir olaydır.

olayın olduğu zaman henüz 2 yıllık evliydik eşimle. eşimin ailesi eskişehirde oturuyordu ve o da oraya gitmişti bir kaç haftalığına. benim ufak baldızda (19 yaşında) üniversiteyi kazandığı için bizimle izmirde kalıyordu. ikimiz yalnız kalmıştık yani, fakat ben işte o okulda olduğu için sadece akşamları görüyorduk birbirimiz. yine günlerden bir gün işten eve döndüm yorgun hargın. eve girer girmez bi koku dikkati mi çekti. daha önce hiç böylesine ilginç bir koku almamıştım. hemen baldızın odasına girdim, ben girince bir telaşlandı toparlandı. hoş geldin enişte dedi heyecanlı bir şekilde. hoşbulduk canım da bu koku ne böyle dedim. bende bilmiyorum enişte camı açtım bende dışardan geliyor herhalde dedi. hakikatten de cam açıktı ve ben cama doğru yürüdüm dışarıya bakmak için. baktığımda dikkatimi çeken hiç bir şey olmadı aksine koku azalmıştı, tam arkamı döndüm ki baldız ayağı ile yatağın altına birşeyler ittiğini gördüm. o ne dedim baldıza, bişey değil enişte diye cevap verdi. yanına doğru gittim ve elimi uzatarak yatağın altına koyduğu ufak paketi aldım ve küllüğü aldım, bi kızarmaya sesini yükselterek konuşmaya başladı bu enişte birşey değil falan diyor ben ilk başta sigara içiyor falan sandım küllüğe bakınca sigara içmediğini anladım, hemen paketi açtım ki ne göreyim.3 meşe ot. bizim baldızın ben sigara içmesine ihtimal vermezdim kız ot içiyormuş. bu ne diye yükses ses tonuyla bir azarladım ben bunu. bir şey diyemedi bu sefer kaldı öyle kızarık suratıyla, daha sonra başladı ağlamaya enişte nolur anneme ablamlara söyleme diye. bu ağlayınca ben yelkenleri suya indirdim tabi aşırı tatlı bi kız çünkü. sildim göz yaşlarını tamam bitanem dedim ama bir daha sakın bulaşma böyle şeylere dedim çıktım odasından. üstümü değiştirmeye gittim odama ama aklım bu otlarda kalmıştı. 19 yaşında ki kız bile içmiş sen bir kere bile denemedim be yuh sana falan diyorum kendi kendime. neyse içeri geçtim taşakları yaydım tv seyrediyorum meşelerde ayağımı uzattığım sehbanın üzerinde duruyor napıcam diye düşünüyorum. düşün düşün bir karara vardım çağırdım baldızı yanıma. geldi bu "bak" dedim baldıza, bu olay ikimizin arasında kalıcak ama tek bir şartım var sana dedim. nedir diye sordu, dedim bu otlardan birtanesini bana hazırlıyacaksın denicem. bu ilk bi güldü nasıl ya enişte falan diyor tabi ben 1 2 tehtid edince hayır diyemedi. başladı bu hazırlamaya böyle yalamalar ince ince doldurmalar falan profesyonel olmuş kız. neyse bu hazırladı ben başladım içmeye, bu da karşıma oturmuş beni izliyor alay eder bi tavırla gülüyor. ben 1 fırt 2 fırt 3fırt çekiyorum bir şey yok bende bu mu diyorum baldıza bekle sen enişte diyor sonradan etkisini gösterir. sahiden de 1 dakikalık dalgınlığımda sanki rüyalar alemine giriş yapmıştım nasıl da oldu anlamadım. bu baldız benim bu halimden istifade enişte diyor şu ikisinide sarıyım içelim falan. ben tabi hayır diyemiyorum o halimle. sarıyor bu başlıyoruz içmeye benim kafa iyice fena oluyor. tavan da ufak bir delik var ona bakıyorum uzun uzun. sanki o deliğin içindeymişim gibi kafamın içinde kurtarın beni diye bağırıyorum. sonra baldızın sesine kendime geliyorum enişte sen fena oldun gel bi yüzünü yıkayalım diyor banyoya gidiyoruz.ben yüzümü yıkıyorum bu içeri kaçıyor tekrar. ben tuvalette bi 5 6 dakika oyalanıyorum yüzümü yıkıyorum aynada kendime bakıyorum mal mal falan. sonra içeri gittiğimde baldız üstüme gelip hadi enişte dans edelim diyor. müzik çalara da cd'yi koymuş hazırlamış romantik bir müzik açıyor ve atıyor ellerini üzerime. dans etmeye başlıyoruz, bu sürekli benim gözlerime bakıyor. ben onun gözlerine bakamıyorum tabi, aklım o kiraz gibi dudaklarda o gerdanında. biraz daha aşağa bakıp dekoltesinden içeriyi kesiyorum sinsice. tam o anda müzik bitiyor bu benim gözlerime bakıp seni seviyorum enişte diyor. bende seni seviyorum birtanem diyorum önce alınlarımız değiyor birbirimize, sonra burunlarımız ve sonra usulca değiyor dudaklarımız birbirine.

inanması benim için güçtü ama resmen ufak baldızımla öpüşüyordum artık, esrarın verdiği kafayla pişman bile değildim. masumca öpüşme yavaş yavaş ilerleyip dudak emmeye, ordan da ileri gidip artık dillerimizi dans ettirmeye kadar ilerliyordu. bu ateşli öpüşme sürdükçe ben de yanmaya başlıyordum. hafif bir şekilde koltuğa doğru ittim baldızı, yatmakla oturmak arasında bir pozisyonda kaldı. sıcağın verdiği cesaretle çıkarttık t-shortlerimizi. üzerine doğru uzandım ve başladım deli gibi öpmeye. bir yandan alev gibi dudaklarını öperken diğer yandan işi ileriye zütürüp eteğinden içeriye elimi daldırıyorum. pürüsüz baldırlarını okşamaya başlıyorum. dudaklarından aşağıya doğru inip gerdanını yalıyorum ordanda sıkılıp sütyeninin arasından burnumu daldırıp o nefis kokuyu içime çekiyorum. işte o koku beni daha cesaretlendiriyor. baldırlardan yavaş yavaş elimi dıbına doğru zütürüyorum. parmaklarımla küloduna hoş bir çalım atım o taptaze amla buluşuyorum. başlıyoru okşamaya, ben okşadıkca o "eniişteee" diye inlemeye başlıyor.o inledikçe benim vücud ısım gittikçe artmaya başlıyor. daha fazla dayanamayıp kalkıyorum ayağa tek hamlede hem eşortanımı hemde boxerımı indiriyorum oda sütyenini çıkartıyor. hemen arkasından yattığı yerden eteğini sıyırıp çıkarıyor sadece külodu kalmıştı üzerinde. onuda hafifçe diz kapaklarına kadar indirip sonra iki bacağını sağ sola oynatarak çıkartmaya çalışıyor. sudan çıkmış balık gibi çırpırnırken ben yetişiyorum imdadına iki bacağın arasından tuttuğum gibi külodu tek seferde çekip çıkartıyorum. hafifçe aralıyorum o bacakları ve o nefis amla karşı karşıya kalıyorum. hemen anlıyorum ki bakir değil bir yandan rahatlıyorum. penisimi kafasını dıbının üzerinde 3 4 kere gezdirdikten sonra çok yavaş bir şekilde giriyorum içeri ben girdikçe o " enniişştee" diye inliyor ellerini omuzlarıma atıp beni, kendine doğru çekiyor. penisimi çıkarmadan atraksiyona devam ediyorum ve memelerini yalamaya başlıyorum.ah o memeler, ne çok büyük ne çok küçük. meme uçlarını ısırıp kendime doğru çekiyorum. bu bi zevkten mayhoş oluyo suratı şekile giriyor anlam veremedim. o an suratına daha fazla bakamıyacağımı anladım penisimi amından çıkarttım ve iki belinden tutarak tek hamlede ters çevirdim onu. yüzüne bakmadan arkadan yapıcaktım. oda belini hafifçe kırarak zütünü yukarı doğru kaldırdı. sıra dağları gibi dizilmişti zütünün iki yanağı.en üst çizgisinden başlayıp aşşağıya doğru sürttüm kafasını.taa ki deliğe denk getirene kadar. ben vurdukça o inliyordu. boşalma noktasına gelmiştim artık. çıkarttım penisimi ve asılmaya başlayıp zütünün üst kısmına attırmaya başladım. boşalmanın verdiği rahatlıkla hafiften üstüne yığılı verdim. kalkıp boxer'ımı giydim. baldız yüz üstü yatmaya devam ediyordu. uzanıp bir yüzüne baktığımda derin derin nefes alıyor ve gülüyordu. o mutluysa bende mutluydum. tuvalete gidip penisimin içinde kalan spermleri işeyerek çıkarttım. sonra duşa, soğuk suyun altına girdim. su yüzüme çarptıkça ben biraz daha ayılıyıp yaptığım şeyin farkında varıyordum. pişmanlık sarmıştı beni ama baldızın bakire olmaması bu olayı çok büyütmeyeceğini göstergesiydi benim için. ne olursa olsun kızım gibi sevdiğim birisine bunu yapabiliyorsam benim çocuğum olmamalıydı. kendimden çok utanıyordum. baldızımla o akşamın ertesi sabahı bu konuyu iki medeni insan gibi oturup konuştuk ve hiçbir şekilde hiçbir zaman kimseye anlatmamaya, bu olayı unutmaya karar vermiştik. benim için her şey hoştu. o zamanlar tabi. bu olay baldızıma nedense ağır gelmiş 1 yıl sonra ablasına anlatmaya karar verdi. karımla boşandık ve ben artık yanlız bir adamım. tek bir gecelik esrar merakım yüzünden karımdan ve gelecek de olucak çocuklarımdan vaz geçmiştim.

edit: beyler elimden geldiğince kısa tutmaya çalıştım. hayatımda 3 kere ot içtim hepsi de hayatımı karartacak şekilde sonuçlandı. şuan ot yüzünden işsiz ve yalnız bir adamım. 2'sini de yakında yazıcam. özelden mesaj attıp devdıbını bekleyen arkadaşları yarı yolda bırakmayacağım. teşekkürler.

edit2: (bkz: ikinci ot içişim ve pişmanlığımm)