1. 1.
    0
    Meğer asıl hayat 10 yaşına kadarmış, ondan sonra geçen yıllar hep tiyatro, hep sahteymiş.

    Kapatıyorum gözlerimi ve o tozlu incesu sokaklarına gidiyorum;

    Çığıl çığıl akan Ankara çayının dibinde, kukalı saklambaç sonrası ortak para katılarak alınıp, üç kişi içilen Elvan gazozunu özlüyorum veya bakkalın önünde duran depozitolu boş Omo kutularını çalıp takrar o bakkala satışlarımızı.

    Bizim çok güzel misketlerimiz vardı hep birinin yansımasında gülen gözlerimiz görünen.

    Ütülünce üten arkadaşın bilyeleri iade etmesiydi tanıştığımız ilk delikanlılık.

    Açık hava sinemasının duvarından atlarken, topal Halil ağadan yediğim dayağı bile özledim.

    Şimdi bakıyorum da hayata, bir gazozu aynı ağızdan içecek kimsem yok, veya iddaa kuponum yattığında kaybettiğimi geri vermiyor Bilyoner.

    Aynaya baktığım gözlerimde hiç ışık kalmamış sanki, sönük ve durgun bir ifade oturmuş gözbebeklerime.

    Yıkılan yazlık sinemanın altında kalmış tüm sonsuz güven duyguları.

    Topal Halil ağanın mezarına kendisiyle birlikte gömülmüş sanki o ilk öpüşmenin heyecanı ve tertemiz aşkım.

    Şimdi yaşadığımız hayat mı gerçek, 10 yaşına kadar geçen yalansız ve tertemiz zaman mı?

    Ben bu tiyatro sahnesindeki rolümü yarım bırakmak istiyorum !
    ···
   tümünü göster