1. 1.
    0
    Ne zaman on üç oynasak birinci kattaki yaşlı tayze aynı ses tonu ve aynı yaşmağıyla camda belirirdi. “Gidin aşağıda oynayın bakayım yeter ha kafam şişti”. Ne var yani onüç bu, yere düşürmeden çakacam voleyi konsantre olmam lazım yere düşürürsem kaleye geçme tehlikesi var bilmiyor tabi bilse inanıyorum ki beni desteklerdi, gerekirse o kalecinin kafasına kaynar su bile dökebilirdi kaleci gol yesin de çocuklar yensin şu muallakyi diye. Top bu, cama da gelir balkona da düşer. iyi ki dört beş kez cdıbına geldi top. Bu sene sadece iki kez kırılmıştı camı halbuki. Yaşlılık işte abartmakta üstlerine yok.

    illaki o zamanlarınızda topu kesmekle tehdit eden bir amcaya denk gelmişsinizdir. Ama benim denk geldiğim gibi çakmakla topu yakanını az görürsünüz. Tamam bende eşeklik var sokakta oynadığım topun 6 katlı binanın terasına kaçması abes. Yani top oraya düştü diyemedim anten düzelten amcaya, yalan da bulamadım. Eee bu top gökten düşmedi ya, aşağıda terli terli top bekleyende sensin. Aldı topumu yaktı muallak sinirimden ağladım lan. Ama intikamımı sonralardan aldım hiç dert etmeyin.

    Aradan aylar geçip borudan külah üfleme sezonu açılınca bizim terastan usta bir okçu gibi külahladım o amcanın terasını oh iyi yaptım. Gerçi sadece onun terası değil mahalle komple külah olmuştu sanki yerden külah bitiyordu o dereceydi. Eline inşaattan boruyu alan soluğu teraslarda çatılarda sokaklarda pusuda alıyordu. En modifiye borusu olan en sözü geçen kişiydi. Yaşı önemli değil o boruların birbirine bantlanışı o mg3 görünümlü siyah bantlı dörtlü beşli atış yatağı olan boru sahipleri otomatikman bağlı olduğu grubun lideri oluyordu. Benim boru tek atar boruydu ama etkiliydi. Yukarki mahalleden gelen düşman çocuklar sokaktan geçerken üstten saydırıyordum hep.
    ···
   tümünü göster