1. 1.
    0
    Karşıki binada oturan Meliye teyze vardı yine o zamanlar sonradan yenge olmuştu kendiliğinden, çantayı iple aşağı sarkıtırken çantanın dibinde beliren para o paranın üstüyle alacağım leblebi tozunun silueti gibiydi. ”Bana iki ekmek alır mısın yavrum” diye seslendi “tamam” dedim daldırdım elimi çantaya. Bi çıkardım bin lira ee ekmek beş yüz lira ekgib bu. iyi tamam da leblebi tozu nasıl alacam ben bu paraya bide ekmek istiyorsun utanmadan. Kafaya koydum ama hakkımı alacam yok ya uşağın mı var senin burada oldu. Bu kez ilk gittim leblebi tozu aldım üstüyle de bir tane ekmek biraz da bozuk para üstü. Geldim koydum çantaya titrettim çekti. Ekmeği görünce de e yavrum iki ekmek demiştim sana.”Teyzecim ekmek yok bakkalda bu kalmış” derken ağzımda leblebi tozlu yalanlar uçuşuyordu arsızlığın dibine vurmuştum o gün çocukluk işte.
    ···
   tümünü göster