1. 1.
    0
    Yıllar önce ilk okulda turnuvalar düzenlenirdi. Takımın sözde antrönörü bendim. Sınıfımızın o yıla kadara turnuvalarda hiç golu yoktu.(hep katılmamıza rağmen)hep okul sonuncusuyduk nedense. Durduk yere aklımdan 'ben bu sefer forvet oynayacam ulan golleri takarız'' dedim ve deyiş o deyiş.ilk 3 maçın hepsini yenildik.8-0,11-0,6-0 4. maçtaydık. Artık kader anı gelmişti.Son maçtaydık.ilk yarı bitti ve durum 5-0 dı. ikinci yarıya santrayla başladık ve pası rakip takıma verdik. Saatler ilerledi ve son 15 dk ya geldik. Hakem bize penaltı kullanmamızı söyledi. Topu yere koydum. Bari namus golünü atalım lan dedim içimden. Ecel terleri döküyordum. Tüm okul bana bakıyordu. Müdür öğretmenler öğrenciler hepsi. Bir futbolcu edasıyla alnımı sildim ve yine bir futbolcu gibi ayakları alıştırıyormuş gibi yaptım ama aslında yorgundum. S'çarsam bi bahanem olur diye. Düdük çalındı koştum koştum. Yerde duran topa pis burunla vurdum. Top tamamen bakkala gitmişti. Hayatımda her zamanki gibi fırsatı bakkala atmıştım. Deli teyze dediğimiz ablanın yaşadığı eve gitmişti. 3 katlı evin 3üncü katındaki balkona gitti top, ev kalenin çaprazındaydı. Cem Yılmaz'dan sonra içeri doğru s'çmak neymiş onu öğrendim. O asil vuruşun ardından ayakkabı ayağımdan uçtu ve ucu patladı. Öğrencilerin gözlerine baktım ve onlar gözleriyle bana yuh ulan kazma o gol nası kaçar mal diyorlardı. Tüm takım etrafıma toplanıp kızıyordu. Bende olum ayağım ağrıyordu vurmadan öncede geçsin diye biraz oynattım ama olmadı dedim.

    O vakit ne kadar küfür yediğimi bende bilmiyorum ama ben de bir zamanlar Messi'ydim.
    ···
   tümünü göster