1. 501.
    +8 -1
    -öncelikle cinleri sadece islam'la sınırlamamak lazım. sonuçta kuran-ı kerim cinleri anlatmak için yazılmış bir kitap değil. sadece bir surede onlardan bahsedilmiş.

    -cinler japonya'dan kuzey avrupa'ya kadar hemen her kültürde var. sadece isimleri değişik. yapıları ise aşağı yukları aynı. türk, arap, fars, fin mitolojilerinde, güney afrika'da, amerikan yerlilerinde, uzak doğuda, güney amerika'da, orada burada her yerde bu varlıklarla ilgili köklü inanışlara rastlamak mümkün.

    -cin diye adlandırılan şey tek bir varlık türü değil, görünmeyen (manevi) alemdeki pek çok varlığın ortak adı. bunların ifritleri var, şeytanları var, devleri var, evliyalara hizmet edenleri var, kralları var, generalleri var, kavimleri var, var allah var. hiç bilinmeyen türleri var. farklı alemler, farklı boyutlar var. bu türleri her kültür kendi dillerinde farklı isimlerle sınıflandırmış, etiketlemişler.

    -bu varlıkların binlerce yıllık ömürleri olduğuna inanılıyor.

    -müslümanı, hristiyanı, yahudisi, her türlü mezhep ve tarikata mensup olanları, bizzat şeytana çalışanları, kafasına göre takılanları, bu tür şeylerle hiç ama hiç alakası olmayanları var.

    -büyü denilen mekanizma genellikle bunlarla çalışıyor. yani birine kara büyü yapıldıysa genellikle o kişiye büyünün türüne uygun güçlü ve çok sayıda cin musallat edilmiştir.

    -her yerdedir bunlar. ağaçlarda yaşayanları vardır. hani çizgi filmlerde gördüğünüz ağaç cinleri var ya, hah işte onlar anadolu inanışında da var. "ocağına incir ağacı dikmek" sözü bu inanıştan geliyor. çünkü daha çok incir ve ceviz ağacında yaşadıklarına inanılan türler pek de sevimli ve yardımsever değiller. tam tersine çok tehlikeliler.

    -define ve efsun olayı da doğrudur. yine çizgi gilmlerde görürsünüz ya, altın getiren cinler filan. andolu'da da bu tür olaylar sıkça anlatılır. altın getiren hatta para getiren cinlerden bahsedilir.

    -evlerde de yaşarlar bunlar ailecek yada grupça. yani hemen her evde vardır zaten. bu yüzden "cinlerden fazla bahsetmeyin" derler. çünkü yanıbaşınızda oldukları için dikkatlerini çekersiniz. yani uzaklarda antenleri açmış, biri "cin" dese de gitsek diye bekleyen cinler yok.

    -metruk/terkedilmiş mekanlar, hamam gibi kalabalık ve nemli yerlerde de bolca var bunlardan. dediğim gibi her yerdeler.

    -kendilerinden "üç harfli" diye bahsetmek komedidir. sen leylek de desen onlardan bahsediyorsan anlaşılır. salak değil bunlar.

    -genellikle yalancıdırlar. bunu herkes söyler. on sözlerinden dokuzu yalandır, biri de şüphelidir. ama hepsi öyle değil tabi.

    -dalga geçmeyi ve korkutmayı çok severler. yeter ki bir açık kapı bırakın. yani korkacağınızı bile bile korku filmi izleyip yatağa "anam çok korktum" modunda girerseniz, birileri gelip sizi dürtükleyebilir. kokmazsanız birşey olmaz.

    -yatmadan önce ve sabah uyanınca ayet-el kürsi çemberi yapmak çok faydalıdır. kur'an görece yeni bir kitap gibi görünse de islam dini çok eskilere dayanır (din ibrahim'in dinidir der kur'an'da) ve kur'an'ın bünyesindeki mekanizmalar kadimdir, çalışmaktadır, hep çalışacaktır. yalnız ortada bir tasallut söz konusuysa cinlerin duayla filan ötelenmeleri çok zordur. böyle bir durumda doğru hocaya gidilmeli.

    -hocalar sanıldığı gibi nefesi kuvvetli şahıslar değildir. her gerçek hocanın iletişim halinde olduğu bir cin kavmi vardır. yani ak büyücü kara büyücü olayı. bunlar büyü bozmak istediklerinde kendi adamlarıyla bozarlar. yani x kavminden bir cin size musallat olduysa, y kavminin koruması altındaki hoca kendi adamlarını çağırır ve gerek konuşarak anlaşma, gerek savaş yoluyla olayı çözer. eğer hocanın iletişimde olduğu varlıklar makamlı mertebeli varlıklarsa olay çabuk çözülebilir, ama çözülmesi zor büyüler de vardır. bunu çözmeye çalışırken hoca nalları dikebilir. çünkü kapıştığı varlıklar, onların akrabaları, sülaleleri, hatta komutan filansa askerleri doğrudan hocayı ve ailesini hedef alırlar. bu yüzden her hoca her büyüyü çözemez.

    -hocalar iletişimde oldukları cinler ve kavmiyle iyi geçinmek zorundadırlar. bir arkadaşlık söz konusudur, emir vaki yoktur. emir vaki için evliyalık mertebesinde filan olmak lazım, yoksa s.kerler afedersin.

    -genellikle rüyanıza giren, size haberci rüyalar/vizyonlar gösteren, kimi zaman ak sakallı dede formunda görünen varlıklar cinlerdir. sen neye inanıyorsan onun formunda görünürler. sizinle birlikte yaşayan cinler, eğer kalbi temiz, başı eğik bir insansanız size yardım etmekten çekinmezler. severler sizi. ama kibirli, kendini bir şey zanneden, insan zararlısı biri iseniz hedeflerinde olursunuz. bu iyi varlıklar olmalarından kaynaklanmıyor, aksine onlara göre kibirli olması gereken birileri varsa kendileridir. "siz kim oluyorsunuz ki artist artist dolaşıyor sunuz ortalarda? efendi olun, uslu oldun, haddinizi bilin. beş duyuya hapsolmuş aciz, cahil yaratıklar sizi." modundadırlar. sizi nasıl hedefe aldıklarını da söyleyim. mesela kavgacı birisin, "asarım keserim kralım" modundasın. verirler gazı. verirler vesveseyi. nasıl olduğunu anlamadan kızdığın kişiyi dövdüğünü, ağzını burnunu kırdığını düşünürken bulursun kendini, hem de saatlerce. resmen kurarlar seni. sonra cinnet minnet derken icraate dökersin olayı. artık hapse mi girersin geberir misin bilmem.

    -kincidirler ve insanları pek sevmezler aslında. o hocaların çoğu belli bir yaşa gelmeden genç birini yetiştirmek, el vermek zorundadırlar. çünkü yaşlanınca güçten düşerler ve kendi cinlerinin saldırısına uğrarlar. bu yüzden çoğu hoca kendi çocuğunu filan yetiştirir daha küçük yaştan itibaren. çocuk büyüyünce görevi devralır, onlarla iyi geçinir ve hoca da rahat eder.

    -daha önce de belirttiğim gibi, vesvese vermeyi severler. sizi kuruntulara sürükler ve hatta cinnet geçirmenize neden olabilirler.

    -erkekleri insan dişilerine, dişileri insan erkeklerine musallat olabilirler. özellikle yalnız yaşayan güzel hatunlar hedeflerindedir. obsesiftirler. belki vardır çevrenizde güzel ama hep yalnız olan kadınlar. bazıları bunların eseridir işte. kadının yanına erkek sokmazlar, bir ilişki yaşamalarına müsade etmezler. gerekirse erkeğin hayatını mahvedip kızdan uzaklaştırırlar. hatun kişi düzgün bir ilişki yaşayamamasının nedenini bir türlü bulamadığı gibi, bir de bu vesileyle bunalıma girip kendini daha da eve kapatır. bu da tam onların istediği şeydir.

    -eşcinselleri de vardır ve erkeklere musallat olabilirler. şimdi bana homofobik demeyin ama musallat oldukları kişiyi eşcinselliğe yönlendiriyorlarmış bu cinler. valla bak.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster