eğer yanımda olsaydı bugün on yıl olacaktı

bir telefon geldi kayıtlı olmayan bir numaradan.

- alo?

+ alo. tarık'la mı görüşüyorum ben vedat.

- evet buyurun ama çıkaramadım ben sizi?

+ ben vedat ulan. hatırlamadın mı kulaksız vedat!

- vedat mı? he hatırladım efendim vedat? (nazmi abinin adamlarındandı nazmi abi yurtdışına gidince dağılmıştı herkes)

+ nazmi abi görüşecekmiş seninle seni bulmamı istedi.

- nazmi abi mi? o ne zaman geri döndü?

+ bende yeni öğrendim. 2 senedir kimse haber alamıyordu zaten. beni de onun adamlarından biri buldu seni sordular. seninle görüşecekmiş.

- ...

+ tarık orda mısın?

- ev.. evet burdayım.

+ tamam saat 16:00'da üsküdar'daki ... ya gel oradan alacağız seni.

amk bu nereden çıkmıştı şimdi nazmi abi yoktu ne güzeldi. ben unutmuştum bile onu polis bile aramıyordu artık türkiye içinde yani dönemezdi buraları buradaki işleri bırakmıştı otomatikman bir çok baba gibi. o yıllarda zaten devlet mafyaya büyük savaş açmıştı. nazmi abiden daha büyüklerini de temizlemişlerdi. ama şimdi nasıl oldu da dönmüştü. hem dönse bile benimle ne işi vardı 2 sene olmuştu kimse kalmamıştı. bende sadece onun teslimatçı fedaisiydim...

aklımda bir ton soru varken saat tam 16:00'da dediği yere gittim. bir tane corolla vardı. dikkat çekmek istemiyordu belli ki atladım arabayı beni alıp zütürdüler böyle eski bir depoya... karşımdaydı nazmi abi... o dönmüştü...