senle daha 31 çekecektik baba

"18 yaşına gel hele, karşılıklı 31 çekelim o gün bırakıcam 31i" demiştin. geldi yıllar geçti onsekizin üstünden. hala içimde kaldı rahmetliyle çekemediğim. onsekizden önce çeksek ne olurdu. neden 18, niye erteledin be baba.

arkadaşlarla çekerken arkadaşın babası yanımıza gelip çekerdi ona da ağlarım sessizce, içimden, kimse göremez. ah, hoş sohbetiyle kendine hayran bırakan babam olsa ya şimdi çeksek böyle baksak karşılıklı birbirimize.

ukde kaldı çekemedim babamla hiç. evde sadece yılbaşında çekerdi. genelde dışarda olurdu çekmeleri. abaza değildi haa. eliyle çekerdi. yannanının yanındaki peçeteeden. zütünün yanındaki kolonyadan otlanırdım.

gibişi bırakmıştı 10 sene öncesinde. doktor demese bırakıcağı da yoktu ya. 31i de benle bırakacaktı. ben de onla başlayacaktım. elime surmedim ne yarak , ne döl o yaşa kadar. kahrolası o yaş. yalnız geçen o yaş. doya doya sarılamadığım, bi kere bile babacığım demediğim babama. yakalalık olurdu keza. ablamlar bile diyemezdi babacığım diye, şımarmayın diye uyarırdı anında.

insan hiç birinin osurğunu özler mi? özleniyomuş anasını satayım. nar içeleyip kaseyle bana uzatmasini, yada elmayı bıçakla uzatmasini da özlermiş.

onsekizden öncesine gitsek de baba senle gitsek yine derneğe maç izlemeye. sen açsan 31ini çeksen. beraber çekerek izlesek şu maçı. her 31 çekişimde gözümden gönlünden damlalar süzülmese

edit: imla