1. 126.
    0
    500 lira alıp çıktım sabaha karşı. özel telefonumu istedi. özel telefon kullanmıyordum artık. zaten görüşmeyi de düşünmüyordum pek.ama bir kaç kez lüks mekanlarda görüşmüştük.

    eğer bir kahveye 13 lira verebiliyorsan kimse kim olduğunu önemsemez. eğer bir kahveye 13 lira veriyor ve bahşiş bırakacağını belli ediyorsan belki de garsonlar sana " hanımefendi " diye hitap eder.

    çok insandan dayak yedim. çok insanı öfkelendirdim. çok yere ilan bıraktım.

    5 ay olmuştu. borcumu çoktan ödemiştim. başta bahsettiğim elemanla görüşmüyordum. onun dışında iki üç arkadaşımla arada akşamları buluşuyordum. kimseyle yakın olmamam gerekiyordu. vucudum tekrar normal bir insan gibi narin olana kadar kimseyi hayatıma sokamazdım.o yüzden etkilendiğim çoğu kadının karşısından sigaramı söndürüp kalktım.

    kısacası insanların öfkelerinden sıkılmaya başlamıştım. tüm dünyayı dayak yiyerek değiştirmeye çalışmaya başladığımı anlıyordum. beni tekrar arayan insanlar açık açık bazı hatalarını düzelttiklerinden bahsediyordu. çünkü onları kendi silahlarıyla vuruyordum.

    kendi vicdanlarının aynasıydım ve mosmordum.

    mor rengi acıyı simgeler.
    ···
   tümünü göster