1. 476.
    +15 -2
    bir gün yine okuldan eve dönüyorum sene 2005 lisedeyim o zamanlar bir kız deli gibi aşık olmuşum ama okuduğum okulda belalıları falan vardı kıza ulaşmak ne mümkün. bir yolunu bulmak lazımdı ama nasıl işte. bilemiyordum.

    kıza öyle tutulmuşum ki onu görmediğim her anımda yanımda neşet ertaş. her an bir türküsü bir uzun havası. o gün yine umutsuzca eve geldim ve kendi kendime : bugünde olmadı neşet baba yine açılamadım dedim. neşet baba dedi ki boş ver oğlum üniversite sınavları var önünde otur onlara çalış diyor bana. ben diyorum ki o yoksa üniversite yok, yemek yok, içmek yok, nefes almak dahi yok diye düşünüyordum.

    ertesi gün oldu güne öyle bir uyanmışım ki , tek amacım kıza içimi dökmek o kadar kararlı o kadar cesaretliyim ki kimse umurumda değil. giyindim üstümü çıktım evden bindim servise vardım okula girdim sınıfına sonra içeri bile bakmadan çıktım. şimdi olmaz dedim şimdi olmaz!! bir iki tenefüs geçsin öyle konuşurum dedim. fakat okulda garip bir atmosfer bir kalabalık gözü yaşlı insanlar ve sınıfına yaklaştıkça artan kalabalıklar. elimde bir demet papatya gidiyorum sınıfına.

    sınıftan içeri girdim. sırasının üzerinde çiçekler ama o yok. anlam veremedim. herhalde biri benden önce davranmış ve açılmış diye düşünürken. eline çiçeği alan gelmiş. içimde dehşetsi bir korku dedim noluyor noluyorrrrrrrrrr lan noldu diye haykırırken. sırasının üzerindeki o yazı ile bende öldüm.

    seni unutmayacağız duygu h. mekanın cennet olsun.

    bir trafik kazasında vefat etmiş...

    ve benim ölüm tarihim keşke bir gün öncesi olsaydı diye yada şu an olsaydı diye haykırdım okulun en gürültülü yeri olan kazan dairesine inip avazım çıktığı kadar bağırdım.

    ve sonraki bir ay boyunca defalarca :

    http://www.youtube.com/watch?v=v4ZmLXrrCOo

    bunu dinledim...

    beni hayatta tutan yaşama umudu aşılayan adam neşet ertaş ruhun şad olsun. keşke böyle olmasaydı be. sende bırakıp gittin bizi ya alacağın olsun...
    ···
   tümünü göster