1. 176.
    0
    Kalktığımda ranzamın etrafında 3-4 kişi bir tanesi de elinde tesbih ile karşımdaki ranzada oturuyor işte suratıma bakıyor. Sonra laf attı hemen.

    + Ooo paşam uyandınız mı? Çay ister misiniz?
    - Ne var? Ne istiyorsunuz?
    + istemeyiz alırız koçum biz sana buranın bazı kuralları var onu anlatmaya geldim.
    - Neymiş o kurallar?
    + Burada bize yatak parası vereceksin + sen artık en son gelen olduğun için çay ocağına sen bakacaksın + tuvalet temizliği sana ait.
    - Oldu zütünüzüde ben sileyim mi tuvalette?
    + istersem sileceksin lan tabi!! ( bunu derken çıkardı bir tane dikiş tutmaz )
    - Sizin delikanlılığınız ancak o bıçak kadar olur ulan zaten. Bir kerede akıllı olsanız illaha beni kendinize bulaştıracaksınız. Oğlum bak ben senin hayatında görebileceğim çok sınırlı manyaklardanım. Pişman olursun!!

    + Ee amma uzattın ulan deyip

    beni attılar yere 3-4 kişi tekmeliyorlar falan 1-2 tanesine kalkıp vurdum ama 7-8 kişi oldular sonradan yine yedim sopayı gerçi bu seferki biraz daha az acıttı. Hasarda ufak denebilecek cinstendi benim için dediklerini yapıyordum mecburen iyice anlamak için ortamı aklımda sadece Elçin vardı her gün her an onu düşünüyordum...

    Bir hafta sonra kadar ziyaretçim gelmiş koşarak gittim amk. Elçin'le Haluk gelmiş işte ağlıyor Elçin Haluk'ta çökmüş çok canı sıkkın kardeşim nasılsın falan diyor tellerden o ufacık parmaklarına dokunup öpüyordum elimden geldiğince kokusunu onu ellerini her şeyini sanki yıllardır görmüyordum. Güçlü olmaya çalışıp moral verdim onlara bunlarda geçecek elbet kurtulacağım buradan üzülmeyin falan dedim. işte iç çamaşırı falan getirmişler bir de Elçin'le ikimizin beraber olan bir fotoğrafını. Aldım direkt yanıma bana verilecek en güzel hediyeydi bu sonra ziyaret saati bitti gitti onlar ve ben yine o çöplüğe dönüyordum...
    ···
   tümünü göster