olasi bir iktidar degisikliginin sonuclari

sorun devlet düzeninin kendisinde beyler, kendimizi kandırmayalım. siyasi ideoloji fark etmeksizin devlet ve kurumlarının olduğu her yer düzenin kirli parçasının bulunduğu yerdir. biraz daha teknik bakın mevzuya, istediği kadar hükümetler, ideolojiler değişsin. ne zaman bir devlet dairesine gitseniz, devlet kendi yapacağı işi size yaptırır, oradan çıkarttığı artı değerle de çalışanları besler. ha bu demek değil ki oradaki memurlar suçlu, konjonktür neyse onun gereğini yapmaya mecbur adamlar. ama devlet düzeni içinde bakarsak eğer, özellikle bu hükümet özelleştirmeci ve taşeroncu zihniyetle pastadan büyük payı alan olmuştur. terörün bitmeyişi en çok askeri kurumlara yarar çünkü savaşılan bir düşman oldukça (ordu, gerilla, terörist, kaçakçılık) milli gelirden en büyük payı ordu ve hizmetindeki sanayi kurumları alır. eğitim, bir şeylere itibarını kazandırmaktan çok topluma itibarlı kişiler kazandırmak için yapılmalıdır ve her zaman yoksulun olduğu yerde zenginlik suçtur. adaletsiz gelir dağılımı olan bir toplumda hukuğun adaletinden de söz etmek mümkün değildir. zengin olmak suç olmayabilir, ama zenginlik suçtur, zenginleştirmek suçtur. 2012 senesindeyiz, hala bu memlekette adil kullanım kotası altında internet hızınıza dahi müdahale ediliyor, ayda 60lira para alınarak. otomobil alıyorsunuz, %40'ı vergiye gidiyor. maliyeti 1lirayı geçmeyen sigaralar 7-8 liradan satılıyor. arkadaşlara katılırım; sigara, alkol otomotiv gibi sektörler devletin en fazla vergi toplayacağı sektörlerdir ama devlet burada hakkaniyetli olmak zorundadır. bir cadde üzerindeki karşılıklı iki dükkanın birinde kahvaltı 4 lira, birinde 24 liraysa kimse bana gelip toplumsal adaletten, eşitlikten söz etmesin. bütün ayrımların sebebi aslında adaletsiz gelir dağılımında bir araya gelir.