1. 12026.
    +12
    ..ve karşılaşma..

    ailesi de oradaymış.. annesi, babası, teyzesi var..

    beyler..o anları nasıl tarif edebileceğimi bugün akşam üzerinden beri düşünüyorum, ama bulamadım.. günlüğe de pek bir şeyler yazamamışım zaten.. paso yazım hataları yapmış, aynı kelimeleri tekrarlayıp durmuşum..

    çocuk, başta gördüğü şeyin gerçekliğine inanmıyormuş gibi 2-3 saniye tepkisiz kaldı, sonra, "tolga??... tsigalko?" dedi şaşkınlıkla, o anki gözlerinin parıldayışı, yanaklarının, dudaklarının yukarı doğru ağır ağır falso alışı ve nihayetinde sırıtan bir hale gelişi filan yok mu..off..

    işte mutluluk... bakın ben o an mutluluğun resmini gördüm işte..tam o saniye..o karede.. üzerinden yıllar geçti, hala hatırlıyorum yüz ifadesini..o şaşkınlığı, coşkuyu... resimli bir sözlükten ingilizce öğrenir gibi, hani "plane" yazar, karşısına da bir airbus resmi koyarlar ya,
    ya da "planet" kelimesini karşısında jüpiterin resmedilişini görürsünüz..o andan sonra aklına her planet dendiğinde jüpiterin halkaları gelir ilk önce..

    bu da öyleydi işte..
    mutluluk deyince, hala bile o gülümseyen, şaşkın yüz ifadesi geliyor aklıma.. somut... neredeyse elle tutulabilir bir mutluluk..

    ilk kucaklaşmaların ardında çocuk,

    "abi taa 10 saat yol mu geldiniz şimdi siz işi gücü bırakıp?" dedi hala inanamayan bir halde, mütemadiyen gülerek..

    "ne işimiz var olm, sanki iş adamıyız ha" dedi tolga hem gülmeye hem de metin kalmaya çabalayarak..

    sonraki bir buçuk saat, zaman zaman ağır şekilde duygusallaşan, zaman zaman da umutla, vaatlerle dolup taşan sohbetlerle geçti..

    ilk testler tamamlanmış, pazartesiden itibaren ise seansları başlayacakmış.. kemoterapi öncesi son 2 gün..

    acısız, özgür, hala yekün kalınabilecek iki gün daha işte..

    sonrası, vücudunuzun içinde, dışında, iyileşmeyen yaralar, ağrılar, ızdıraplar.. eklemlerinizin yerinden sökülür misali, matkapla oyulur gibi sızlaması.. elinize, avcunuza doluşan saçlarınız.. kaşlarınız...

    allahın ne zor şey.. hele o hastane elbiseleri yok mu?..ulan içine sağlam adamı koysan, pgibolojisini bozar, hasta edersin.. donuk renkli duvarlar, koridorlardaki ekstra hijyenin insanın içini buran kokusu..

    ailesi minnettar oldu beyler.. annesi ağladı bizi geçirirken, önemli bir şeydi onların gözünde yaptığımız.. manevi olarak, paha biçilemeyecek bir şey..

    bundan bir kaç ay evveline kadar, sosyal proje kapsamında, çocuk esirgeme yurtlarına, huzur evlerine, darülacezeye gittiğimizde, orada kimsesiz çocukların, hayatın bir kenarına itilip, öylece bırakılmış yaşlı insanların, bizleri gördüklerinde gözlerinin gülümsemesiyle, kalplerimize dolan huzurun bir benzerini, belki çok daha kuvvetlisini yaşamış oldum ben de..

    kim bilir.. belki de biz, hayatının geri kalan, sayılı olması muhtemel günlerinde, doktorlar ve ailesinin haricinde gördüğü yegane yüzler olacaktık..

    öyle doldum ki, bir ara tuvalete kaçıp anıra anıra ağlamak istedim.. modern hayatın yarattığı, şişme, sunni, sahte üzüntülerin yanında, burada yaşanan aile drdıbına tanık olmak, bir kez daha hayata, ve en büyük kaprisi-derdi, yarın giyeceği kıyafetin rengi olan insanlara sövmeme neden oldu..

    yazık..

    elimizden gidene kadar kıymetini bilmediğimiz, varlığına şükretmediğimiz bir sağlığımız vardı çoğumuzun ellerinde default olarak.. evet..doğuştan... ve hiç bir bedel ödemeksizin sahip olduğumuz sağlıklı bedenler..
    vergisiz,
    koşulsuz,
    kredisiz,
    masrafsız ulan!..

    ..omuz omuza çıktık hastaneden tolgayla.. ikimizde çaktırmıyoruz güya, delikanlılığın façasını kaydırmamak, kalayını kaldırmamak için ama, dokunsan ağlayacağız, öyle kırılganız..

    gittik bilet aldık önce..23.30..sonra da sabahtan beri doğru düzgün yemek görmemiş midelerimizi kebapla, ayranla doldurduk..

    esenlerden kalkan aracımızın istanbul dışına çıkması bile 3-4 saati buldu.. vapur yokmuş hava muhalefetinden ötürü.. doğrudur..hava, deniz kuduruyor..
    akşamüstü gri bir tül gibi üzerimize gerilen gökyüzü, gecenin bu saatlerinde kara bir peçeden farksız..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster