0
şöyle bir parantez açmak istiyorum..
hikayenin genelinde özellikle babama ve az da olsa anneme bolca yüklendiğimi farkettim.. söylediğim hiç bir şey abartılı veya yalan olmasa da yine de tek bir açıdan bakmaya sebep olmasını istemiyorum..
ne zaman oldu hatırlamıyorum..ilk ne zaman hatırladığımdan emin değilim daha doğrusu..
bir gün köyde ki evimizde klagib akşam yemeklerimizden birini yediğimiz bir pazar gecesi.. Orda yaşadığımız yaklaşık 7 sene boyunca hemen hemen her pazar günü babam pazara gidip ev alışverişini yapar ve mutlaka eve genelde balık bazen et veya tavuk alarak döner. biz her pazar mangal yakar bazen tek komşumuzla bazen sadece biz olarak o balıkları yerdik..
işte hatırladığım zaman beni yaklaşık bir hafta boyunca korkunç bir ruh haline sokan ve atlatmamın kolay olmadığı o pazar günlerinden birinde..
tahminimce babamın işleri taktan ve para sıkıntıyken..ki zor zamanlarımız olurdu muhakkak senede bir kaç kez..
"baba siz neden balık yemiyorsunuz?"
"annenle biz bu gün balık yemek istemiyoruz oğlum canımız makarna istedi."
cevabı henüz ufakken benim inanmam için yeterliyken şimdi canımı çok yakıyor.. belki o dönemlerde buna benzer daha fazla olaylar olmuştur.. hatırladığım bir tek bu var..ama bunu hatırlıyor olmam yeterli..
babam hiçbir zaman para konusunda cimrilik yapan birisi olmadı.. varsa eğer istediğim bir şeyi eğer saçma sapan değilse tabi isteğim asla geri çevirmez.. zorunlu veya zorunlu olmayan tüm ihtiyaçlarımı karşılamak için elinden geleni yapar ve karşılardı da..
çok sık duyamazdınız babamdan işlerin kötü durumda olduğunu.. bir sıkıntısı olduğunu.. parasının olmadığını.. her ne olursa olsun eve geldiği andan itibaren hiç bir şey yokmuş gibi davranır bize özellikle bana hiç bir şey yansıtmazdı..
biraz biraz aklım ermeye başladığı yıllarda eğer babam balkona oturmuş çimlere çıplak ayakla basarken birasını içiyorsa bir derdi olduğunu anlardım.. babam keyif için hiç alkol almazdı gün içinde..
çok sağlıklı ve derin iletişim kurmak zordur babamla.. bu güne kadar bir veya birkaç kez yapmışızdır bunu..
evet çok derin iletişim kurabildiğim biri olmasını isterdim deniz abi gibi.. ama biliyorum ki daha otuz günlükken babasını kaybetmiş bir adam.. babalık kavrdıbını hiç görmemiş ve bugün bile hala öyle olan amcam yani abisinin diktatör tavrıyla yetişmiş birine göre.. gerçekten harika bir babaydı..
sanırım bu yüzden babama karşı sonsuz bir merhamet ve affetme duygusuna sahibim.. sanırım bu yüzden babam ne olursa olsun en hassas ve en çok üzerine titrediğim tarafım..
bu kadar uzattığım için üzgünüm ama benim için gerekliydi.. aslında kısa bile kestim..
Tümünü Göster