1. 26.
    0
    beni bugüne kadar okuduğum, duyduğum cümleler arasında en çok etkileyen, hatta hayata karşı hislerimi anlatan cümle;

    "içinizden en az yarısını, arzuladığımın yarısı kadar bile tanımıyorum, ve yarınızdan azını hak ettiğinizin ancak yarısı kadar sevebiliyorum."

    evet, bu cümleyi okuduğum anın öncesinde kalan hayatımın, benliğimi farkettiğim andan başlayan ve çok az bir süre kalan "ölümüm"'e kadar hissedeceğim "boşluk" duygusunu tanımlayan cümle bu olduğu için bu kadar sevmiştim bu cümleyi.

    bu mektubu yazdım çünkü benim için çok önemli olan ve beynimin düşüncelerden arındığı o "son" ana kadar "sizleri" benim gözümden gösteren bu cümleyi tanımanızı istedim.

    bu cümleyi tanımanızı istedim çünkü içimde kalan o son umursama hissi sizlerin ölümü durumunda benim hissedeceğimden daha fazla acı hissetmenizi istemediğimi fısıldadı kulağıma.

    bu mektubu yazarak son hazırlığını yaptığım uzun(belki de kısa ve hatta belki de tamamen hayal ürünü) yolculuğumun sebebine gelecek olursak beni en çok etkileyen ikinci cümle ile tanıştırmam gerekecek sizleri;

    "hayat bir oyundur, yeryüzü sahne, bizlerde oyuncular"

    ben inançlı bir insan değilim, hiç bir zaman da olamadım. fakat eğer oralarda bir yerlerde bir yönetmen oturuyorsa ilk iş onun suratına tükürmeye gidiyorum... hiç bir oyun bu kadar kötü yönetilmemeli, hiç bir oyuncu bu kadar sahte, bu kadar kötü oynamamalıdır.

    her zaman sahtekarlıklarla dolu, çıkar uğruna babanın oğlunu, kardeşin kardeşi, dostun dostunu sattığı bir "hayat" gördüm ne zaman etrafıma baksam. üzgünüm... ben sizlerden biri olamayacak kadar üstün, sizlerle yaşayamayacak kadar aciz bir insanım.

    lütfen sizi ne kadar sevdiğimi ve aynı zamanda sevmediğimi hatırlayıp, arkamdan o sahte gözyaşlarınızla ruhumu kirletmeyin. bir anlığına olsun oyununuza ara verip yokluğumun hayatınızda hiç bir etkisi olmayacağını birbirinize itiraf edin.

    şeytanın bacağını kırmanız dileğiyle.

    hoşçakalın...

    21.09.2012 - 02:53
    ···
   tümünü göster