1. 1.
    0
    sonra benim harikulade ailem allahın gibtir ettiği bir köyde üniversiteden arkadaşlarıyla arsa satın alıp oraya 8 ailenin kalabileceği villalar inşa edip oraya yerleştiler..

    neymiş efendim;"şehir hayatı çok kötüymüş, sağlıklı doğal bir ortamda yaşamak huzur içinde kafa dinlemek onların hakkıymış" falan filan..

    zaten okula uzak olan evim artık ebesinin aşşağı taraflarında bir yerdeydi..
    evimiz gerçekten çok güzeldi iki katlı 7 tane odası 3 banyosu olan içinde çift kale maç yapabileceğiniz bir salonu bulunan dışardan bakıldığında her şeyin mükkemmel gözüktüğü bir ev.

    zira orayı yapan 8 aileden sadece biz ve bir aile daha vardı..
    bahçemizde ki çimleri yemeye gelen inekler ve kuzular dışında da pek bi arkadaşım yoktu doğrusu köyde..
    okuldan sonra 2 aile yaşayan sitemizin bekçisi anadol marka arabasıyla beni almaya gelir ve eve zütürürdü..
    her akşam birlikte çalıştıkları iş yerinde 24 saat beraber olmaktan birbirlerini boğazlama noktasına gelmiş annem ve babam yeni kurbanları olarak beni seçerlerdi tabi..

    "derslerin nasıl? okuldan şikayet var. ders çalışmıyosun. geç yatıyosun." en çok duyduğum cümlelerdi..
    ···
   tümünü göster