1. 1.
    0
    gözlerinin içine baktım, ey hayat; altın parıltısı gördüm gece gözlerinde senin-hazdan yüreğim durdu:

    bir altın kayığın parıldadığını gördüm gece sularında,
    batan, çıkan, sallanan, yine çıkan bir altın kayığın!
    bir bakış baktın ki hora delisi ayaklarıma,

    gülen, saran, eriten, sarsan bir bakış:

    çalparanı o küçük ellerinde daha iki kez
    tıngırdatmıştım ki, hora çılgınlığıyla sarsılmaya başladı ayaklarım.
    ···
   tümünü göster