0
amaç para değil hatta çok ihtiyacın varsa üstüne ben 500 lira göndereyim. o konu da sıkıntı yok. ayrıca herhangi bir şeyi ispat çabamda yok.
herhangi bir tanrının veya Allah'ın varlığını ispat edebilmek 5 duyu ile mümkün değildir. zaten mümkün olsaydı ortalıkta kefere kalmazdı herkes inanırdı o zamanda imtihanın bir manası kalmazdı deyip Kur'an'dan birkaç ayet gönderiyorum. ayrıca bu ayetleri günümz şartlarında değil 600lü senelerin bilinmezliği şartlarında düşünün(avrupanın daha su kuyularına sıçtığı yıllar). bu ayetlerde geçen istisnasız hiçbir bilgi o dönem bilinmiyordu.
21/32- Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki, (Allah’ın varlığını gösteren) delillerden yüz çevirmektedirler.(ozonun, atmosferin ve onun koruyuculuğunu varlığına bir delil)
21/33- O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.(bırakın yörüngeyi dünya hala düz zannediliyordu)
36/38- Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiri(düzenlemesi)dir.
36/39- Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur.
36/40- Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.
biraz klagib ama; Ve iki denizi serbest bırakan O'dur; biri lezzetli ve tatlı, diğeri tuzlu ve acı. ikisinin arasına berzah (engel) kıldı. (Böylece onları) engelleyerek (birbirine karışmalarına) mani oldu.(kitabı yazdığı iddia edilen coğrafyadan bahsedilen coğrafya gitmenin bunu görüp geri gelmenin ne kadar uzun zaman alacağını siz düşünün)
(Hadid Suresi, 25)Ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik… (sadece demir elementinin kendiliğinden oluşması için gerekli ısı ile, dünya'nın oluşma ısısını karşılaştırmak ayeti anlamak için yeterli. bugün bilimadamları demirin dünya'da kendiliğinden oluşamayacağı ancak ve ancak dış bir etken ile yere "indiği" konusunda hemfikirdir)
bunun haricinde allahın varlığına ve birliğine delil bir çok ayet vardır. yukarıda yazdıklarım çok belirgin olanlarıdır ve o dönemin şartları içerisinde bilinmesi mümkün olmayan ayetlerdir. kusur bulanın kusur kendindedir.