1. 151.
    0
    iyice arkadaş gibi olmuştuk. yani ona göre. benim sevgim de hislerim de aynıydı. aşkı kalbinden nasıl söküp atabilir ki insan. dışarda buluşmaya takılmaya başladık. ona göre arkadaşça eylemlerdi bunlar. bense her saniye ona nasıl daha yakın nasıl onun yanında olurdum bunun derdindeydim. buluşmalar arttı. okuldan boş ders olursa yada erken çıkarsak avcılar sahile inip içerdik. tabi hiç yalnız kalamadık. genelde büşra kezbanı olurdu yanımızda. içer içer nurseli seyrederdim. büşra kendine göre espri yaparak manzara nasıl peder diye sorardı. ona gösterecektim manzaranın kralını da nursel vardı orda. ya sabır çekip oturdum görümün üzerine sustum. nursel de büşra da biranın kokusuyla dahi sarhoş oluyorlardı. oldukları yerden kalkacak halleri kaybediyorlardı. dünyaları dönüyor felekleri şaşıyor adını söyleyemeyeek duruma geliyorlardı. ben içkiyi alışkındım. sabah akşam yatıp kalkıp su yerine bira vodka viski tekila ve türevi envayi çeşit içki içince alışıyor insan. bir iki bira vurmuyor kafasına. durum böyle lunca nursel ve büşreyı ayıltıp eve zütürmek bana kalıyordu. baş dönmesi mide bulantısı gibi sarhoşluğa en iyi gelen ikiliden yani soda ve ayrandan faydalanıyordum ayıltmak için. büşra kendine geliyordu yarım saatte ama nursel ayılamıyordu. avcılar sahilden marmaranın üzerindeki iett duraklarına çıkan yolu bilen bilr. 1 kilometre civarı ve bayır yukarı bir yoldur. normalde bile zor çıkar insan zütünden nefes ala ala soluk soluğa kalır. bir de nursel ve büşranın kafası güzelken tek çıkmaları imkansız olurdu. büşra ayıldığı için tek çıkarım ben sen nursele bak derdi. nursel koluma girer benden destek alarak yolda halil (o.ç) diye sayıklayarak çıkardı. 1 km yol boyunca nurselden halil kelimesini duymak nedir canınız nasıl yanar bilirmisiniz panpalar ???
    ···
   tümünü göster