1. 126.
    0
    yavaşça bana doğru ilerledi. gözleri dolmuştu. ufak bir kız çocuğu gibiydi aynı o anda. hani ufak çocuklar bir yaramazlık yaptğında suçlu ama masum bakışlar da size bakar da kendini affetmenizi diler ya o bakışlar vardı nursel'in gözlerinde. folmuş gözleri gözyaşlarından parlıyordu güneş ışığı nedir ki amk dedirtecek şekilde. o gözlerin bakışların tasviri namümkün beyler. bunu neden yaptın peder neden diye fısıldadı kegib kegib ses tonuyla. kelimeler tek tek ve boğazına takılarak çıkıyordu adeta ağzından. cevap vermedim. nasıl cevap verebilirdim ki beyler nasıl verecektim, cevap verecek hal mi kalmıştı bende yanan bir mum gibi eriyip bitiyordum ona bakarken sesini duyunca kokusunu alınca. gerçek aşkı yaşayanlar bilir bu hissi panpalar. idiyot gibi mala bağlar kalırsın o anda. sevdiceğinin gözlerine bakıp iki kelam etmek ne mümkün. bırakın gibmeyi düşünmeyi öpmeyi gözlerine bakmaya kokusunu içine çekmeye kıyamıyordum. bu denli çok seviyordum tapıyordum adeta..
    ···
   tümünü göster