1. 11151.
    +15
    sözlerimin etkisini tartmak için yüzüne baktım dikkatle..

    allak bullak olmuştu.. evet..yani daha fazla nasıl ima edilirdi bilemiyorum ama, birazdan zaten imasız şekilde de söyleyeceğim..

    derin bir rahatlama nefesi verdim..ben üzerime düşeni yapmıştım artık.. ellerimle, yanımda duran büyük, desenli peçeteyi aldım gayri ihtiyari.. yanlamasına açıp önüme koydum..o da gözleriyle beni takip ediyordu..bir kaç saniyelik düşünme zamanının ardından, o da çekingen ellerle yanında duran ve o ana kadar kullanma gereği duymadığı süslü peçeteyi titreyen parmaklarıyla önüne çekti, açtı benim gibi.. orada, benim saatler öncesinden kaleme aldığım, ünlü bir şiirden böle parçalaya ona uydurduğum satırlarla göz göze geldi şöyle bir.. yandaki mumu biraz kendine doğru çekti, yazıları okuyabilmek için,

    "kitap okurum, içinde sen varsın
    şarkı dinlerim, içinde sen
    oturdum ekmeğimi yerim,
    karşımda sen oturursun
    çalışırım, karşımda sen

    en güzel deniz,
    henüz gidilmemiş olandır
    en güzel çocuk
    henüz büyümedi
    en güzel günlerimiz
    henüz yaşamadıklarımız
    ve sana söylemek istediğim
    en güzel söz,
    henüz söylememiş olduğum sözdür

    o şimdi ne yapıyor?
    şu anda şimdi, şimdi, şimdi
    evde mi, sokakta mı?
    çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı?

    o şimdi ne yapıyor
    şu anda şimdi, şimdi..
    belki dizinde bir kedi yavrusu var, okşuyor
    belki de yürüyordur, adımını atmak üzeredir
    ve ne düşünüyor, beni mi?
    yoksa ne bileyim,
    fasulyenin neden, bir türlü pişmediğini mi?
    yahut insanların çoğunun neden böyle bedbaht olduğunu mu?

    o şimdi ne düşünüyor
    şu anda şimdi, şimdi.."

    dikkatli gözlerini satırlar üzerinde gezdirmeyi bitirip yukarıya, bana doğru kaldırdığında tamamen bulanıklaşan yüz ifadesini gördüm..

    "benim ne düşündüğümü artık biliyorsun (:" dedim yarı efkarlı yarı inançlı bir tonla,

    "peki sen ne düşünüyorsun buse?"..
    ···
   tümünü göster