0
New Age fikirleri çok ama çok tehlikeli canlar. Zira dediğim gibi "ben Şeytan'a tapıyorum" diyen adamdan korkmaya gerek yok, cürümü bellidir, iyi niyetli insanları kandıramaz bunu dedikten sonra. Fakat bu şeytani öğretileri doğru bilgilerin arasına sıkıştıranlar tehlikelidir, zira o başkalarını kendi safına çekebilir, kandırabilir. Artık insanlara "her şeyin ve herkesin Tanrı olduğu" fikri çok normal bir şeymiş gibi kabul ettirilmeye başlandı. inançlar dejenere edilmeye başlandı...
Sonra gelsin "seküler yeni dünya düzeni".
Ohh...
Şunu daha önce de demiştim, ve şahsi fikrimdir bu. Ateizm bana pek de zararı olan bir görüş değildir, zira hiç işin içine katmaz benim inandığım değerleri. Fakat New Age gibi uyduruk öğretiler bu inanç sistemini ve Allah inancını dejenere etmeye yeltenirler. Bana ve inancıma bulaşırlar. Sonra da kendilerinin "aydınlanmış" olduklarını ileri sürerler.
Eğer adam "ben Tanrı'yım" diyorsa, ve sen de ona "ne diyosun lan salak" diyorsan, sen cahilsindir ona göre. Onun söylediğindeki ulvi anlamları anlayamıyorsundur, çünkü o aydınlanmıştır, sana hitap etmiyordur.
gibtirsin.
Ben Tanrı'yım demek, ben Tanrı'yım demektir.
Salak salak felsefelere gerek yok.
"Hee ama o öyle demek istemiyo bak... " şeklinde başlayan salak savunmalara gerek yok. Her şey öyle başlar çünkü.
inanacaksan tam inan, adam gibi inan, şirk koşmadan Allah'a teslim olup, O'nu kabul ederek inan, yoksa gibtir ol git. Sen Tanrı falan değilsin gerizekalı, değilsin.
Tasavvuf'taki vahdet-i vücud da işte aynen böyle bir aldatmacadır.
Bakın ben tasavvuf alimlerinin kendilerini eleştirmeyecem. Kendi inançlarını, imanlarını bilemeyiz bu kişilerin, kaldı ki bilsek de bize ne? Fakat tasavvufun BUGÜNKi halini, BUGÜN kimler tarafından kullanıldığını ve BUGÜN tasavvufun hangi öğretilerle harmanlandığını izah etmeye çalışacam sizlere. Yani "sen nasıl olur da islam alimi hedehödö'ye dil uzatırsın gavat" diye celallenme arkadaşım, senin hocaefendine bulaşmayacam, bildiğin gibi ol... Bu yazıda ben sana "öğreti"nin ne olduğunu gösterecem, kişilerin değil. Bugün elimizde bulunan, onlara ait olduğu iddia edilen kitaplarda neler var, onu gör istiyorum.
Diyordum ya size demin, "her bilim, demokrasi, barış diyene atlamayın" diye, heh işte, tasavvuf da böyle suistimale açık bir mevzu. Her tasavvuf diyene de atlamayın, zira tasavvuf ile ruhçuluk günümüzde malesef neredeyse birebir örtüşüyor.
New Age ve tasavvuf hakkında söylediklerimi asla havada bırakmayacam. Yazının devamında kaynak ve hatta sayfa numarası belirtip kimlerin bu görüşleri kullandıklarını size çok da güzel izah edecem. Fakat konuya geçmeden önce belirtmem gereken daha önemli bir konu var. New age görüşlerinin, inançlı insanları yozlaşmaya çeken bu fikirlerin, aslında ne kadar tehlikeli olduklarını ve ileride malesef çok daha etkili olma potansiyeline sahip olduklarını görmeniz açısından önemli bunlar. Zira insanlar malesef çok da ciddiye almıyor bu ruhçu elemanların karıştırdıkları haltları, halbuki şirk kadar bir inanç sistemini yozlaştıracak başka bir şey daha yoktur.
Bu başta Rothschild ve Rockefeller dediğimiz elit luciferian ailelerin kendileri de eninde sonunda kaybedecek olan kötü bir Şeytan'a inanmıyorlar, salak değil ya bu adamlar... Felsefesini oturtmuş durumdalar. Onlara göre Lucifer, Tanrı'ya isyan edip Adem'i yoldan çıkarınca dünya ile ödüllendirildi. Yani iblis'in bu isyanı asil bir davranıştı ve dünya ona armağan edilerek ödüllendirildi. Bu salaklar da işte kendi tanrıları tarafından ödüllendirileceklerine inanıyorlar.
Zira onlar için iyi-kötü ayrımı yok. Onlara göre iblis, kötü olma rolünü seçmiş "fedakâr" birisidir (ah canııım). Çünkü onlara göre kötü olmazsa, iyi de varolamaz. Ve iblis, iyinin varolması için mücadele veren bir gönül dostudur. Sapıkça di mi? Ama bunu sana da yutturmaya çalışıyorlar ufaktan, fark etmesen de, içten içe bana "gibtir lan" desen de...
Adolf Hitler bile milyonlarca insanı katlederken insanlığın evrimine hizmet ettiğini, ve aslında "iyilik" yaptığını düşünüyordu.
Olum, salak herif, Tanrı bizi sonsuzun sonsuz kombinasyonu şekilde yaratabilirdi. Sonsuz çeşitli formda var olabilirdik. Şimdi insan olduğun ve kısıtlı bir dünyada yaşadığın için sanıyorsun ki biz sınav olmak için Lucifer'a muhtacız. Hatta Allah da bizi sınamak için Lucifer'a muhtaç (haşa).
gibtir oradan.
Öncelikle şunu belirteyim, sonsuz şekilde varolabilirdik dedim, bu da demektir ki sonsuz şekilde sınava tabii tutulabilirdik. Bizim aklımız şu anki iyi-kötü çatışmasına elveriyor sadece, zira algıları kısıtlı mahlukatlarız, ötesini hayal edemiyoruz. işte Şeytan da bu sonsuz ihtimalden herhangi birinin olabileceği gibi sadece bir vesiledir.
Vesile...
Şeytan bir rol falan üstlenmedi.
Şeytan, Allah'a isyan etti ve Şeytan kötüdür. Nokta.
Bu Şeytan'ın da aslında kötü olmadığı, kötü rolünü üstlenip Allah'a ve insanlara hizmet ettiği düşüncesi çok tehlikeli gibindirik bir ruhçu öğretisidir. Aman diyeyim, düşülmesin bu tuzağa. Ve malesef tasavvufta da vardır bu iblis dahil hiçbir şeyin kötü olmadığı fikri. Bazı şeyler nettir be abicim, tamam sonradan öğrenme diye bir mevzu da söz konusu, misal yılların efsane geyiğinin dediği gibi Almanya'nın bi şehrinde osurmak ayıp bir şey olmayabiliyor, fakat genelde kötü bir şey olarak algılanır toplum içinde osurmak. Hani bu sonradan öğrenmeyle alakalı bir durum. Fakat biri gelip senin kolunu keserse, istersen Jüpiterli ol, ahanda bu kötüdür. Kötü kötüdür dayı, gibindirik felsefeler geliştirmeye gerek yok. Kötü diye bir şeyin var olmadığını savunan, en yakın kıraathaneye girip "yok mu beni giben şekerleeer" diye bağırmakta serbest. Denemesi bedava.
Kaldı ki kötü olmadan iyinin olamayacağını nereden biliyorsun ulan salak herif? Cennette kötü diye bir kavram mı var? Yok. Demek ki kötü olmadan da iyi varolabiliyormuş, sadece biz zihnimizde zuhur edemiyoruz bunu. Allah'ın gücü ve kudreti kötü olmadan iyiyi var etmeye yetemez mi sanıyorsun? Ulan Allah'ın sana bizzat vaadi bu zaten, kötünün olmadığı, sadece iyinin varolduğu bir cennet vaad etmiyor mu sana?
Sen daha hangi akla hizmet hem "inançlı" olup, hem de kötü olmadan iyinin var olamayacağını iddia edebilirsin lan salak? Bu, Allah'ın gücünü küçümsemek, ona şirk koşmak değil midir? Olum 2011 yılındayız, artık puta secde edecek kadar cahil toplumlar pek kalmadı yeryüzünde (gerçi hala Meryem heykellerinin önüne yemek ve çiçek bırakan Romalılar, ineğe tapan Hindular var, o da ayrı bi konu). Fakat iblis boş durur mu? Çağa ayak uydurarak senin şirke batman için elinden geleni yine yapar o, putların şekillerini değiştirir, spiritüalizmi ve iblis'in özünde iyi çocuk olduğu görüşünü kakalar sana. Aynen bugün yaptığı gibi... iblis de kendini update ediyor sonuçta ehehe.
Ve azıcık uyanıksan, bu öğretiye inanan insanların aslında her yerde olduklarını göreceksin.
Sizce bilişim şirketi Apple, neden Apple? Hani şu iPhone'u üreten firma, meşhur Apple...
Şimdi bir sigara yakın, derin nefes alın ve sabırlı olun, peşpeşe deliller ile geliyorum. Birazdan anlatacaklarımın hepsi %100 gerçektir.
not: alıntı.
Tümünü Göster