1. 1.
    0
    @1 sosyalizm: en kaba tabiriyle üretim araçlarının özel mülkiyetin değil, devletin elinde olduğu, " herkesten yeteneğine göre alınan, herkese ihtiyacına göre verilen " ve komünizme geçişte merhale işlevi gören devlet düzenidir. Baskıcı olma meselesine gelince bu konuda belki çok parlak olmayabilir sosyalist ülkelerin sicili ama bunda dünya konjöktürünün ve emperyalizmin etkisi, baskının olması gerekenden biraz daha artmasına sebep olmuştur ki sovyetler de olsun küba da olsun batılı ülkelerin ajanlarının provakasyonları senin ananın amındaki kıllardan bile fazladır. Liberalizme gelince bu kadar acımasız bir düşünce daha yoktur. Eşitsiz gelişim denilen bir saik var.
    Kültürel farklılık var. "yaşamı belirleyen bilinç değil, bilinci belirleyen yaşamdır" diyor K.Marx. Yani insanların sosyal ekonomik durumları onların kültürel konumlarını da etkiliyor ve onların geleceklerini etkiliyor. Söz gelimi "zekalıyım ama amele olacam " diyen çocuk, ailesi ve diğer yakınlarından böyle bilinçlendirildiği için bunu diyor. Aynı yaşta, aynı kentte olan bir başka çocuk, koleje gittiği, düzenli beslendiği, terapi gördüğü, gece gündüz kız gibtiği için doktor olmak istiyorum diyebiliyooo.
    Liberaller bu kültürel ve ekonomik faktörleri görmüyor. Lan sanki bütün sosyal hakları var da insanın, hiç torpil yok, rüşvet yok. Herkes emeğiyle alnının teriyle istedikleri yere gelebiliyorlar. Üniversitelere gelince kimden dayak yemişiz merak ettim oruspu evladı. Senin gibiler 10 yıl öncesinde bunları bile yazacak cesaretiniz yoktu. Tayyip baban gelince şahlandınız. Şekilsiniz ya. Ayrıca 30 yıl öncesine kadar bu ülkenin bütün sokaklarında, mezrasında, fabrikasında vardık. ibrede bugün bizim ilerleyeceğimiz gösteriyor.

    Senin gibileride gibmek farz oldu bize. Kancuk
    ···
   tümünü göster