1. 1.
    0
    biz sofrayı hazırladık annemle. babam mangal yaktı, tavuk falan yaptı. güzelce yedik yemeği. oturduk evin önünde geç saate kadar. kardeşimle kuzenim gece de harmana geçip oynadılar. korkunç bir yer değil, oturduğumuz yerden görünüyor zaten ve gayet aydınlık. arka tarafında bir yükseklik var. patikadan çıkılıyor. çeşme var o yükseklikte. bir de fırın dedikleri yer. köy kadınları eskiden toplanıp yufka yaparmış orada. arka tarafı da fındık bahçesi zaten.
    babam kardeşime seslendi yeter artık diye. geldiler, eve soktum onları. ellerini yıkadım. üstlerini giydirdim. ev o kadar eski ki yerdeki tahtalar aralık aralık. odaları sadece bi tahta blok ayırıyor, yani yan odadaki nefes alış bile duyuluyor. ben kardeşimi yatırdım uyudu hemen. zaten yorgundu, yedi yaşında çocuk. kuzenimi de yanıma aldım uyutacağım tam. ağlamaya başladı çocuk. ama öyle böyle değil. sanki kaynar su dökülmüş üstüne de yanıyor. duvara dikti gözlerini. neyin var sedef(geçek ismi değil) diyorum, duymuyor beni. annemle babam dışarda oturuyor hala. annemi çağırdım, geldi. o da susturamadı.
    ···
   tümünü göster