amatör küme de futbol oynamak

amatör küme'de 5 yıl oynayan biri olarak bahsetmek istedim. anlatacaklarım, eminim başınıza gelmiştir.

Antrenmanlarla başlayalım, genelde toprak olan amatör küme takımlarının sahalarında hocanın gözüne girebilmek için taş, toprak,çamur dinlemeden çabalardık hatta savaşırdık takımdaki diğer arkadaşlarımızla.

e lisans gerekir oynamak için, belgeleri tamamlamak için deli gibi koşturulur tabi..

Çıkılacak ilk maç öncesi bünyede inanılmaz bir heyecan vardır, hatta gecesinden başlanır maça konsantre olunmaya.. Girilir soyunma odasına, hoca ilk 11i açıklarken ağzının içine bakılır hocanın acaba beni de söyleyecek mi diye.. Hoca ismi okuduğunda bir anlık sevinç kaplar insanın içini ve heyecan oldukça artar..

Başlanır formalar giyilmeye, tekmelikler takılmaya.. bu arada tekmelikler kaymasın diye plaster'le de bağlanır takımın abileri tarafından.. Bengay'lar sürülür ve tam anlamıyla maça hazır olunur.

Sıra gelir seramoniye, sanarsınız ki şampiyonlar ligi seramonisine çıkılmış böyle hayali hava topuna çıkıp vurmalar, ana aerobik hareketler falan. hakemler konuşmasını yapar ve ilk 11 ler sağ ve sol taraflara açılır. hakem türk sporu ve futbol adına 3 defa dediğinde sağ el kaldırılır -sağol -sağol -sağol denir ve tabi arkayada dönülür.

maç başlar, herkes koşar, basar,pres yapar.. e tabi bünye bir yere kadar kesilir takımın çoğu ve tempo düşer bi anda.

bir sakatlık olsa, sağlık görevlisi adı altında saha görevlisi dayı elinde bir çantayla koşar saha içine ve o çantanın içinde sadece su vardır. evet sadece su. şifalı su tabi o.suyu darbe alan yere döktükten sonra,-kalk koçum oynarsın sen hadi der, gazı verir ve tedaviyi tamamlar.

en zoru stoper oynamaktır. bütün maç savaşırsın, tekmeye kafa sokarsın, hava toplarına çıkarsın, kayarsın falan ama sektirdiğin 1 top kaleye gol olunca soyunma odasında sandalyeler havada uçuşur, yemediğin küfür kalmaz.

deplasmana gidersin ilçe takımlarına, %100 kavga çıkar.. seyircilerden ana avrat küfür yersin tabi o da cabası.

galip gelinen maçlardan sonra soyunma odası bir başkadır. gol atan golünü, çalım atan çalımını, asist yapan - vay dıbına koyim ne pas verdim. - ben olmasam yannan atardın o golü. gibi muhabbetler döner ayak,ter, bengay koku triosu içinde.

pele'nin de söylediği gibi kısacası: (bkz: ben yaşamı futboldan öğrendim)