0
ilişkimiz kavga gürültü devam ediyordu. O sene gerçekten çok sık kavga ediyorduk. Kavgalarımız genelde ayrılmaya kadar varıyordu fakat birbirimizden hiç vazgeçmiyorduk. Genelde ayrılan taraf meryem olurdu. Ayrılma sebepleri genelde ; vurdumduymazlığım, aramamazlık sonucunda da onu merak etmediğimi düşünmesi, facebook , fikir uyuşmazlığı… ilk aklıma gelenler bunlardı. Şimdi ilişkide hep meryem mi? ayrılan taraf diye akıllara soru gelebilir. Aklıma gelen ve ayrılan tarafın ben olduğu bir ayrılığı anlatacağım.
Ömer ve Fatma ile o zamanlar çok iyi anlaşıyoruz. Beraber takılır, beraber kafelere gider , beraber muhabbet ederdik. Bir gün bizim eve ömer ve fatma’yı yemeğe davet ettim. Tabi meryem’ de gelecek. O gün okuldan çıktıktan sonra ben kendi ellerimle onlara tavuk sote yapacaktım. Ben, onlar gelmeden gidip gerekli olan malzemeleri almıştım. Daha sonra ömer ve Fatma geldiler. Meryem ise birkaç arkadaşı ile buluşup hemen gelecekti. Akşam olmuştu, meryem gelmeden yemek yapmaya başlamak istemiyordum. Yarım saatte gelirim diyordu fakat 2 saat olmuş görünürlerde meryem yok. Telefonla arıyorum tamam ben geliyorum siz yemek yapmaya başlayın diyordu. Ben de hadi seni bekliyoruz nerde kaldın? Diyerek acele etmesini söylüyordum. Telefon da bana bağırıyor tamam yaa geliyorum işte sabret biraz gibilerinden konuşuyordu. Her neyse ben yemek yapmaya başladım. Nasılsa ben yapana kadar gelir diye umut ediyordum. Ben yemeği yaparken ömerle Fatma da içeride oturuyorlardı. Yardım etmek istiyorlardı fakat ben kendim yapcam siz hiçbir şeye karışmayın diyerek onları salona gönderiyordum. Meryem gelsin diye işleri çok yavaştan alıyordum. Belki de Fatmaların yardım etmemesini de bu sebepten dolayı istememiştim. Sonunda yemeği yaptım ve sofrayı kurdum. Görünürler de hala meryem yoktu. Telefonla aradım- siz yiyin ben geliyorum diyordu. Ben hep dişimi sıkıyordum, sesimi çıkarmıyordum misafirlerin yanında. Ben de neyse biz yiyelim artık o gelince yer diyerek onlarla beraber yemeğe başladım ki tam yemeğin ortasında meryem teşrif etti. Nerde kaldın sen gibilerinden konuştum, o da ya işim uzadı filan dedi. Yaptığının son derece yanlış ve ayıp olduğunu söyledim. O yine bana sanki ben hatalıymışım gibi bağırmaya başladı. Zaten olanlar yüzünden canım burnumda bir de meryem’in haklıymış gibi bağırması beni iyice çileden çıkarttı. Kavga büyümüştü artık ve benim yaptığım ortada bir şey yoktu. Haksızlığa uğruyordum göz göre göre. Daha sonra meryem kapıyı vurarak evden ayrıldı. Fatma ve ömer onu yalnız bırakmamam gerektiğini en azından yurda bırakmam gerektiğini söylediler. Fakat ben çok sinirliydim burnumdan soluyordum. Ben de arkasından gittim ve yanında konuşmadan hareket ediyorduk. Daha sonra arabaya bindik, ben hala sükunetimi koruyordum fakat kalbim çok kırılmıştı. Ben evde aşkıma yemek hazırlarken o dışarılarda geziyor hadi gezmesine gezdi fakat insan en azından bir özür diler. Ben bunu düşünüyorum daha çok canım acıyordu. Sonunda garın oraya gelmiştik. Ben içimden geçen kötü düşünceleri ona söylemeye karar verdim. O ana kadar meryem’de hiç konuşmuyordu belki de suçunu anlamıştı. Yoksa normal bir kavgamızda meryem, eğer az da olsa haklılık payı varsa hep konuşur hatalarımı yüzüme vururdu. O gece hiçte öyle davranmıyordu bana. En azından evden kapıyı vurduktan sonra ki zaman süresinde yapmamıştı. Tam onun yurdunun yanına geldik ve ben meryem ayrılmak istiyorum demiştim. ilk defa ona bu kelimeyi kullanmıştım. Söylerken ben bile inanamamıştım o sözü nasıl söylediğime. Meryem ise hayır ismail ben ayrılmak istemiyorum demişti
Tümünü Göster