1. 51.
    0
    Şuana kadar ailelerimizden hiç bahsetmedim. Aradan 2 sene gibi uzun bir zaman geçti. Ailelerin bilmesi kadar doğal bir durum yoktu. Beni meryem’in annesi ve ablası biliyordu. Benim ise tüm ailem hatta tüm sülalem biliyordu. Hatta annem evde gün yaptığında, yiğenlere bilgisayarı açtırıp gelenlere meryem’in fotoğraflarını gösteriyordu. Annemle ne zaman baş başa otursak illa meryem konusunu açar ve bana sorular sorardı onunla ilgili. Ben de her şeyiyle anlatırdım ona. Ben o yaşıma kadar evdekilere hiç sevgilimin muhabbetini yapmıyordum. Çekiniyordum çünkü. Ben babamla konuşurken çok çekinirim fakat ona bile meryem’den bahsettim. Bazen paraya sıkışınca meryem’e hediye alacağım diyerek para istemişliğim çoktur. Ailemin kız arkadaşıma yaklaşımı çok iyiydi. Benim için bu durum çok önemliydi çünkü insan ciddi düşündüğü bir ilişkide aile onayı olmadığı zaman , o ilişkinin sağlıklı olmadığını düşünüyordum. Meryem’in ablası ile aram iyi sayılırdı. Telefonda konuşurduk ve ablasının bana yaklaşımı çok sıcak geliyordu. Daha o güne kadar annesiyle herhangi bir diyaloğum olmadı. Benim hakkımda ne düşündüğünü bilmiyorum. Meryem’den duyduğum kadarıyla iyi çocuk filan diyormuş. Ben arada sırada meryem’e takılırdım- annen beni sevmiyor diye. O da öyle şeymi olur annem seni seviyor diye ikna ederdi. Sonuç olarak meryem’in babası dışında herkes bu ilişkinin varlığından haberdardı.
    Okulların açılmasına az kalmıştı. Bu uzun süreli tatilimizde bir barışık, bir bozuk şekilde ilişkimizi ilerletmiştik. Ama o yaz şunu daha iyi anlamıştık. Mesafeler bir ilişkiyi çok yıpratıyor. Biz meryemle yan yanayken ne kadar kavga etsekte 1 saat sonra hiçbir şey olmamış gibi yine birbirimize sarılırdık. Fakat arada mesafeler olunca iş değişiyor. Ciddi bir kavga da bir hafta küsmüşlüğümüz dahi oluyordu. Bir aşkta gurur olmamalı, ne kadar kavga etsekte kendini geri çekmemeli bir insan. işte o zaman ilişkinin ömrü kısalır. Objektif bir gözle ilişkimize baktığımda benim en büyük hatam, ilişkide gururumu aşkın üstünde tutmam olmuştu. Aşk her şeyin üstünde olamalıdır. Gururun da , kişiliğinin de, seni sen yapan doğrularının önünde bile olmalıdır ki yaşadığın aşk bir şeye benzesin. Bu yaz çok iyi bir sınav verdik ilişkimiz adına. Aradan 3 ay ayrı kaldık fakat o 3 ay bizden bir ömür zütürdü.
    Sonunda okullar açılmıştı. Meryem okullar açıldığı gibi bir tane yurt bulmuştu kendisine. Babası ile gelip garın orada bir yurt bulmuştu. Yurt mevki olarak çok güzel bir yerdeydi. Merkez de olması ve kampus minibüslerine de yakın olması bakımından iyi sayılabilecek bir yerdeydi. Meryem’in bana anlattıklarına göre yurt baya bir büyüktü. Önceden orası otel olarak tasarlanmıştı. Şimdi ise öğrencilere ve öğretmenlere tahsis edilmiş. Meryem eski yurdundan kurtulmuştu. Burada onu kimler ve nasıl bir ortam bekliyordu? Aslında meryem yurda değilde eve çıkmak istiyordu fakat ailesi ev işine sıcak bakmıyordu. Bence de böylesi daha iyiydi. Çünkü kızlar ev ortamında anlaşamazlar. Kız kısmı birbirini çekemez ancak çok iyi anlaşabildiğin arkadaşların olacak ki belki bir nebze rahat edebilesin. Onun için yurt her zaman daha mantıklıydı.
    Meryem’le buluşma vakti gelmişti. Babası onu yurda yazdırdıktan sonra edirneye geri dönmüştü. Meryem’de babası gittiği gibi benimle buluşacaktı. Onun yurdu garın hemen karşısında olduğundan dolayı garın orda Atatürk heykeli var orada buluşacaktık. Ben hemen oraya gittim ve onu beklemeye başladım. Ben garın en ucundaydım o da diğer başından doğru bana geliyordu yürüyerek. Allah’ım bu nasıl bir özlemdir. Direk birbirimize sarıldık uzun uzun. Artık kollarımdaydı. Geçen uzunca zamandan sonra yanımdaydı. Çok güzelleşmişti görmeyeli. Ee tabi artık büyümüş olması gerekir, 3. Sınıf olmuştuk. Onu ben çok seviyordum!
    ilk olarak bir yerde oturduk ve uzun uzun muhabbet ettik. Ben ona takılıyordum’’ – hani Sakarya’ya gelince uzun uzun konuşmamız gerekiyordu, hani benden hesap sorcaktın’’ diyerek ona takılıyordum. Belki telefonda kavgalarımızda bu konuşmaları yaparken çok ciddi bir şekilde söylüyor olabiliriz fakat iş yan yana gelince koskoca 3 ay boyunca ettiğimiz kavgaları unutmuş oluyorduk. Aşkımla yan yana gelince o ana kadar ki tüm olumsuzluklar unutuluyordu. işte daha demin bahsetmeye çalıştığım aşk kavramı buydu. Aşk; yan yanayken için gittiğinden dolayı, önceki yaşanılanlara sünger çekmene sebebiyet veren duygusal bir durumdur. Bizim durumumuz da aynen buydu. O akşam bize gittik bir çok korku filmi aldık. Zaten ne zaman film alsak yanına da abur cubur alırdık. Filmimizi izlerken onları yerdik. Onunla aynı yastığa baş koymayı o kadar özlemişim ki anlatılamayan bir his bu. Anlatılamayan bir his olduğundan dolayı burada da anlatamıyorum…

    Bu sene eğitime başladığımızda büyük bir şok yaşamıştık. Meryem ile ben bilindiği üzere aynı fakültede öğretim görüyorduk. Fakat şimdi onların tüm bölümü diğer fen-edebiyat fakültesine taşıyacaklardı. Diğer fakülte bana çok uzak sayılırdı. Merkez kafeteryanın arkasındaydı. Bundan sonra ders aralarında meryemle beraber olamayacaktık , olsak bile çok nadiren buluşabilecektik. Bu durum ikimizin de canını epey sıkmıştı. Bizim fakültede meryem gözümün önündeydi. Her yaptığı hareketi, her konuştuğu insanı, onu rahatsız eden herkesin haberi anında bana ulaşıyordu. Şimdi kampüsün biir ucuna gidecekti. Ona güvenmediğimden değil beni düşündüren durum. En azından bizim fakültede yediden yetmişe herkes biliyordu ki meryem ve ismail birbirlerini çok seviyorlar. Hiç kimse meryem’e yan gözle bakamıyordu. Yapcak bişi yoktu, artık o fakülte de okuyacaktı. 2 sene aynı çatı altında okumuştuk, şimdi kalan senelerimiz de başka fakültelerde devam edecektik. ilk zamanlar sık sık onun yanına giderdim. Bu kızın sahibi var gibilerinden millete göz dağı verirdim. Orada okuyan arkadaşlara uzaktan uzağa onu rahatsız edenleri bana bildirmeleri konusunda tembihlemiştim. insanın içi yinede rahat etmiyordu. Allah için meryem bakımlı ve güzel bir kızdı , rahatsız edeninin de çok olacağını biliyordum.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster