1. 51.
    0
    Meryem yurdundan o kadar nefret eder hale gelmişti ki her fırsatta bana yurtta ki yaşadığı olayları anlatıyordu. Esra rahatsız ediyor, filizle kavga ediyor, başka anlaşamadığı insanlar da cabası. Ben her zaman ona bak şu kişiler kötü dediğimde ise suçlu ben oluyordum fakat benim kötü dediğim kişilerce hep kendisine yamuk yapıldı. Bir gece telefonum çaldı meryem arıyordu. Saat 1 buçuk suları. Aşkım sana istiyacım var yurtta sorun yaşıyorum çabuk buraya gel. Başka bir açıklama getirmemişti zaten bende sormadım bile ne oluyor diye. Direk yaz okulunda beraber kaldığım oğuzu arayarak araba ile gelmesini işimiz olduğunu sölemiştim. O da kırmadı hemen geldi. Yanıma ne olur ne olmaz diyerek tolgayı da alarak onların yurdu basmaya gittim. Hatta meryem beni aradığında coşkularda oyun oynuyordum apar topar çıkarken onlar da biz de geliyoruz ismail dediler ama sonuçta kız yurduna gidiyoruz büyütülcek bir olay olmadığını düşünerek bir tek tolga ve oğuzla gitmiştim. Yurdun önüne geldiğimde meryem cama çıktı bana açıklama yapmaya çalışıyordu. Hatta tüm yurt camlara çıkmıştı bizi izliyordu. Ben hala neden orada olduğumuzu anlamamıştım. Daha sonradan onların cama tırmanmaya karar verdim giriş kapısının ordan fakat meryem yapmamamı istedi. Meğersem sokak kapısını kitlemişler ve meryem de yöneticiyle kavga etmiş beni de o yüzden yurttan beni zütürmem için çağırmış. Ben oraya gidince de bu isteğinden vazgeçmişti. Neyse ki ben daha kötüsünü düşünerek oraya gitmiştim böyle bir olayla karşılaşınca biraz da olsa rahatlamıştım hatta içten içten sevinmiştim beni yanında bu derece istemesine.
    Meryem’in o yurttan çıkmasını ben de istiyordum. Artık o yurt onun pgibolojisin bozdukça etkisi ve acısı benden yani ilişkimizden çıkıyordu. Meryem yurtta olmadığı zamanlar yani yanımda yahut okulda olduğu zamanlar çok iyi anlaşıyorduk fakat ne zaman yurda gitse morali bozuk bir şekilde beni arıyor ve yeni bir olay anlatıyordu. Sizlere yurtta yaşadıklarından bir parça bölüm anlatayım. Hani size adını hatırlayamadığım şahine ayarlamaya çalıştığım bir arkadaşı vardı ya heh işte onunla beraber meryem, meryem’in dolabında bir muska bulmuşlar. Daha sonradan anlaşılıyor ki bu buldukları muska aslında biri tarafından oraya büyü yapmak maksadıyla bırakılmış. Anlayacağınız bu kadar boş işlerle uğraşan bir yurt ortamı vardı orada. Zaten bu olaydan sonra da kesnin olarak o yurttan ayrılmaya karar verdi.
    Biz kendi ilişkimizin dışında iyi birer çöp çatandıkta. Başka arkadaşların başını bağlamakta üstümüze yoktu. Bunların arasından şuan da hala devam eden bir ilişkinin temellerini biz atmıştık. Bu ilişki ömer ve Fatma’nın ilişkisiydi. Ömer benim sınıfta en samimi olduğum arkadaşımdı. Zamanında tolga ile beraber abi evine çıktığımızda ömer’de oradaydı hatta ömer’ de oradaydı demek yanlış olur ömer için o evi seçmiştim. Günümüzde de hala konuştuğum can ciğer olduğum sıkıntılarımı paylaştığım çok iyi bir dostumdur. Fatma ise meryem’in sınıfından meryemle arası çok iyi olan bir kızdı. O aralar meryem Fatma’ya birini bulsak mı ismail senin arkadaşlarından diye sormuştu. Ben de fakülteden birisini bulsak daha mantıklı olacağını düşünüyordum. Hem her zaman beraber olabileceklerinden dolayı çocuğun gözü önünde olur mantığından aklıma direk ömer geldi. Ben ömer’e konuyu açtığımda onun dünden razı olduğunu gördüm. Fatma da tanışmayı kabul edince bunları bir araya getirmek kalıyordu. bir gün ders bittikten sonra buluştuk ve durakların orada ‘’durak kafe’’ de oturduk. Güzel bir sohbet ortamı oluşmuştu. Fatma ve ömer birbirinden hoşlanmışlardı. Gel zaman git zaman bunlar çıkmaya başladı ve bizde aşkımla beraber büyük bir hayır işledik. Günümüzde de devam eden bu ilişkide şuan ömer ile Fatma nişanlı ve çok yakın bir süre içersinde evlenecekler inşallah.
    Artık okulun sonuna yaklaşıyorduk. Bu sene bahar şenlikleri yapılmayacaktı okulda. Sebebi ise geçen sene okulda cinayet işlenmişti. Sene sonunda mühendislik fakültesinde okuyan bir öğrenci bizim bölümde okuyan sevgilisini silahla öldürmüştü. Devlet yurduna giderken kızın arkasından yaklaşarak Zehra diye bağırdı ve kıza 2 kurşun sıktı. Kız orada can vermişti. Daha sonra silahı kendi kafasına dayayarak kendinide öldürmüştü. Bu olaydan dolayı bu sene bahar şenlikleri olmayacaktı.
    Finaller geldi çattı. Benim derslerim yine her zamanki gibi kötüydü. Fakat geçen seneye nazaran az daha iyiydi en azından bu sene ders geçebiliyordum. Finallerim orta halli geçmişti. Muhtemelen 1.8 ortalamaya yaklaşamıyacaktım ki zaten öylede oldu. Benim 2. Sınıf ortalamam 1.38 di. Yani yaz okulunda aldığım tüm derleri en az bb ortalama ile geçecektim. Bb ortalama benim için imkansız gibi görünüyordu. Çünkü daha o zamana kadar benim hiçbir dersim bb gelmemişti. Zaten bu yaz okulunda meryem de gelmeyecekti. Hatta ben nasılsa 1.8 e takıldım gelmeme dahi gerek olmadığını düşünüyordum ki meryem benim yaz okuluna gelmem gerektiği konusunda ısrar etti. Onun derslerine gelecek olursak 3. Sınıfa geçmişti ortalaması 2.20 olduğunu düşünüyorum. Takıntılı dersi de yoktu veyahut 1 tane vardı ve onun da yaz okulunda açılma imkanı yoktu. Gerçi açılsa bile bu sene kesin olarak gelemezdi yaz okuluna.
    Meryemle uzun bir süre görüşemeyeceğimiz için ikimizde son derece mutsuzduk. Birbirimizi avutuyor ne var canım göz açıp kapayana kadar geçer zaman diye kandırıyorduk kendimizi. Bütün çocuklar memleketlerine dağılmıştı. Meryem’in yurdu da kapanmıştı. Biz de meryem’le uzun zaman görüşemeyeceğimizden evlerimize 4 gün geç gitmeye karar verdik. O 4 günü biz de geçirecektik. Zaten evde de kimse yoktu. istediğimiz gibi takılıyorduk. Akşamları çarka çıkıyor, mesire alanına gidiyorduk. içimizde burukluk vardı ama birbirimize hissettirmiyorduk. Eve dönerken bir çok film alarak evde izliyorduk. Geceleri acıkınca sokağa çıkar yemek yerdik. Hayatımda ilk defa meryemle baş başa bu kadar çok zaman geçirmiştim. Nasıl birbirimizden ayrılacaktık. Akşamları ayrılık aklımıza gelir ve hüzünlenirdik. Hüzünlenince ise ağlamaya başlardık. Dile kolay tam 3 ay ayrı kalacaktık. Daha önceleri de ayrı kaldık fakat bu kadar uzun sürelisi ilk defa olacaktı.
    O 4 gün göz açıp kapayana kadar geçmişti. Ayrılık vakti geldi çattı. Onunla daha çok zaman geçirmek için, meryemle birlikte ben de istanbul’a kadar eşlik edecektim, oradan da bursa’ya geri dönecektim. O gün, akşam çok az uyuduğumuzdan ben istanbul otobüsünde uyuya kalmışım. Meryem’de beni uyandırmaya kıyamadığından gözümü istanbul’da açmıştım. Son kez onun omzunda uyumuştum. Otobüsten indikten sonra volkan turizmden ona Edirne bileti almıştık. Otobüsünün kalkmasına yarım saat vardı. Hava da o gün felaket derece de sıcaktı. Bir banka oturduk ve konuşacak konu bulamıyorduk. Tek dediğimiz şey aşkım şimdi memleketlerimizde birbirimizin sözünden çıkmayalım çok iyi anlaşalım gibilerinden hep yapıcı cümleler kurmaktı. Otobüs saati geldi ve orada birbirimize sarılarak ayrıldık. Aşkımla uzun bir süre görüşemeyecektik ne yazık ki. Ben de onu bindirdikten sonra kendi otobüsüme bilet aldım ve meryem’i düşünerek uykuya daldım ta ki bursa’ya varınca gözlerimi açtım…
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster