the cabin in the woods

arkadaş baktım imdbde bir korku filmi için gayet yüksek olan 7.6 gibi bir puana sahip film. indirdim ben de. korku-gerilim severiz neticede. başladı film. bir grup gencin bir çılgınlık yapıp ormanın tekindeki bir klübede eğlenmeye gitmesini konu alıyor resmen. oha dedim bu kadar klişe konuya neden bu kadar puan vermişler? tamam bir de olayın uçuk kaçık bir reality şov formatı da var. hafif bir farklılık havası seziliyor klagib korku filmlerinden ama basbaya klişe gözüküyor her şey. aklıma hafiften evil dead serisi de geliyor. hatta hafiften değil baya baya andırıyor lan. neyse film başladı ilerlemeye. bahisler mahisler. kadim tanrıların vahşet açlığını dindirme çabası. işte sonradan anlayama başladım ki film inceden klişelerle alay ediyor. mizahi bir yönü var aslında. kadim tanrılar falan denince aklıma illuminati falan de geliyor bir yandan. diyorum ulan acaba bu filmde de mi bize alttan alttan veriyorlar mesajları. aslında durum şu: kadim tanrılar dedikleri biz korku sever sinema izleyicileriyiz. bütün o vahşeti görmek isteyen biziz. ucuz korku unsurlarıyla tatmin olmaya çalışanlar biziz. sürekli yeni film, daha fazla kan, daha fazla ucube görmek istiyoruz. bizi doyurmak bizleri tüketmeye devam ettirmek isteyenler de artık sadece beklentilerimizi karşılamak için bu işi yapmaya başlıyorlar. yapılan işin güzelliği artık sadece sıradan-düz izleyicilerin o işi beğenip beğenmemesiyle ölçülüyor. bakire kızın yaşamasını istiyoruz. uyuşturucu kullanan adamın ölmesi gerekiyor. sarışın aptalın yaşamaya zaten hakkı yok. o felaket sonrası serbest kalan korkunç varlıklar da aslında önceki korku filmlerinden aşina olduğumuz karakterler. it'deki palyaço, hellraiserdeki eleman, zombi cart curt. filmin olayı budur panpalar. gibicem uzun oldu yazı. neyse.