1. 251.
    0
    rıfat, önce hıdır'a sonra da bana baktı ki, benim istediğim de buydu...

    rıfat bana bakınca göz işaretiyle pantolonları gösterdim...

    "dudaklarını altlı üstlü dışarı kavisleyerek, başını salladı" bu, "pantolonlarını giyebilirsin" manasına geliyordu...

    mühendis adamdı, anlayacaktı tabii...

    ben tam pantolonları giymiş atleti beklerken, içeriye elinde çantayla bir adam girdi..

    kısa boylu, hafifçe şişman, kel, bıyıklı ve esmer bir adamdı...

    kel ve bıyıklı olması sorun değildi de esmer olması korkmama yeterdi...

    "iso" dedikleri bu olsa gerek... elindeki çantada ne vardı bilmiyordum ve az da olsa tedirgindim aslında az da değil çok...

    acaba ne yapacaklar bana... elindeki çanta neydi peki, bir gözüm adamda bir gözüm de hıdır'ın elindeki atletteydi...

    ne olur ne olmaz diye hemen hırkayı giydim...

    adam yaklaştıkça çift kale maça top olmak korkusu ağır basıyordu...
    ···
   tümünü göster