0
iki elim önümde, başım eğik bir vaziyetteydim ve utanıyordum...
rıfat, donunu giy dedi...
alelacele donumu giydim ama yanlış giydiğimi çok sonra öğrenecektim...
donumu giydikten sonra sanki yeniden doğmuş gibiydim, o ana kadar eğik olan başım artık dikti..
o an herşey bitti sanıyordum ama hıdır'la fevzi arasında geçen konuşma yeni felaketin habercisi gibiydi ki felaketti de...
hıdır fevziye bakarak...
"nerde galdı bu iso" dedi...
"haber verdim, geliyor abi... "
hıdır, diğer iki gardiyandan yaşça tecrübeli olduğundan her ikisi de abi diye hitap ediyordu...
"eyi, gelsin de garpuza çevirsin bu puştu... "
iso...
"ismail" yani...
gelecekti ve hıdır'ın dediği gibi karpuza çevirecekti beni...