1. 1.
    0
    Aslında bu sistemin tüm çürümüş ve kokuşmuş yalanlarını, kanlı hilelerini bir kenara bırakacak olursak, dışarıdan bakıldığında saygı duyulası bir kontrol mekanizması yaratıldığını görmemek için aptal olmak lazım. Düşünsene insanlar sırf bu dünyada kendi inançları doğrultusunda hareket ediyor diye, söyleneni yapıyor diye öldükten sonra 7/24 legal fuhuşun yapılacağı, her istediğinin tak diye ayağının önüne geleceği ve sonsuza kadar mutlu yaşayacağı bir yere gideceğine inanıyor. peki onlar buna inanırken ne oluyor? milyonlarca insan açlık ve sefalet içindeyken dünyanın kaymağını birileri yemeye devam ediyor. insan uğradığı haksızlığa karşı koyabilecak gücü varken, bunu hayatında hiç görmediği bir kurtarıcıdan ve ilahi güçten bekliyor. söylenen yalan ne kadar mantıksız olsa da, daha iyi hissettirdiği için inanmayı seçiyor. bu bir insan pgibolojisi örneği. inandığımız şeylerin hepsinin altında akıl ve mantık kavramı değil, aslında çoğunun altında duygu ve düşüncelerimiz yatar. yani bizi iyi hissettirene bize yakın olana inanma eğilimi içinde oluruz. ama insanoğlunu en çok korkutan ve tarih boyunca kaçtığı en dehşet verici tek bir şey vardır ki o da "gerçek"ten başka bir şey değildir. hayaller güzeldir, bizi güçlü hissettirecek, iyi hissettirecek şeylere inanmak güzeldir. ama gerçek, hayatın bize vurduğunda içimizin en çok acıyacağı tokattır.
    ···
   tümünü göster