0
@87 abiciğim, yaza yaza bunu mu yazdın?
burada yanlış olan, sorun ortaya çıktığında, ömer'e danışılması değil ki. burada yanlış olan, ayetin ta kendisi. bu sorunun varlığı, muhafazid ölmeden önce ortaya çıkmış olsaydı da, muhafazid kalkıp avliyeyi icat etmiş olsaydı, benim söylediğim şey yine değişmeyecekti.
şöyle düşün. diyelim ki ben sana, elindeki pizzanın yarısını bana ver, yarısını fakire ver, yarısını da kendin al dedim. baktın ki yapamıyosun, babana sordun, nası yapayım diye. baban da herkese 1/3 ver dedi; bunun adı avliye. ama ben sana 1/2 ver dedim, niye daha azını, 1/3'ünü verdin?
burada hata herkese 1/3 ver diyen babanda değil, burada hata sende de değil. burada hata, 3 kişiye yarımşar ver diyen bende.
yani kuran'ın her şeyi bilen bir varlığın değil de, bir insanın eseri olduğunu, buradaki durum kanıtlamıyorsa, ne kanıtlayabilir? hani kuran'da birçok yerde, aklı olan inanır, akılsızlar inanmıyor deniyor ya, o bakımdan. hani islam'ın doğru tebliğ edildiğinde, akıl sahibi insanlar tarafından kabul edileceğini düşünüyorsunuz ya, o bakımdan. ben, her şeyi bilen bir varlığın, pizzanın yarısını annene, yarısını çocuklarına, yarısını da karına ver diyebileceğini kabul edemiyorum. böyle bir hatayı, ancak bir insanın yapabileceğini düşünüyorum.
dediğim gibi, kuran'ın insan yapısı olduğunu bu kanıtlamıyorsa, ne kanıtlayabilir? demek ki burada hata görmeyen adam, kuran'da 2+2=5 yazsaydı, ona da benzer bir kulp bulacaktı.
abiciğim, ben sana anlatayım. sağlıklı değerlendirme, muhakeme yapmanın, belli yöntemleri vardır.
doğruluğu ve yanlışlığı hakkında kesin bilgi sahibi olamadığımız bir şeyin, baştan doğruluğunu kabul edip, sonra onu incelemeye kalkarsak, yanlış değerlendirmeler, sağlıksız bir muhakeme yaparız. şöyle örnek vereyim. astroloji denen bir saçmalık var. gezegenlerin ve yıldızların konumlarının, hareketlerinin, bizim günlük yaşantımızı, hareketlerimizi, duygularımızı, başımıza gelenleri yönettiğini; doğduğumuz ayın, bizim tüm karakterimizi, yaşantımızı belirlediğini öne süren bir saçmalık. şimdi, bunun doğru olduğuna baştan inanıp, etrafına, içinde yaşadığın dünyaya o gözle bakarsan, etrafında gördüğün her şey, sana astrolojinin doğru olduğunu gösterecektir. bak, şu adam şöyle şöyle yaptı, çünkü akrep burcu, bak bugün şöyle şöyle bir şey başıma geldi, çünkü venüs zütümün hizasında vs. doğruluğu baştan kabul edip, sonra incelediğinde, hem aksi örnekleri beynin görmezden geliyor, hem de iddiaların çok büyük çoğunluğu subjektif şeyler olduğu için, uymayanların bir çoğunu uydurabiliyorsun. bu astroloji için söylediklerim, islam için de geçerli, hristiyanlık için de, budizm için de, hatta marksizm için de.
bir şeyin doğru olup olmadığına baştan karar verilmez. bir iddia, bu din de olsa, bilimsel bir tez de olsa, siyasi bir analiz de olsa, önce kendi içinde tutarlı mı, buna bakılır. daha sonra, sahip olduğu iddialar, doğru mu, sistematik gözlemlerimizle uyuşuyor mu buna bakılır. daha sonra doğru olup olmadığına dair bir sonuca varılır.
bir şeyin doğruluğuna baştan karar verip, sonra incelemeye kalkarsan, yanılırsın.
türkiye'de doğup büyüdüğün için, islam'ın baştan doğru olduğu bize öğretilmiş. sen de islam doğru gözüyle etrafını incelediğin için, her şey sana islam'ın doğru olduğunu gösteriyor sanıyorsun. brezilya'da doğup büyüseydin, hristiyanlığın baştan doğru olduğu sana öğretilecekti. sen de hristiyanlık doğru gözüyle etrafını inceleyeceğinden, her şey sana hristiyanlığon doğru olduğunu gösteriyor sanacaktın. dinin işleyiş biçimi budur, sen daha sağlıklı değerlendirme kabiliyetine sahip değilken, sana bir şeyin doğru olduğu aşılanır, sen de o gözle baktığın için, onun doğru olmayabileceğini aklına bile getirmezsin.
fiziksel sınırlar arasında, bu denli bir farklılık olmasının sebebi de bu. edirne'den 40 km batıya gittiğinde, %90'dan fazlası hristiyan. edirne'ye bak. %90'dan fazlası müslüman. eğer islam doğruysa, zütümüzün dibindeki bu kadar insan gerizekalı mı da, yanlış şeye inanıyor, tüm hayatını adıyor, tüm hayatını buna göre şekillendiriyor? eğer hristiyanlık doğruysa, bu kadar yakınında, bizim ülkemizdeki insanlar bu kadar gerizekalı mı da, yanlış şeye inanıyor, yanlış şey için bir ay boyunca aç kalıyor, tüm hayatını buna göre şekillendiriyor? hristiyan memleketlerde, insanların beyni yıkanmış; çocukluktan itibaren hristiyanlığın doğru, islam'ın yanlış olduğu anlatılmış; onlara islam düzgün tebliğ edilmemiş; islam kadını ezen, şiddet yanlısı, ilkel bir din olarak tanıtılmış; muhafazid savaş çıkaran, insanları kılıçtan geçiren biri olarak tanıtılmış diyorsan eğer, bu doğru, tam olarak öyle yapılıyor. ama burada da, çocukluktan itibaren sana islam'ın doğru, hristiyanlığın yanlış olduğu anlatılmış; hristiyanların ahlaksız olduğu anlatılmış; hristiyanların, isa'nın tanrının oğlu olduğuna, isa'nın tanrı olduğuna inandığı anlatılmış; hristiyan haçlıların, müslümanları kılıçtan geçirdiği anlatılmış; incilin değiştirildiği, birden fazla incil olduğu anlatılmış. şu halde, senin söylediğinin doğru, hristiyanların söylediğinin yanlış olduğuna inanmamız için; yahut tam tersine inanmamız için geçerli bir sebep var mı? burada ilginç olan ne biliyor musun? hem tarihsel, hem de antropolojik olarak baktığımızda, hristiyanların islam hakkında, müslümanların da hristiyanlık hakkında söyledikleri bu şeylerin çok büyük bir çoğunluğunun doğru olduğunu görüyoruz.
hristiyanlık ve islam. ikisinin de iddiaları, kanıtları, argümanları aynı seviyede. en az bir tanesi yanlış. tabii bu, bir tanesinin doğru olduğu anldıbına gelmiyor.
miras konusuna dönersek tekrar. apaçık şekilde, allah, matematiksel olarak uygulanması imkânsız bir emir vermiş. şimdi burada, inanıyor olmanın mantıklı sebepleri olduğunu iddia etmeye devam edecek misin, yoksa ben ne olursa olsun inanıyorum, vardır bir hikmeti diyebilecek misin?
Tümünü Göster