1. 1.
    0
    gibileybıl;

    Modal yardımcı fiillerinin bir yada daha fazla anlamı ve kullanım alanı olabilir. ingilizcede’ki modal yardımcı fiileri şunlardır: -may, might, can, could, had better, must, should, ought to, shall, will and would-.

    Yapısal olarak modal olmasalar da , bazı yapılar modal yardımcı fiileri gibi kullanılabilirler, -able to, be going to, be supposed to, have to, have got to, used to- bunlara örnek olarak verilebilir.

    Can - Could - Be Able
    Can (ken) : -bilir, -abilir. ( yardımcı bir fiildir) - her özneyle aynı şekildedir, ek almaz. Olumsuz hali -can not- , -can't- dir.

    1. Yetenek Yeterlilik:

    She can carry this table. - ( O bu masayı taşıyabilir.)
    She can't carry this table. - ( O bu masayı taşıyamam.)
    Can You carry this table. - ( Sen bu masayı taşıyabilirmisin?)

    • Aynı anlama gelen -be able- yapısıda kullanılabilir.

    I am able to carry this table. ( bu masayı taşıyabilirim.)

    You aren't able to carry this table. ( bu masayı taşıyamazsın.)

    Is he able to carry this table. ( bu masayı taşıyabilir misin?)

    • Bu yapıda -can- sadece Geniş zamanda kullanılabilir.

    • Gelecek zaman -Will be able-

    She will be able to drive a car. ( O bir araba sürebilecek.)

    -can- gelecek zamanda kullanılmamasına rağmen, gelecekte yapılabilecek bir iş için şimdiden karar verilmesi halinde -can- kullanılabilir.

    They can fnish the work, tomorrow. ( Yarın işi bitirebilirler.)

    • Geçmiş Zaman: -Could / was (were) able- , -Couldn't / wasn't (weren't) able to-.

    Geçmiş zamanda bir hareketin yapılabilmesi için yeterli güç ve yeteneğe sahip oluşu ve ya olmayışı ifade etmek için kullanılır. Bu yapıda dikkat edilmesi gereken -could- ile yapılan cümleler yetenegin devamlı olarak devam ettiği, --was(were) able- yapısında ise yeteneğin bir defalık olduğu ifade etmektedir.

    She could run 30 kilometers. ( O, 30 kilometre koşabilirdi.) ( her zaman için böyle bir güçü vardı)
    She was able to run 30 kilometers. ( O, 30 kilometre koşabildi.) ( Bir defasında böyle bir güçü vardı)
    Were they able to run 30 kilometers. ( Onlar 30 kilometre koşabildi mi?)
    Could they run 30 kilometers. ( Onlar 30 kilometre koşabilirler miydi?)
    She wasn't able to run 30 kilometers. ( O, 30 kilometre koşamadı.)
    She couldn't run 30 kilometers. ( O, 30 kilometre koşamazdı.)

    -Could- Diğer Kullanım alanları.

    • Could you... ? - Couldn't you... ? : Nazik bir istek cümlesi.

    Could you open the window.? - Acaba pencereyi açabilirmisiniz.?
    Couldn't you open the window.? - Acaba pencereyi açamazmısınız.?

    • (Could+Have+v3) Bu yapıyla yapılan cümleler eylemin gerçekleşmemiş olduğu anldıbını verir.

    She could have gone to school. She wasn't very ill. - (Çok hasta değildi. Okula gidebilirdi.(ama gitmedi))

    2. izin Belirtme:

    Bu yapı -may- ile yapılan izin ifadeleriyle aynıdır. Bu yapıda yapılan soru cümlelerinde ki anlam farklılıkları aşağıda belirtilmiştir.

    She can sit at my table. ( masama oturabilir. - izin veriyorum)

    May I use your pen? - ( Kaleminizi kullanabilirmiyim?) ( Daha kibar ve resmi bir soru)
    Can I use your pen? - ( Kaleminizi kullanabilirmiyim?) ( Daha Samimi bir soru)

    3. Olasılık Belirtmede.

    You can be a good nurse. ( iyi bir hemşire olabilirsin.)

    • Olasılık belirtmede -could be- , -may be- , -might be- aynı anlamları verir.

    He may be in the office. ( Ofiste olabilir) - ( belki ofistedir)
    He might be in the office. ( Ofiste olabilir) - ( belki ofistedir)
    He could be in the office. ( Ofiste olabilir) - ( belki ofistedir)

    • Olumsuz cümlelerde -could- ile -may (might)- farklı anlamlar verir.

    He may not be in the office. ( Ofiste olmayabilir) -(Ofiste olmayışı mühtemel)
    He might not be in the office. ( Ofiste olmayabilir) - (Ofiste olmayışı mühtemel)
    He could not be in the office. ( Ofiste Olamaz) - (Ofiste olma ihtimali yoktur.)
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster