0
gibileybıl;
Modal yardımcı fiillerinin bir yada daha fazla anlamı ve kullanım alanı olabilir. ingilizcede’ki modal yardımcı fiileri şunlardır: -may, might, can, could, had better, must, should, ought to, shall, will and would-.
Yapısal olarak modal olmasalar da , bazı yapılar modal yardımcı fiileri gibi kullanılabilirler, -able to, be going to, be supposed to, have to, have got to, used to- bunlara örnek olarak verilebilir.
Can - Could - Be Able
Can (ken) : -bilir, -abilir. ( yardımcı bir fiildir) - her özneyle aynı şekildedir, ek almaz. Olumsuz hali -can not- , -can't- dir.
1. Yetenek Yeterlilik:
She can carry this table. - ( O bu masayı taşıyabilir.)
She can't carry this table. - ( O bu masayı taşıyamam.)
Can You carry this table. - ( Sen bu masayı taşıyabilirmisin?)
•
Aynı anlama gelen -be able- yapısıda kullanılabilir.
I am able to carry this table. ( bu masayı taşıyabilirim.)
You aren't able to carry this table. ( bu masayı taşıyamazsın.)
Is he able to carry this table. ( bu masayı taşıyabilir misin?)
•
Bu yapıda -can- sadece Geniş zamanda kullanılabilir.
•
Gelecek zaman -Will be able-
She will be able to drive a car. ( O bir araba sürebilecek.)
-can- gelecek zamanda kullanılmamasına rağmen, gelecekte yapılabilecek bir iş için şimdiden karar verilmesi halinde -can- kullanılabilir.
They can fnish the work, tomorrow. ( Yarın işi bitirebilirler.)
•
Geçmiş Zaman: -Could / was (were) able- , -Couldn't / wasn't (weren't) able to-.
Geçmiş zamanda bir hareketin yapılabilmesi için yeterli güç ve yeteneğe sahip oluşu ve ya olmayışı ifade etmek için kullanılır. Bu yapıda dikkat edilmesi gereken -could- ile yapılan cümleler yetenegin devamlı olarak devam ettiği, --was(were) able- yapısında ise yeteneğin bir defalık olduğu ifade etmektedir.
She could run 30 kilometers. ( O, 30 kilometre koşabilirdi.) ( her zaman için böyle bir güçü vardı)
She was able to run 30 kilometers. ( O, 30 kilometre koşabildi.) ( Bir defasında böyle bir güçü vardı)
Were they able to run 30 kilometers. ( Onlar 30 kilometre koşabildi mi?)
Could they run 30 kilometers. ( Onlar 30 kilometre koşabilirler miydi?)
She wasn't able to run 30 kilometers. ( O, 30 kilometre koşamadı.)
She couldn't run 30 kilometers. ( O, 30 kilometre koşamazdı.)
-Could- Diğer Kullanım alanları.
•
Could you... ? - Couldn't you... ? : Nazik bir istek cümlesi.
Could you open the window.? - Acaba pencereyi açabilirmisiniz.?
Couldn't you open the window.? - Acaba pencereyi açamazmısınız.?
•
(Could+Have+v3) Bu yapıyla yapılan cümleler eylemin gerçekleşmemiş olduğu anldıbını verir.
She could have gone to school. She wasn't very ill. - (Çok hasta değildi. Okula gidebilirdi.(ama gitmedi))
2. izin Belirtme:
Bu yapı -may- ile yapılan izin ifadeleriyle aynıdır. Bu yapıda yapılan soru cümlelerinde ki anlam farklılıkları aşağıda belirtilmiştir.
She can sit at my table. ( masama oturabilir. - izin veriyorum)
May I use your pen? - ( Kaleminizi kullanabilirmiyim?) ( Daha kibar ve resmi bir soru)
Can I use your pen? - ( Kaleminizi kullanabilirmiyim?) ( Daha Samimi bir soru)
3. Olasılık Belirtmede.
You can be a good nurse. ( iyi bir hemşire olabilirsin.)
•
Olasılık belirtmede -could be- , -may be- , -might be- aynı anlamları verir.
He may be in the office. ( Ofiste olabilir) - ( belki ofistedir)
He might be in the office. ( Ofiste olabilir) - ( belki ofistedir)
He could be in the office. ( Ofiste olabilir) - ( belki ofistedir)
•
Olumsuz cümlelerde -could- ile -may (might)- farklı anlamlar verir.
He may not be in the office. ( Ofiste olmayabilir) -(Ofiste olmayışı mühtemel)
He might not be in the office. ( Ofiste olmayabilir) - (Ofiste olmayışı mühtemel)
He could not be in the office. ( Ofiste Olamaz) - (Ofiste olma ihtimali yoktur.)
Tümünü Göster