1. 9326.
    +12
    http://fizy.com/#s/1klror

    ... bir boş vermişlik, rahatlama..

    sandalyeme yayıldım biraz daha..iyice mayışmıştım, heyecandan uykusuz geçen geceler, sonrasında zorlu bir sahne performansı, kalabalık, gürültü..kafamı giben sert müzik, gözlerimi karartan sigara dumanları..

    "durgunlaştın hayırdır?" diye laf attı nilay masanın karşısında..gülümseyerek bir ona bir edaya baktım..

    "yeni yıla sakin, mazlum gireyim istiyorum ki tüm yıl öyle geçsin (: " dedim baygın baygın..

    "oo, bu yıl fazla hareketliydi o zaman? bilmediğimiz ne hareketler oldu tsigalko bey? :p"

    cevap vermeyip sadece gülümsedim, sonra edaya doğru çevirdim başımı, o da döndü, bakıştık bir kaç saniye, kaş göz hareketleriyle de destekleyerek, "yoruldum be valla" dedim, gülümsedi, "evet bir de çok kalabalık bu gece, gürültü var, o da yoruyor(:"

    böyle nerden çöktüyse bir ağırlık yerleşti üzerime..boynuma hafif bir ağrı giriyor..başımı edanın omzuna yatırasım var..ona da ani bir sempati duymaya başladım birden..nasıl anlatsam bilemiyorum ama işte, böyle birden bire gelen bir mayışıklık, gerinme isteği, birilerine satılma isteği..herhalde gergin ve heyecanlı geçen onca günün ardından bir çeşit boşalmaydı bu, vücudum tandansını kaybetmişti..

    birilerine sarılmaya, birilerinin bana sarılmasına ihtiyacım var..sanki yeterince şımartılmamışım gibi, bütün masanın beni aralarına alıp pişpişlemesini istiyorum içten içe..

    kızla, masaya ilk oturduğuma nazaran çok daha yakınız, hatta omuzlarımız birbirine bitişik hale gelmiş resmen..şöyle bir çaktırmadan bakıyorum, kimin sandalyesi kaymış diye, benimki..ulan ne yavşak bir adamım ben be..keşke yanımda nilay otursaydı,şimdi ne güzel rahatlıkla kendimi onun omuzlarına atabilirdim..ama bu kıza ayıp olur..

    rakçılar müziği kestiler, solistleri "eveeetaaarrkaaaşlaaarrğğ birdakiğğaaadan az bir süre kalmışşh.." dedi isyankar isyankar.."biradahhnn beraberrhhcheee sayıyyoruzzzhh" oou yee..saymaz mıyız bea..

    "sayıyor muyuz :p" dedim edaya

    "tabi ki efendim :p"

    sahnedekilerin her bir rakama nota basarak, bizim de şımarık şımarık ellerimiz havada , sanki çok mühim bir tak yiyormuş gibi "oonnnn... dokuzzzz... sekizzzzz... yediiiii... " diye iştirak ettiğimiz içinde bulunduğumuz son saniyelerini geride bıraktık.."biiiirrrrr" den sonra ıslıklar, alkışlar ve baterinin tangırtıları, elektro gitarız cazırtıları aldı rakamların yerini..

    evet, bir yılda daha geride kalmıştı işte..insan ömründen bir yıl daha..bir yıl daha yaşlanmıştık, ya da bir yıl daha büyümüştük..fark etmez..bizi bekleyen iyi-kötü günlere, evliliğe, çoluk çocuğa karışmaya, nihayetinde ölüme, bir yıl daha yaklaşmıştık yine..

    ve bütün bunları çılgınlar gibi kutluyorduk... zamanın elimizden istavrit gibi çırpına çırpına kayışını, akışını, sulara, dalgalara karışıp gidişini kutluyorduk... 364 gün, darlığından ya da azlığından şikayet ettiğimiz zamanı, 365. gün, "ne de güzel geçiyor" diye övüyor, tebrik ediyorduk..

    insanoğlu garip vesselam..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster