-
1.
+2 -12000′ler ;Tümünü Göster
Üniversiteye girince artık biz de “ağabey” olmuştuk. Evlerde kalmaya ve sistemi bizzat kendimiz daha büyük sorumluluk üstlenerek yürütmeye başlamıştık. Talebelerimiz vardı, onlarla ilgileniyorduk. Aksiyon okuyorduk, artık bandrollü ve sakıncalı yerlerinden temizlenmiş Hocaefendi kasetlerini koli koli alarak herkese ama herkese dağıtıyorduk. Hocaefendi hakkında yine “hizmet”in başka yayın evlerinden çıkmış kitapları “mütevelli olmuş esnaf ağabeylerimizin” katkılarıyla kolilerce alıp dağıtıyorduk. Kitaplar binlerce satıyordu. Ramazanda zekât, kurban bayramlarında deri topluyorduk, kurbanlık parası topluyorduk. Amerika’dan, Hocaefendi’nin yanından gelen ağabey gelmişti bir seferinde. O anlatıyordu biz ağlıyorduk. Ardından adam başına toplayacağı büyükbaş kurbanlıkların sözünü almaya ve kayıt ettirmeye başlamıştı. Her birimizden 60-70 belki de 100-120 büyükbaş kurban parası getirmemizi istiyor ve pazarlık bu rakamlardan açılıyordu.
Bazı tanıdıklarımızın yaptığı hiçbir iş yoktu. Evde de kalmazdı. Sonradan bu kişilerin görevinin “çok özel” olduğunu öğrendik. Bunlar Türk Silahlı Kuvvetleri’ne girmek üzere olan öğrencilerle askeri okuldayken “ilgileniyorlar” idi. Hocaefendi’nin “en önemli on görevden biri” saydığı bu iş için seçilmiş insanlardı. Hepimizin en nefret ettiği yer Ordu idi. Bir toplantımızda bir ağabeyimizin Ordu, Danıştay ve diğer “solcu” kurumlar için yaptığı tanımlama ilginçti. Ağabeyimiz bu gibi kurumlar için “artık fitne kurumlaşarak üzerimize geliyor, biz de bir an önce kurumlaşarak karşı koymalıyız” diyordu. Gazetemizi sürekli okumamız gerektiği de bir diğer telkin idi. Özkök Paşa’nın Genelkurmay Başkanı olacağı günleri ip ile çekiyorduk.
Aksiyon Dergisi’nin bir sayısında “Ergenekon” diye bir grup kapak yapılmıştı. Bu sayıdan çok sayıda fotokopi çekerek hepimizden okumamız istenmişti. Yazıda, devlet içinde gizli bir birimin oluşturulduğu ve bu birimin amacının Arjantin benzeri sosyal patlamaların önüne geçmek, devlete zarar verebilecek oluşumlara müdahale etmek olduğu yazılıydı. Ağabeylerimiz bunun bize de müdahale edeceğini söylediler. Bu benim için bir dönüm noktasıydı.
Biz bu devletin bekasına, milletin dertlerine derman olmaya çalışmıyor muyduk? Bizi solcular engellemiyor muydu? Bizim mücadelemiz iman kurtarmak değil miydi? Bize ne toplumsal patlamaların önüne geçmek ve devleti korumak için kurulmuş bir gizli teşkilattan? Devlet hepimizin devleti değil miydi, neden korumasınlar ki? Hem bize ne diye düşman olsunlar ki?
-
instagram tiktok twitter alayının amg
-
sağdaki neyse de
-
öz anasının zütünü yatarken çekmiş
-
bu elaman akil hastasi hayalinde ulke
-
uzun sure inciye giremiyen memati
-
bu karı önünüze domallsa
-
nurten ve elmas hanimlar evde vakit geçiriyor
-
39 yaşındayım hala 31 çekiyorum bakirim
-
beyler en son ağladığınız filmin adı neydi
-
sözlük sayfaları neden sıfırlanmamiş
-
dünyada en çok 31 çekilen ülke
-
baslik acmicaksaniz yatacam
-
gapdan girk beri bag hele
-
beyler bu sene antalya manavgata gittim
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 15 01 2025
-
kendimle ilgili beklentileri baya dusurdm
-
kutsal damacana demek hristiyanlarla
-
evvel zaman içinde kalbur 560bin olan mal
-
kafkas manla teke tek çıksak acaba
-
özgür özel iktidara kırmızı kart gösterdi
-
bazı bayanlar başına gelenleri hak ediyor
-
hey incici oç
-
googleda yandexi aratınca
-
560 bin iti
-
iktidarın bacasını korku sardı
-
neyse yarın mesai var
-
ne oldu lan gotunuzmu titredii dava
-
polat alemdar meğer dizinin yönetmeniymiş
-
kargo da kağıt göndericem
-
oç incici yurda kaydolursa
- / 2