1. 176.
    0
    öğlen bir olmadan ben uyandım ama yanımda kimse yoktu, ölü gibiydim adeta. mutfaktan sesler geliyordu. mehmet çoktan kalkmış, duşunu almış, dışarı çıkıp alışveriş yapmış, yetmemiş kahvaltı hazırlamaya bile başlamış. hatta çay tiryakisi olduğundan mıdır nedir, benim evime yeni, büyük bir çaydanlık bile almış. benim çaydanlığım vardı ama bu beğenmemiş çaydanlığı, çayın daha güzel ve lezzetli olacağını düşündüğü bir çaydanlık almış, yani sonradan öyle söylemişti... günaydın dedim, bu döndü ohoooooo, uyandınız mı bakim, kahvaltı 20 dakikaya hazır efendim dedi. masaya baktım, hiç acıkmamıştım daha. adamın hevesi kırılmasın diye, aaa süper görünüyor valla, dur duş alıp geliyorum hemen dedim.

    duşa girerken, mehmet'in eşi geldi aklıma. acaba nerde biliyordu ki kocasını... ben nasıl bir oyunun parçası oluyordum... normal değildi bu yaptıklarım. birilerinin bedduasını alıyordum belki göz göre göre.

    suyu açtım, gene ağladım duşta. geceyi düşündüm, ne güzel bir gece geçirmiştim oysa, ama mehmet'in karısı. belki sabaha kadar koccasını beklemişti, ağlamıştı sonra gelmeyeceğini anlayıp. keşke ona kal demeseydim..

    kahvaltıda konuşmalıydım mehmetle... en azından ayılmıştı... bende dinlenmiştim... nihayet sağlıklı bir şekilde konuşabilecektik...
    ···
   tümünü göster