hukuk fakültesinden barlara ve özgürlük

ben salondan girerken selinde ayağa kalkmış kapıya doğru gidiyordu,"oh gitmemişsin bende seni yakalamak için kalktım, bağaracktım nerdeyse",gülümsedim bir şey demeden yanına yaklaştım, belinden tuttuğum gibi kendime çektim, kısa,çok kısa bir öpücük verdim."sen sen, sende bişe var" dedim, gülümsedi iri gözleri bana bakarken. çektim kendime tekrar öpüşmeye başladık, bacaklarıyla belimi sardı, ikliyi değil üçlü koltuğu tercijh ettim bu sefer. bacakları belimde uzandık koltuğa, alkolünde vermiş olduğu umursamazlıkla deli gibi öpüşüyorduk. gömleği tek elimle zar zor çıkardım, pantolonumuda indirdim aşşağı, kendimi biraz geri çektim ce şortunun duğmelerine dadandım, aynı anda oda bluzunu çıkarıyordu.bu arada kaşla göz arasında çorabımıda çıkardım(as la çorapla sevişmeyin görintü kirliliği).ben bocerımla oda iç çmaşırlarıyla kalmıştı elimi sütyenine attım ve yavaşça çıkardım. birkaç adım geriye gidip o muhteşemliğe baktım evet kusurları vardı ama asıl muhteşemlik buradaydı zaten.o üçlü koltukta uzanmış iri gözleriyle bana bakıyordu. omuzlarından tuttum kucağıma aldım, öpüşmeye başladık tekrar, kalça darbeleriyle benim kamışı heyecanlandırıyoru selin(.esmer tenin üzerinde o yeşil külot ve öpüşürken bizi kamufle eden o dalgalı saçlar, dayanamadım boxerımı indirdim,oda küloduna yeltendi ama elimle durdum muhteşem hafif tombul ellerini,bir süre kalmasını istiyordum üzerinde, heyecanı katlıyordu. deli gibi öpüşüyorduk. genelde kısa tutmayı severim ama bu bambaşkaydı beyler bambaşka