1. 101.
    0
    nasil yani? dedi. birden gozlerimi ona cevirdim. sedef dibimize kadar gelmis ac ve zavalli bir kopekten bahsediyordu. hayvancagiz burnunu ayaklarimizda gezdiriyordu.

    butun kaburgalari sayilan bu zavalli kopege icim acimisti. -kopek rahatsiz ettiyse baska bir yere gidelim ama zarar vermez, dedi sedef. yok, dedim, ben su kopekten bahsediyorum.

    elimle isaret etmek icin arkami dondum, ancak benim gordugum iri yari kopek yerinde yoktu. -iyi misin? dedi. betin benzin atti, rengin bembeyaz oldu dedi. yok, dedim.

    yok birsey, bu aralar pek iyi degilim sanirim dedim. amk adim deliye cikacak diye korkmaya basladim, sanirim artik gordugum gariplikleri kendime saklamayi yegler hale gelmistim.

    sedefle biraz daha opusup koklastiktan ve uzun uzun eski gunlerden bahsettikten sonra, merak etmesinler diye kalktik. korulugun girisinde son bir kez sarilarak ayrildik.

    oradan kahvete gitmeye karar verdim. cocukluk arkadasim sedati gormek istiyordum, her yaz bulustugumuz ve top oynadigimiz, koydeki komsum sedat..

    kardesimden ayird etmedigim sedat, eminim yine kahvede ya okeyin ya da batagin basindaydi. yolda bizim deli rizaya rastladim. -naber lan deli! dedim.

    elinde bir adet yarisi icilmis marlboro uzun vardi, elime tutusturdu. oteki eliyle koy girisindeki mezarligi isaret ediyordu. -yok yok sagol, eyvallah. bende var dedim gulerek.

    israrla elime tutusturdu. mezarligi gosterdi bana. bir yandan sigarayi tutturuyormus gibi yapiyordu ve tekrar elime tutusturuyordu. -ne diyosun amk delisi dedim . sigarayi yere atip kahvenin yolunu

    tuttum.
    ···
   tümünü göster