1. 1.
    +2
    NERDEN GELDiĞiNi UNUTMAYACAKSIN !
    Unlu basketbolcu Hidayet Turkoglu esiyle birlikte, Eminönün de geziyordu. Once akv... aryumculari dolastilar, Kapalicarsi, Nuriosmaniye, Yerebatan Sarnici, Ayasofya, Sultanahmet, Topkapi Sarayi, Gulhane Parki derken,
    Yeni Caminin onune kadar geldiler. Orada bagira bagira simit satan bir cocuk vardi.
    Basketbolcu birden durakladi... Sonra simitciye yaklasti:
    - Simit'in kaca koc ?
    - 300 bin abi. Citir citir...
    - Tezgahta kac simit var ?
    - 70-80 tane var herhalde...
    - Hepsini alsam ne tutar ?
    - ciksen desek 24 milyon.
    - Al sana 30 milyon... Farzet ki hepsini aldim...
    -Sagol abi... sagol... Basketbolcu uc onluk cikartip simitcinin onune birakti…Esi saskindi.Uc bes adim yurumuslerdi ki esine yaklasip fisildadi.
    - Hidayet sen deli misin ?
    - Yooo
    - Peki yemedigimiz simitlerin parasini niye verdin?
    - Bosver sorma.
    - Diyelim ki soruyorum. Hem de israrla soruyorum.
    - Oyleyse soyleyeyim.
    - Lutfedersiniz beyefendi.
    - Tablanin kenari dikkatini cektimi ?
    - Hayir.
    - Baksan gorecektin. Tahtaya bir isim kazinmisti.
    - Nasil bir isim ?
    - Hidayet !
    - Yoksa ?
    - Evet o tezgah, eskiden benimdi.

    edit: yoğun sorular üzerine buraya yazıyorum. hikaye gerçek mi değil mi bilmiyorum.ama ana tema duygulanmak lan.her dakka huur gibi gülüp duruyorsunuz şurda iki dakka duygulanın ağlayın salya sümük. hidayet veya bir başkası ne farkeder. hidayet değil diyenler ibrahim tatlıses diye düşünsün o zaman.
    ···
   tümünü göster