1. 101.
    -1
    saat öğleden sonra 4e falan geliyodu artık, ebesinin nikahında oturduğu için gitmesi gerekiyodu. pazar, istanbul-iftar trafiği malum.. sanki gider ayak yapılan sipariş bi sevişmeydi. bi daha görüşmicez depolayalım işte, alacağımı alayım der gibiydi.. dayanamadım. gitmesen olmaz mı, kal bugün de nolcak ki dedim. bilmem olur mu falan dedi. nolcak yeaaa, ben sabah çıkarım iş var malum, sen uyursun dedim. yok ya gideyim, iftara yetişeyim dedi. peki dedim.

    içeri geçtik yine tv başına. son dakikalar artık. hazırlanmaya başladı. hayran hayran izliyorum. insanı yoldan, izden çıkarıyo her lafı, her hareketi.. dayanamayıp çıkarıyorum içimdekileri, bi daha görmek için garanti dileniyorum.

    -önümüzdeki hafta yıllık izne ayrılıyorum gitmeden görüşür müyüz?
    -görüşürüz tabi.
    -bişi sorcam biz neyiz peki? fakbadi miyiz?
    -insan fakbadisine seni seviyorum der mi?
    -ne zaman dedin?
    -bütün gece içimden söyledim..

    cevap veremedim. hayatımda ilk kez birinin beni sevmesi, bu kadar havalara uçuruyodu. mutlu hissetmemi sağlıyodu. kapıdan çıkarken bacı kardeş gibi ayrıldık. öpmeye, vedalaşmaya yeltenmedim bilerek. merdivende ayakkabısını düzeltirken kapatmak üzereydim bana döndü. ize baktı güldü. komik mi? diye çıkıştım. hatıra dedi. eğildi öptü dudaklarımdan ve gitti. son kelimesiydi hatıra. o günden sonra bi kez bile görmedim nur cemalini..
    ···
   tümünü göster