1. 1.
    -1
    ankarada doğdum beyler.
    babam serbest meslek denilen güruhtan. bir mobilya dükkanı bir de cafe restaurant
    tarzı bir mekanı vardı ünlü bir börekçinin şubesiydi. annem öğretmen sınıf öğretmeni.
    ailenin tek çocuğuyum, şımarık biri olarak yetiştirildim.
    babam benim her yaptığıma 'aslan oğlum benim, erkek erkekkk' tepkisini verirdi.
    hatta annem anlatır, 4 yaşında, sünnet olduktan bir iki ay sonra,
    sokakta yaşıma yakın kızlara donumu indirip gibimi gösteriyomuşum.
    komşulardan biri gelmiş kapıya ben dışardayken,
    demiş böyle böyle.
    babam o zaman bile,
    'oğlum indirdin de devdıbını niye getirmedin fırlama' diye takılmış bana.
    anlayın siz durumu.
    okul yaşantım boyunca hiç parlak bir öğrenci olmadım.
    zeki ama çalışmıyor'dum her zaman.
    her gün kavga ederdim, kavga etmediğim zaman da bir binlik bulur
    yine kendimi belli ederdim.
    lisedeyse ortalama bi anadolu lisesinin parlak olmayan, bin çocuğuydum yine.
    dişilere aşırı düşkündüm, sürekli sevgili değiştirirdim. o yaşlarda gibiş yok tabi *
    lise 1de müzikle ilgilenmeye başladım.
    jimi hendrix ve jimmy page'in sololarını dinlerken kendimden geçiyordum,
    orgazm oluyordum resmen.
    aşırı derecede elektro gitar çalma isteği doğmuştu içimde.
    ama çevremde gitar çalan bin arkadaşlarım vardı,
    adamlar ilkokuldan itibaren gitar kurslarına gitmişler çok üst düzeyler,
    ben de bas gitara başlamaya karar verdim.
    ilk başlar da bir önyargıyla yaklaşsam da,
    zamanla çok bağlandım bas gitarıma.
    okuldan arta kalan zamanımın hepsini ona veriyordum.
    okulda da zaten karı kız.
    velhasılkelam, hayatımın büyük bir kısmı olmuştu
    müzik. ve bas gitar...
    ···
   tümünü göster