neyse devam edelim
*
aynı gün işten, gece 3'te çıktım. işarkadaşım melih vardı bahsetmiştim,bir de barmen gökhan. gökhan ile melih'in evi benim evime yakın olduğundan, gökhan sıklıkla bırakırdı arabasıyla. bazen yürürdük. bazen alper abi bırakırdı beni. üçümüz çıkar, önce melih,bir 5 dakika sonra da ben inerdim evimin bulunduğu sokağın başında, caddeden devam etsin gökhan diye. gece indim sokakta. gökhan bastı gaza gitti. eve doğru giderken, şşşştt diye bir ses duydum arkadan. o korkuyla hafifte altıma kaçırmışım, inanın gecenin o saatinde,o karanlıkta, o sokakta kim olsa korkar öyle bir sesi bakmak istemedim arkaya. allahım dedim, beni koru. bağırsam ne kadar duyulabilirim ki gecenin bu saatinde. zaten muhtemelen yakınlaşmıştı, adımları duydum. yüreğim küt küt küt. döndüm arkamı, mehmetti.
allah belanı versin diye bağırdım. ağlamaya başladım. çantamı falan fırlattım. koşarak yanıma geldi, noldu ben sana zarar vermeyeceğim, korkuttuysam özür dilerim falan diye yalvarır gözlerle bakıyor. ama ben zaten korkudan altım ıpıslak olmuş, sinirlerim iyice boşalmış, bir de yetmezmiş gibi bir sapık dadanmış. adam oturduğum apartmana kadar biliyor. kaldırımda sesli sesli ağlayamıyorum da, bağıramıyorum da, oturduğum mahalle zaten bir tuhaf, göze batıyorum bir de zaten sabaha karşı geldiğimden, evsahibimin eski komşuları da bu mahallede, adam zaten evinden çıkartmak için fırsat kolluyor, mahalle baskısını da göze alamıyorum .sessiz sessiz ağlıyorum, bu sarılmak isterken, defol git yanımdan, dokunma bana diye sessizce bağırdım, senin yüzünden mahalleye rezil olacağım dedim, ne istiyorsun benden, ne istiyorsun yaşamımdan dedim. deli gibi içmiş bu arada. ben böyle deyince, bu biraz uzaklaştı benden. uzaktan uzaktan beni izliyordu aynı kaldırımda, sonra kalkıp çantamı falan toparladı yerden, içinden çıkmış eşyalarımı, getirdiği ilaçları, tek tek o sarhoşluğa rağmen özenle içine koydu.
yanıma getirdi sonra, 1 metre mesafeden konuşuyordu. ben seni merak ettim de, o yüzden bekledim burda dedi. ayağında ağrıyordu ya hani dedi. korkuttuysam özür dilerim dedi yere baka baka. evimi nerden öğrendin sen ya benim dedim, birkaç sefer takip etmiştim dedi. sen sapıksın mehmet, yardım almalısın bence dedim. sapık değilim ben aşığım sana dedi yere baka baka. hadi içeri gir, ışığını yakta, güven içinde olduğunu anlayım dedi. sarhoştu, ne kadar direnirsem direneyim çabalarım boşa olacağını bildiğimden, eve girer girmez, sokağı gören odanın ışığını açtım. sonra da perdenin arkasından baktım, bu sallana sallana arabasına kadar gidip, arabayo çalıştırıp, gidince gittiğinden emin oldum.